Yeni bir yerel seçim havasına girmek üzereyiz. Çine’de CHP’nin Adayı Enver Salih Dinçer ve MHP’nin Adayı Mehmet Yavuz. Gözler AK Parti’ye çevrildi. Çine’de sokaklarda ve köşe başlarında adayın kim olacağı konuşuluyor. Kısa bir süre içinde bu da belli olduktan sonra iklimsel olarak havalar soğumaya başlasa da siyasetin havası bir hayli ısınacak. Ülkenin tamamında olduğu gibi Çine'de de bu kış, çok sıcak geçecek.

Gazetecilik mesleğine başladıktan sonra ilk yerel seçimi 2009 yılında geçirdim. Bu seçimden son derece karlı çıktım. Mesleki açıdan büyük bir tecrübe kazandım. 2009 yılında yapılan yerel seçimlerinde CHP’nin Adayı Osman Aydın, DP’nin adayı Yücel Eşiyok, MHP’nin adayı Selim Karakoyun ve AK Parti’nin Kayhan Güney’di. Adayların mahalle ziyaretlerinde projelerini dinleme şansım oldu. Adaylar kendine göre seçildikten sonra yapacaklarını seçmenlere anlattı. Bugüne geldiğimizde o projelerin tamamı seçmeni kandırmak, oyunu almaktan öteye geçmeyen fikirler olarak 2009'da kaldı. Adaylar konuşmasında ‘seçilersem şunu yapacağım, şunu getireceğim’ gibi vaatlerde bulundu. Hiç unutmuyorum; CHP, seçim arifesine kısa bir süre kala hızı alamadı ve ‘60 ay 60 proje’ başlıklı broşür bastırarak Çine’nin her noktasına ulaştırdı.

Aradan tam 56 ay geçti. Peki Çine’de bu 60 projeden 56'sı tamamlandı mı? "Güler yüzlü hizmet" ve bir kaç tanesi dışında tabi ki, hayır. Onun için siyasetçilere bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Yapabileceğiniz projeleri seçmeninizle paylaşın. Çünkü bu seçim işiniz çok zor olacak. Neden mi; eskiden sadece Çine’deki seçmenlerinizi kandırıyordunuz. Şimdi bunun içine köyler de girdi. Köydeki Ahmet dayım, Mehmet amcamı, seçim arenasında anlattığınız ‘abuk sabuk’ projelerinizle inandıramazsınız. Eğer köylülerin karşısına bu şekilde çıkarsanız sandıkta dersinizi alırsınız. Bunun örneklerini genel seçimler sonucuna baktığımızda çok rahat görebiliriz.

Siyasetten çok anlamam. Ama doğru, tekdir. "Siyasetçiler oy için vatandaşı kandırmamalı, seçmende kanmamalı" der, hayırlı seçimler dilerim.