Takip Et

SON DAKİKA

Prof. Dr. Nefati KIYLIOĞLU

Paraneoplastik sendrom

14 Aralık 2013, Cumartesi

     

-Önce ayaklarımda sonra da ellerimde uyuşmalar ve karıncalanmalar başladı. Üç dört ay içinde ilerledi. Nöroloji doktoruna gittiğimde EMG yaptılar ve sadece duyu alan sinirlerin etkilendiğini söylediler. Bu sinirlerin tek başına etkilenmesi doktoru telaşlandırdı. Beni hastaneye yatırıp neredeyse tüm vücudumu filmler çekerek incelediler. Bir şey çıkmadı. "Seni takip edeceğiz" dediler. İki yıl sonra ortaya çıktı, kanser oldum! O zamanki yakınmalarım "haberci" imiş.

Hücre nasıl davranır? Nasıl kanser olur? Kanser olmaması için vücut nasıl çalışır?

Hücre bizim temel yapı taşımızdır. Bir evin tuğlası gibidir. Hücre tüm canlılarda ölümlüdür. Belli bir süre çoğalır ve sonra çoğalma yeteneğinin sonuna ulaşır, ölür. Hücrenin her çoğalması ikiye bölünme şeklinde olur. Bunu bir işyerine, bir şirkete benzetebiliriz. Yönetim bölümü hücrenin ortasında yer alan çekirdeğidir. Bu anne ve babadan gelen genetik mirası barındırır. Bölünme anında işyerinin ara yönetim kadrosu ile tüm çalışanları, tüm ekipman bu süreç içinde eşit olarak iki parçaya ayrılır. Yani aynı görgüyü ve eğitimi almış bir şirketten iki ayrı şirket ortaya çıkar. Bu iki yapı ilk baştaki tek hücre gibi her şeyi yapabilecek yetenektedir. Ortaya çıkan bu yeni şirketler de aynı süreci yaşar ve bölünerek çoğalırlar. Yaşam boyunca süren bu bölünme işlemi gün gelir biter. Bölünemez noktaya gelindiğinde de ölüm olur.

Kanser aslında "insan oğlunun gerçekleşmiş rüyasıdır". Ölümsüz olmak - sonsuza kadar yaşamak isteğinin vücuttaki halidir. Ancak görüldüğü gibi pek hayırlı değildir. Peki bu bölünme - çoğalma sistemi nasıl takip edilir, nasıl kontrol edilir? Bölünen normal hücreler şekilde bölündüklerinde dış yüzlerini bilinen kendilerini tanıtan bayraklar ile donatırlarken, anormal olduklarında bayraklarını değiştirirler. Vücudun bekçisi - polisi gibi kolluk kuvvetleri vardır ve kan yolu ile dolaşarak sürekli bu bayrakları denetlerler. Bu hücrelere immün sistem hücreleri adı verilir. İmmüm sistem hücreleri anormal bayrağı tespit eder ise önce hücreyi takibe alır ve sonra da yok eder. Böylece sorun çözümlenmiş olur. Ancak iki taraf ta yaptığı bu işten bir ömür boyu vazgeçmez. Kanser hücresi dediğimiz bu ölümsüz hücreler bir şekilde bu takipten sıyrılır ve sayı olarak artarsa immün hücrelerin kontrolünden çıkarlar. Bu vakitten sonra artık istedikleri yere yayılır, yayıldıkları yerdeki normal işleyişi bozar, kaynakları tüketir ve bitmeyen sorunları ortaya çıkarırlar. Kural ve kaide dinlemez, içinde yaşadığı yapıyı sınırsızca kullanırlar. Ta ki vücut tükenene kadar.

Kanser hastalığına nörolojik hastalık nasıl eşlik eder? Ne zaman ortaya çıkar?

Kanser hücresi yok edilirken, immün hücreler bu hücreyi ayrıntılı inceler ve yeni tanı araçları geliştirirler. Kanser hücresinin dış duvarının ve iç parçalarının yapısına ait bilgileri hem hafızaya alır ve hem de diğer immün hücrelere öğretirler. Amaç tabi ki bu hücrenin erkenden tanınması ve çoğalmasının engellenmesidir. Polis ve bekçi gibi davranan immün hücreler sadece kendileri dolaşmaz, yeni araçlar da geliştirir demiştik. Adına "antikor" denen ve sadece bir kilidi açma özelliği olan "anahtarlar" bunlardan biridir. Bu anahtarlar da kan yolu ile tüm vücudu dolaşır ve "açabileceğim kapı var mı?" diye kontrol eder. Açılan kilide ait hücreler de işaretlenir ve sonrasında yok edilirler. Ancak her zaman bu sistem mükemmel bir doğrulukta işlemez. Örneğin bu anahtarlar "yanlışlıkla normal kilitlere uyar" ise bu kez normal olan hücrelerin de işaretlenmesi ve ardından yıkılması gündeme gelir. Atasözü tabiri ile "kurunun yanında yaş da yanar". Kanser gibi düşünülen normal yapının yıkılması sonucunda kansere eşlik eden birtakım hastalıklar ortaya çıkar. İşin ilginç yanı bu durum daha kanser ortaya çıkmadan, hatta 5 yıl öncesinden başlar. Bu nedenle yavaş gelişen ve ilerleyen bazı durumlarda acaba altta bir kanser mi var diye tüm vücudu gözden geçirmek gerekir.

Nasıl tedavi edilir? Korunmak mümkün müdür?

Genellikle altta yatan kanserin tedavi edilmesi ile düzelir. Ancak düzelmiyor ise "kolluk kuvvetleri" yani immün sistem hücrelerinin faaliyetleri baskılanır. Bunun yanı sıra tüm vücudu gezen anahtarların vücuttan atılması - temizlenmesi işlemi yapılır. Ancak yine de çok ciddi bir başarı sağlanamayabilir. Paraneoplastik sendrom yani "kansere eşlik eden hastalık" anlamına gelen durum en çok akciğer kanseri sırasında gözlenir. Meme, yumurtalık, kan kanseri de benzer durumlara yol açabilir. Her zaman olduğu gibi "korunmak" en kolay, en ucuz ama nedense "en az yapılan" yöntemdir. Basitçe sigara - kanser yaptığı kanıtlanmıştır - bırakılmalıdır.



Yazarın Tüm Yazıları

Yaşlılık ve sağlıklı yaşam

22 Mart 2014, Cumartesi

Serebellar hemoraji - Beyincik kanaması

15 Mart 2014, Cumartesi

Damar iltihaplanması - Vaskülit

8 Mart 2014, Cumartesi

Behçet Hastalığı

1 Mart 2014, Cumartesi

Beyin ölümü

22 Şubat 2014, Cumartesi

İnsan sağlığı ve bilgi üretimi

15 Şubat 2014, Cumartesi

Apraksi - Hareketin yapılamaması

8 Şubat 2014, Cumartesi

Spinoserebellar ataksi

25 Ocak 2014, Cumartesi

Epilepsi ve cerrahisi

18 Ocak 2014, Cumartesi

Servikal spondilotik myelopati

11 Ocak 2014, Cumartesi

Temporal arteritis

5 Ocak 2014, Pazar

Kapı - Duvar

28 Aralık 2013, Cumartesi

Göz felci (Gözde hareket kaybı)

21 Aralık 2013, Cumartesi

Paraneoplastik sendrom

14 Aralık 2013, Cumartesi

Düşük el (Radiyal sinir felci)

7 Aralık 2013, Cumartesi

Status Epileptikus (Nöbet fırtınası)

30 Kasım 2013, Cumartesi

Beynin sağ ve sol yarısı

23 Kasım 2013, Cumartesi

Beyin tümörü ve nöbet geçirme

16 Kasım 2013, Cumartesi

Progressif Supranükleer paralizi (PSP)

9 Kasım 2013, Cumartesi

Hekimlikte hastalığı tanıma ve zaman

2 Kasım 2013, Cumartesi

Normal basınçlı hidrosefali (Beynin su toplaması)

26 Ekim 2013, Cumartesi

Brakial pleksus yapısı ve etkilenmesi

19 Ekim 2013, Cumartesi

Ben Multipl Skleroz (MS) hastası mıyım?

12 Ekim 2013, Cumartesi

İlaçlar ve vücudumuz

5 Ekim 2013, Cumartesi

Arteriovenözmalformasyon (Damar yumağı)

28 Eylül 2013, Cumartesi

Beyin ve beyin zarlarının iltihaplanması

18 Eylül 2013, Çarşamba

Davranışlar ve sağlığımız

14 Eylül 2013, Cumartesi

Göz hareketleri ve bozuklukları

7 Eylül 2013, Cumartesi

Yürümede bozulma

31 Ağustos 2013, Cumartesi

Dirsekte sinir sıkışması - Kubital Tünel Sendromu

24 Ağustos 2013, Cumartesi

Göz kapağı düşmesi - Blefaroptozis

17 Ağustos 2013, Cumartesi

Siyatik sinir etkilenmesi

3 Ağustos 2013, Cumartesi

Pozisyon değişmesi ile ortaya çıkan baş dönmesi - BPPV

23 Temmuz 2013, Salı

Sıcaklık, ısı ve bedenimiz

20 Temmuz 2013, Cumartesi

Damar sertliği - Ateroskleroz

13 Temmuz 2013, Cumartesi

Uyku ve baş ağrısı

6 Temmuz 2013, Cumartesi

Sinir çalışma bozukluğu - Periferik Nöropati

29 Haziran 2013, Cumartesi

Beyin çalışmasının yetmezliği - Deliryum

22 Haziran 2013, Cumartesi

Yutma bozukluğu - Disfaji

15 Haziran 2013, Cumartesi

Hipokalsemi - Kalsiyum düşüklüğü

7 Haziran 2013, Cuma

Geçici Bellek Kaybı

31 Mayıs 2013, Cuma

Ortostatik hipotansiyon

24 Mayıs 2013, Cuma

Kulak çınlaması - Tinnitus

17 Mayıs 2013, Cuma

Kore - Sydenham koresi

11 Mayıs 2013, Cumartesi

Vitamin B12 ve sinir sistemi

3 Mayıs 2013, Cuma

Doğa, vücudumuz ve enerji dönüşümleri

27 Nisan 2013, Cumartesi

Uykudaki davranış bozuklukları - Parasomniler

20 Nisan 2013, Cumartesi

Amyotrofik Lateral Skleroz - ALS

13 Nisan 2013, Cumartesi

Beynimiz ve yaşlanma

6 Nisan 2013, Cumartesi

Myelopati - Omurilik etkilenmesi 2

30 Mart 2013, Cumartesi

Myelopati - Omurilik etkilenmesi - 1

23 Mart 2013, Cumartesi

Akut distoni - İlaç ile ortaya çıkan kasılma durumu

16 Mart 2013, Cumartesi

Hemifasiyal spazm

9 Mart 2013, Cumartesi

Nefati Kıylıoğlu

2 Mart 2013, Cumartesi

Ağrı - Beş duyunun cezalandırıcısı

23 Şubat 2013, Cumartesi

Demans - Bunama hastalığı

9 Şubat 2013, Cumartesi

Yalancı tümör sendromu (Pseudotumor cerebri)

2 Şubat 2013, Cumartesi

Karotis damarı daralması - Şah damarı darlığı

26 Ocak 2013, Cumartesi

Uykusuzluk - İnsomni

19 Ocak 2013, Cumartesi

Parkinson hastalığı ve cerrahi tedavisi

12 Ocak 2013, Cumartesi

Bel ağrısı

5 Ocak 2013, Cumartesi

Uykuda nefes durması - Horlama (Obstrüktif Uyku Apnesi Sendromu)

28 Aralık 2012, Cuma