Takip Et

SON DAKİKA

Prof. Dr. Nefati KIYLIOĞLU

Arteriovenözmalformasyon (Damar yumağı)

28 Eylül 2013, Cumartesi

     

-Aniden oldu her şey! Başının çok ağrıdığını söyledi. Bir süre sonra yere düştü ve kasılmaya başladı. Uyandıramadık! Öldü diye düşündük. Yolda kendine geldi ama bir tarafı tutmuyordu. Ne olmuş olabilir doktor bey?

Ani olarak ortaya çıkan baş ağrısı neden önemlidir?

 

Beş duyunun en sevilmeyeni ağrı duyusudur. Kimse ağrı çekmek istemez ama ağrı olmaz ise de hayat düzgün işlemez. “Hadi canım ben ağrım, hele hele baş ağrım olmadan yaşayabilirim” dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız, baş ağrısı olmadan hayat daha güzeldir. Ama benim bahsettiğim sıradan her gün yaşadığınız ağrı değildir. Normalde hiç olmayan, farklı olan, ani ve de çok şiddetli olan baş ağrısıdır. Bu ağrı haber vericidir. Der ki “dikkat edin bu durum fırtınadan önceki şimşekler gibidir! Hemen tedbir alın doktora gidin! İhmal etmeyin! Bu durum acildir!

 

Damarlar nasıl yapılardır? Beyin damarları nasıl bir yapıya sahiptir?Ağrı ile damar yapıları arasında nasıl bir ilişki vardır?

Kalp pompasından çıkan damarlar tüm vücudu bir ağ gibi sarar. Beyin zarları arasında kalan beyin ihtiyacı olan oksijen ve besinleri kalpten çıkan atardamarlar aracılığı ile alırken, kirli kanı da beyin zarları içinde yer alan toplardamarlar içine gönderir. Atardamarlar kalpten gelen basınçlı kanı damar içinde tutabilmek için kalın ve dayanıklıdır. Giderek incelir ve sonrasında “kılcal damar” dediğimiz inceliğe iner. Toplardamarların duvarı ise incedir, içindeki basınç seviyesi de düşüktür. Kılcal damar seviyesinde basınç toplardamarlar için artık bir sorun oluşturmaz ve toplanarak buradan kalbin sağ tarafındaki odacığına geri döner.Kan damarlarının etrafında sinir hücreleri bulunur ve damarların itilme -çekilme ve gerilmeleri ya da yırtılmaları sırasında şiddetli ağrı duymamıza neden olur. Hani biraz önce ifade etmiştik ya normal olmayan, hiç yaşamadığımız, ani ve çok şiddetli ağrılar işte bu damar yapılarının başına yırtılma – kanama gibi durumların gelmesi ile ortaya çıkar. Beyinim ağrıyor deriz ya beyinimiz ağrıya duyarsızdır. Sadece sinirler ile gelen ağrıyı algılar! Ağrıyan damarlar, beyini saran- çevreleyen zarlardır. Beyini saran üç tane zar olduğundan ve bu zarların iltihaplanması sırasında şiddetli ağrı oluşturduğundan daha önce bahsetmiştik. Bu zarların sadece iltihaplanması değil, kan ile temas etmesi de ağrı ortaya çıkarır.

 

Damar yumağı nasıl bir hastalıktır? Nasıl yumak oluşur?

Damar yumağı aslında doğuştan beri var olan nadir bir hastalıktır. Bulgu verme yaşı genelde otuz yaş civarıdır. İlk bulgu sıklıkla beyin kanamasıdır. Kanama beyinin içine, zarlar arasına ya da beyin içindeki boşluklara olabilir. Damar yumağı atardamar ile toplardamar arasında kılcal damar olmadan kısa geçiş olması ile olur. Atardamar kestirmeden toplardamar ile birleşmiştir. Bu birleşme yüksek basıncın, zayıf ve güçsüz toplardamar sistemine aktarılması, toplardamarın genişlemesi ve giderek daha da zayıflaması ile sonuçlanır. Kanama riski ortaya çıkar. Kan kısa yoldan kalbe geri gittiği için beyinin o bölgesine temiz kan gitmez. Ayrıca toplardamar sistemine girmesi gereken kan da giremez, yüksek basınç kanın girmesini engeller. Beyine gelemeyen temiz kan ve beyinden gidemeyen kirli kan nedeni ile beyin oksijensiz ve besinsiz kalabilir. Bu da damar tıkanması benzeri hastalık yapar. Felç ortaya çıkar.

 

Damar yumağı tanısı nasıl konur?

Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) yöntemleri ile damar içine girmeden hem beyin ve hem de damar yapısı görüntülenebilmektedir. Ancak en hassas yöntem damar içine girilip, boya verilerek yapılan anjiografiyöntemidir.

 

Nasıl tedavi edilir?

Hedef “kısa yolu” kaldırmaktır. Birkaç yöntem kullanılır. Ulaşılabilir bölgede ise mikrocerrahi denen yöntem ile damarlar bağlanır ve kısa geçiş engellenir. Derinde ya da geniş alanda ise damar içinden girilerek kısa yol, tıkayıcı – yapışkan madde ile kapatılır. Diğer yöntem ise gamma bıçağı denen radyoaktif ışın ile dokuda hasar yapılarak kısa yolun kapatılmasıdır. Bazen tek yöntem yeterli gelmez, iki ya da üç yöntem beraber kullanılır. Erken evrede kanama riski daha yüksek olduğu için bir an önce bu kısa yolu kapatılmalıdır. Hızlı tanı ve tedavi sağlığı geri kazanmada anahtardır. Ancak hastalık doğası gereği sakatlığa yol açabilir ve hatta yaşamı tehdit edebilir. 



Yazarın Tüm Yazıları

Yaşlılık ve sağlıklı yaşam

22 Mart 2014, Cumartesi

Serebellar hemoraji - Beyincik kanaması

15 Mart 2014, Cumartesi

Damar iltihaplanması - Vaskülit

8 Mart 2014, Cumartesi

Behçet Hastalığı

1 Mart 2014, Cumartesi

Beyin ölümü

22 Şubat 2014, Cumartesi

İnsan sağlığı ve bilgi üretimi

15 Şubat 2014, Cumartesi

Apraksi - Hareketin yapılamaması

8 Şubat 2014, Cumartesi

Spinoserebellar ataksi

25 Ocak 2014, Cumartesi

Epilepsi ve cerrahisi

18 Ocak 2014, Cumartesi

Servikal spondilotik myelopati

11 Ocak 2014, Cumartesi

Temporal arteritis

5 Ocak 2014, Pazar

Kapı - Duvar

28 Aralık 2013, Cumartesi

Göz felci (Gözde hareket kaybı)

21 Aralık 2013, Cumartesi

Paraneoplastik sendrom

14 Aralık 2013, Cumartesi

Düşük el (Radiyal sinir felci)

7 Aralık 2013, Cumartesi

Status Epileptikus (Nöbet fırtınası)

30 Kasım 2013, Cumartesi

Beynin sağ ve sol yarısı

23 Kasım 2013, Cumartesi

Beyin tümörü ve nöbet geçirme

16 Kasım 2013, Cumartesi

Progressif Supranükleer paralizi (PSP)

9 Kasım 2013, Cumartesi

Hekimlikte hastalığı tanıma ve zaman

2 Kasım 2013, Cumartesi

Normal basınçlı hidrosefali (Beynin su toplaması)

26 Ekim 2013, Cumartesi

Brakial pleksus yapısı ve etkilenmesi

19 Ekim 2013, Cumartesi

Ben Multipl Skleroz (MS) hastası mıyım?

12 Ekim 2013, Cumartesi

İlaçlar ve vücudumuz

5 Ekim 2013, Cumartesi

Arteriovenözmalformasyon (Damar yumağı)

28 Eylül 2013, Cumartesi

Beyin ve beyin zarlarının iltihaplanması

18 Eylül 2013, Çarşamba

Davranışlar ve sağlığımız

14 Eylül 2013, Cumartesi

Göz hareketleri ve bozuklukları

7 Eylül 2013, Cumartesi

Yürümede bozulma

31 Ağustos 2013, Cumartesi

Dirsekte sinir sıkışması - Kubital Tünel Sendromu

24 Ağustos 2013, Cumartesi

Göz kapağı düşmesi - Blefaroptozis

17 Ağustos 2013, Cumartesi

Siyatik sinir etkilenmesi

3 Ağustos 2013, Cumartesi

Pozisyon değişmesi ile ortaya çıkan baş dönmesi - BPPV

23 Temmuz 2013, Salı

Sıcaklık, ısı ve bedenimiz

20 Temmuz 2013, Cumartesi

Damar sertliği - Ateroskleroz

13 Temmuz 2013, Cumartesi

Uyku ve baş ağrısı

6 Temmuz 2013, Cumartesi

Sinir çalışma bozukluğu - Periferik Nöropati

29 Haziran 2013, Cumartesi

Beyin çalışmasının yetmezliği - Deliryum

22 Haziran 2013, Cumartesi

Yutma bozukluğu - Disfaji

15 Haziran 2013, Cumartesi

Hipokalsemi - Kalsiyum düşüklüğü

7 Haziran 2013, Cuma

Geçici Bellek Kaybı

31 Mayıs 2013, Cuma

Ortostatik hipotansiyon

24 Mayıs 2013, Cuma

Kulak çınlaması - Tinnitus

17 Mayıs 2013, Cuma

Kore - Sydenham koresi

11 Mayıs 2013, Cumartesi

Vitamin B12 ve sinir sistemi

3 Mayıs 2013, Cuma

Doğa, vücudumuz ve enerji dönüşümleri

27 Nisan 2013, Cumartesi

Uykudaki davranış bozuklukları - Parasomniler

20 Nisan 2013, Cumartesi

Amyotrofik Lateral Skleroz - ALS

13 Nisan 2013, Cumartesi

Beynimiz ve yaşlanma

6 Nisan 2013, Cumartesi

Myelopati - Omurilik etkilenmesi 2

30 Mart 2013, Cumartesi

Myelopati - Omurilik etkilenmesi - 1

23 Mart 2013, Cumartesi

Akut distoni - İlaç ile ortaya çıkan kasılma durumu

16 Mart 2013, Cumartesi

Hemifasiyal spazm

9 Mart 2013, Cumartesi

Nefati Kıylıoğlu

2 Mart 2013, Cumartesi

Ağrı - Beş duyunun cezalandırıcısı

23 Şubat 2013, Cumartesi

Demans - Bunama hastalığı

9 Şubat 2013, Cumartesi

Yalancı tümör sendromu (Pseudotumor cerebri)

2 Şubat 2013, Cumartesi

Karotis damarı daralması - Şah damarı darlığı

26 Ocak 2013, Cumartesi

Uykusuzluk - İnsomni

19 Ocak 2013, Cumartesi

Parkinson hastalığı ve cerrahi tedavisi

12 Ocak 2013, Cumartesi

Bel ağrısı

5 Ocak 2013, Cumartesi

Uykuda nefes durması - Horlama (Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu)

28 Aralık 2012, Cuma