Bu çocukların vebalini almayın
14 Kasım 2013, PerşembeTweet |
Birinci ve ikinci sınıfı Soğukoluk Köyü Emirler Mahallesinde okudum. Geri kalan kısmını da Soğukoluk Köyünde tamamladım.
Birinci sınıfta öğretmenim Mehmet Yalçın, ‘başarılı bir öğrenci’ olduğumu söylerdi babama. İlk öğretmenimle ilkokul eğitimimi tamamlama şansım olmadı. Çünkü Mehmet öğretmenim ben ve 10 arkadaşımı birinci sınıfı okuttuktan sonra Aydın’a tayini çıktı. Hepimiz o öğretmenimizden yoksun kaldık.
İkinci sınıfa gitmeye başladım. Tabi köyde yaşadığımız için o yıllarda bizde de öğretmen sorunu başladı. Dereli Köyü’nden dönüşümlü iki yedek öğretmenimiz oldu. Bazen ders işlerdik, bazen de oyun oynardık. Okulun kapanmasına kısa bir süre kala ailem Yatağan’a bağlı Nebi Köyü’ne tütün dikmeye gitti. Bu süreç aynı şekilde tam 3 yıl devam etti. Benim için asıl eğitim şimdi başlamıştı. Babam okul kaydımı oraya aldırdı. Yani bizim ikinci sınıf yedek öğretmen ve tütün macerasıyla güme gitti.
Okullar açıldı. Bir baktık, mahallemizdeki okul kapanmış. Soğukoluk Köyü İlkokulu'na gideceğimi öğrendim. Henüz 9 yaşındayken tanışmıştım taşımalı servisiyle. 3 yıl taşımalı servisle gidip geldim. Kısacası ilkokul eğitimim tam bir fiyasko ile sonuçlandı.
Bunları sizlerle niye mi paylaşıyorum?
Geçtiğimiz Cuma günü sabah saat 10.00 sularında büromuza bir telefon geldi. Arayan Karpuzlu Akçaabat Köyü’nden İzzet Yanar isimli bir veli. Telefonda bana yaşadıkları sorunu anlattı ve ekledi. “Bütün veliler ve öğrencilerle birlikte Karpuzlu İlçe Milli Eğitim Müdürünü ziyaret edeceğiz” dedi.
Beni de beklemelerini rica ettim. Hemen Karpuzlu’nun yolunu tuttum. Arabayla giderken yaklaşık 20 dakika düşünme fırsatı buldum. O küçük yaştaki öğrencilerin durumunu benden başkası daha iyi anlayamazdı. 27 öğrenci ve 5 veli ile birlikte müdürün kapısını çaldık ve içeriye girdik.
Gerçekleri çok acı bir şekilde müdüre anlattı veli İsmail abim; “Müdürüm öğretmen istiyoruz. Çocuklarımızın geleceği heba oluyor. 3. sınıfa giden çocuğum var. Okumasını ve yazmasını bilmiyor” dedi.
O anda içim ‘cız’ dedi. Kendimi ‘o masum’ çocukların yerine bir kez daha koydum. Onlar da benim ilkokulda yaşadıklarımı yaşıyordu. Velilerin ve o minik çocukların tek isteği öğretmendi. Talepleri doğruydu. Ortada bir gerçek vardı; 27 öğrenci 21 gündür öğretmensizdi.
Eğitimin şart olduğunu (Cem Yılmaz’dan sonra) hepimiz çok iyi biliyoruz. Buradan yetkililere sesleniyorum. 20 yıl önce birileri benim vebalimi aldı. Şimdi de bu 27 öğrencinin vebalini almayın. Aksi takdirde bunun altından kalkamazsınız.
Çünkü ben hala…