Topu gazeteciye atmak
15 Ocak 2015, PerşembeTweet |
Zor bir mesleği icra ettiğimizi biliyorum. Zorluk, işimizin doğasında var. Dolayısıyla eleştirilen kesimlerin gözüyle gazeteci suçlu veya kriz çıkarır. Her şeyi tozpembe göstermek varken, sorunlar halının altına süpürülmüşken ve herkes sözde rahat rahat otururken gazeteci sorunları dile getirirse, eleştiriler yaparsa, kapatılmak istenen meseleleri ortaya çıkaran haberler yaparsa ortaya kriz çıkar. Bu durum, birilerinin hesaplarını, birilerinin rahatlarını bozunca da top gazetecinin üzerine atılır. Bunu meslek hayatımda birçok kez şahit oldum. O yüzden ağzından çıkan sözün arkasında duramayacak olanlar ile birilerinin güdümünde hareket edenlerin toplumsal görev üstlenmemesi gerekiyor, diye düşünüyorum.
Gazetecilerin; genellikle sabit bir çalışma mekânları yoktur. Günün her saatinde aktif olarak çalışabilirler. Genellikle olay yerinde, basın toplantılarında ya da rutin toplantıları takip etmeleri nedeniyle bağlı bulundukları kurum dışında çalışırlar. Hem yazı işlerinde hem de dış sahada genellikle stresli iş koşullarında çalışmaktadırlar. Kimi zaman da kendine ait bir büroda, masa başında bilgisayar ortamında çalışmaktadırlar. “Muhabir” olarak yaptıkları iş, haber toplamak ve bunları açık, kısa ve ilgi çekici bir biçimde gazeteye yazmaktır. Çalışma çok kere geceleri de devam eder. Gazete muhabirleri bazen bir röportaj için günlerce ünlü bir kişinin peşinde koşmak, evlerinden uzakta, güç koşullarda yaşamak, gerektiğinde bir haber için kendilerini tehlikeye atmak durumunda kalabilirler.
Şimdi meselenin bir başka tarafına bakalım.
Herkes bilir ki kimse eleştiriden hoşlanmaz. Ancak belli yerlere gelmiş, vatandaşa hizmet konusunda sorumluluk almış kurumlar ve yapılan işler eleştirilmeden nasıl haber yapılacak, vatandaşın sesi nasıl duyurulacak? Aslında yetkililer şunu bilirse fazla sıkıntı olmayacak; eleştiriler şahıslara değil, uygulamalara yapılır. Bir yetkiliyi bir meseleden dolayı eleştirdiğinizde bunu kendi şahsına yönelik olarak görüyor. Hâlbuki kendisi değiştiğinde bile aynı mesele eleştirilecek. Dolayısıyla burada söz konusu olan isimler olmayıp, işler ve icraatlar oluyor. Yetkililerin bunu anlaması halinde aradaki iletişim daha objektif ve daha medeni çerçevede olabilecektir.
Şunu da eklemeden geçmemek lazım; gazetecinin de haberleri doğru, ayakları yere basan şekilde olmalıdır. Gazeteciliği kendi şahsi menfaati veya duyguları çerçevesinde yapanları meslektaş saymadığımızı, kamuoyunun da bunları ciddiye almadığını kabul ediyoruz.
Haberlerde eleştiriden dolayı üzülenlere diyoruz ki; gün gelir sizin de mağduriyetinizi yine bir gazeteci dile getirir.
Bunun için gazeteci, normalin üstünde sözel kabiliyete sahip olmalıdır. Sosyal araştırmalara meraklı, başkalarıyla iletişim kurmaktan hoşlanan, girişken, ısrarcı ve iyi bir gözlemci olmalıdır.
Hemen hatırlatalım; gazeteci de her insan gibi hata yapabilir. Ancak düzeltilmesini de bilmelidir.