Takip Et

SON DAKİKA

Prof. Dr. Nefati KIYLIOĞLU

Sinir çalışma bozukluğu - Periferik Nöropati

29 Haziran 2013, Cumartesi

     

-Son kez tedavi aldığım sırada başlamıştı doktor bey. Ayak altında başlayıp, sonra da ellerime geçmişti. Uyuşmadan bahsediyorum! Giderek arttı. Doktorum aldığım kemoterapi ilaçları ile ilişkili olduğunu söyledi. Sinirlerim etkilenmiş! Elektromyografi yaptırmam gerekiyormuş. Bu nedenle geldim. Korkuyorum, canımı yakar mı?

Sinir nedir? Nasıl çalışırlar?
Beyin ve omurilik sinir hücrelerinin ve onların uzantılarının bir araya gelmesinden oluşur. "Nöron" adı verilen sinir hücresi her türlü bilgiyi (ses, ışık, dokunma, ağrı vs...) taşır, tanır, yorumlar ve uygun yanıtın verilmesini sağlar. Bu işlem sırasında da sürekli ve yoğun desteğe ihtiyaç duyar. Destek veren hücreler de sinir hücreleridir ama farklı isimle glia adı ile isimlendirilirler. Bu hücreleri ve durumu basitçe ev içinde sınava çalışan öğrenciyi destekleyen anne-baba ve kardeşlere benzetilebiliriz. Ev içindeki herkes koşulsuz, sınava girecek olanın başarısı için çalışır. Sessizliği sağlar, meyve ya da su taşır, konuşur - sarılır ve stresi giderir, bazen de "ha gayret" diyerek uyandırır, canlandırır. Bu sayede birlikte çalışarak başarı yakalanır. Desteğin eksik olması ya da köstek olunması başarıyı azaltır.

Periferik sinir nedir? Farkı nedir?
Periferik sinir beyin ve omurilik dışına çıkan nöron ve glia hücresidir. Nöronun bilgiyi taşıması sırasında en önemli rol glia hücresine yani nöronu saran myelin kılıfa aittir. Bu yapı elektrik kablosu gibidir. Nöronun uzantısı etrafını glia hücresi sarar. Bir metrelik bir nöron uzantısının etrafında yaklaşık 10 bin tane glia hücresi bulunur. Omurilikte yerleşmiş nöronun yapısını basitçe yeşil soğan bitkisine benzetebiliriz. Beyaz kökleri ve toprak altındaki gövdesi ile dışarı uzanan yeşil sapları vardır. Sinirdeki fark nöronun çok sayıda değil de sadece bir yeşil uç yani bir sinir uzantısının olmasıdır. Omurilikte yerleşmiş nöronun bu uzantıları bir araya gelerek demetler yani periferik sinir dallarını oluşturur. Bu demet yapısı içine damarlar da katılarak sinirin her noktada oksijen ve besinle buluşması, enerji elde etmesi ve atıkların da uzaklaştırılmasını sağlar. Çalışan her yapı için bu bahsedilen süreçler vazgeçilmez nitelik taşır.

Bir periferik sinir nasıl hastalanır?
Nöron dediğimiz yapının bir gövdesi ve ona bağlı olan uzantısı, bu uzantıyı saran glia hücresi ile bu yapıların canlı kalabilmesi için oksijen ve enerji desteği sağlayan kan damarlarının uyumlu bir paket yapı olduğunu biliyoruz. Uyum içinde çalışan bu yapılar etkilendiğinde de sinirde hastalıklar görülür. Nöronun gövdesinden başlayalım. Burası uzantının başlangıç noktasıdır ve uzantı içinde kullanılan her türlü yapısal malzemenin üretildiği yerdir. Eğer üretim olmaz ya da bu üretim özel taşıyıcı yollar yolu ile nöron uzantının en uç noktasına kadar taşınamaz ise hem sinir gövdesi ve hem de sinir uzantısı yaşayamaz. Kanser tedavisi sırasında kullanılan ilaçlar nöron gövdesi ve de uzantısı için ölümcül olabilir.

Bir diğer etkilenme noktası glia hücresidir. Glia hücresi nöron için hayati derecede önemlidir. Glia olmaz ise nöron yaşayamaz ya da yaşamak için çok ağır bedel öder. Oturduğu yerden birbirine yaslanarak kalkan iki insana benzer. Yaslanacak bir kişi olmaz ise oturduğu yerden kalkamaz. Ailesel geçiş gösteren ve gliayı etkileyen hastalıklar yanı sıra şeker hastalığı gibi sonradan edinilen hastalıklar da gliayı bozabilir. İshal - grip gibi genellikle viral geçiş gösteren hastalıklar sonrasında da etkilenebilir. Bu hastalıkları geçirdikten sonra vücudun savunma sistemi kılıfı oluşturan glia hücrelerini düşman gibi görür ve onları parçalar. Bu zarar çok ağır seviyede olur ise içinde yaşayan nöronun uzantısı da ölür. Glia ölümü kısmen geri gelirken, nöronun ya da uzantısının ölümü geri dönmez niteliktedir. Sinirin sıkışması da glia hücrelerinin bir diğer etkilenme yoludur. Sinirin üzerindeki baskı ile glia ve glianın sardığı nöron uzantısı zarar görür. En sık olarak bilekte sinir sıkışması olur ve bu durum "karpal tünel sendromu" adı ile bilinir. Boyun ve bel bölgesindeki fıtıklaşmalarda diğer bir sinir sıkışması durumudur.
Bir diğer önemli yapı da sinirleri besleyen damarlardır. Damarın iltihaplanması gerek mikrobik ve gerekse de vücudun savunma sistemi aracılığı ile olabilir. Vücudun savunma sistemi romatizmal hastalıklar yolu ile bu durumu yaparken, şeker hastalığı gibi damarları tıkayan hastalıklar da bu duruma yol açabilir.

Uyuşma ve karıncalanmaları dikkate almak ve yakınmaları erken aşamada bir nöroloji hekimi ile paylaşmak doğru davranış olacaktır.



Yazarın Tüm Yazıları

Yaşlılık ve sağlıklı yaşam

22 Mart 2014, Cumartesi

Serebellar hemoraji - Beyincik kanaması

15 Mart 2014, Cumartesi

Damar iltihaplanması - Vaskülit

8 Mart 2014, Cumartesi

Behçet Hastalığı

1 Mart 2014, Cumartesi

Beyin ölümü

22 Şubat 2014, Cumartesi

İnsan sağlığı ve bilgi üretimi

15 Şubat 2014, Cumartesi

Apraksi - Hareketin yapılamaması

8 Şubat 2014, Cumartesi

Spinoserebellar ataksi

25 Ocak 2014, Cumartesi

Epilepsi ve cerrahisi

18 Ocak 2014, Cumartesi

Servikal spondilotik myelopati

11 Ocak 2014, Cumartesi

Temporal arteritis

5 Ocak 2014, Pazar

Kapı - Duvar

28 Aralık 2013, Cumartesi

Göz felci (Gözde hareket kaybı)

21 Aralık 2013, Cumartesi

Paraneoplastik sendrom

14 Aralık 2013, Cumartesi

Düşük el (Radiyal sinir felci)

7 Aralık 2013, Cumartesi

Status Epileptikus (Nöbet fırtınası)

30 Kasım 2013, Cumartesi

Beynin sağ ve sol yarısı

23 Kasım 2013, Cumartesi

Beyin tümörü ve nöbet geçirme

16 Kasım 2013, Cumartesi

Progressif Supranükleer paralizi (PSP)

9 Kasım 2013, Cumartesi

Hekimlikte hastalığı tanıma ve zaman

2 Kasım 2013, Cumartesi

Normal basınçlı hidrosefali (Beynin su toplaması)

26 Ekim 2013, Cumartesi

Brakial pleksus yapısı ve etkilenmesi

19 Ekim 2013, Cumartesi

Ben Multipl Skleroz (MS) hastası mıyım?

12 Ekim 2013, Cumartesi

İlaçlar ve vücudumuz

5 Ekim 2013, Cumartesi

Arteriovenözmalformasyon (Damar yumağı)

28 Eylül 2013, Cumartesi

Beyin ve beyin zarlarının iltihaplanması

18 Eylül 2013, Çarşamba

Davranışlar ve sağlığımız

14 Eylül 2013, Cumartesi

Göz hareketleri ve bozuklukları

7 Eylül 2013, Cumartesi

Yürümede bozulma

31 Ağustos 2013, Cumartesi

Dirsekte sinir sıkışması - Kubital Tünel Sendromu

24 Ağustos 2013, Cumartesi

Göz kapağı düşmesi - Blefaroptozis

17 Ağustos 2013, Cumartesi

Siyatik sinir etkilenmesi

3 Ağustos 2013, Cumartesi

Pozisyon değişmesi ile ortaya çıkan baş dönmesi - BPPV

23 Temmuz 2013, Salı

Sıcaklık, ısı ve bedenimiz

20 Temmuz 2013, Cumartesi

Damar sertliği - Ateroskleroz

13 Temmuz 2013, Cumartesi

Uyku ve baş ağrısı

6 Temmuz 2013, Cumartesi

Sinir çalışma bozukluğu - Periferik Nöropati

29 Haziran 2013, Cumartesi

Beyin çalışmasının yetmezliği - Deliryum

22 Haziran 2013, Cumartesi

Yutma bozukluğu - Disfaji

15 Haziran 2013, Cumartesi

Hipokalsemi - Kalsiyum düşüklüğü

7 Haziran 2013, Cuma

Geçici Bellek Kaybı

31 Mayıs 2013, Cuma

Ortostatik hipotansiyon

24 Mayıs 2013, Cuma

Kulak çınlaması - Tinnitus

17 Mayıs 2013, Cuma

Kore - Sydenham koresi

11 Mayıs 2013, Cumartesi

Vitamin B12 ve sinir sistemi

3 Mayıs 2013, Cuma

Doğa, vücudumuz ve enerji dönüşümleri

27 Nisan 2013, Cumartesi

Uykudaki davranış bozuklukları - Parasomniler

20 Nisan 2013, Cumartesi

Amyotrofik Lateral Skleroz - ALS

13 Nisan 2013, Cumartesi

Beynimiz ve yaşlanma

6 Nisan 2013, Cumartesi

Myelopati - Omurilik etkilenmesi 2

30 Mart 2013, Cumartesi

Myelopati - Omurilik etkilenmesi - 1

23 Mart 2013, Cumartesi

Akut distoni - İlaç ile ortaya çıkan kasılma durumu

16 Mart 2013, Cumartesi

Hemifasiyal spazm

9 Mart 2013, Cumartesi

Nefati Kıylıoğlu

2 Mart 2013, Cumartesi

Ağrı - Beş duyunun cezalandırıcısı

23 Şubat 2013, Cumartesi

Demans - Bunama hastalığı

9 Şubat 2013, Cumartesi

Yalancı tümör sendromu (Pseudotumor cerebri)

2 Şubat 2013, Cumartesi

Karotis damarı daralması - Şah damarı darlığı

26 Ocak 2013, Cumartesi

Uykusuzluk - İnsomni

19 Ocak 2013, Cumartesi

Parkinson hastalığı ve cerrahi tedavisi

12 Ocak 2013, Cumartesi

Bel ağrısı

5 Ocak 2013, Cumartesi

Uykuda nefes durması - Horlama (Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu)

28 Aralık 2012, Cuma