“Tarih, Sümer’de başlar”
16 Mayıs 2020, CumartesiTweet |
“Söz uçar yazı kalır” diye söze başlarsak yazının önemi hakkında en kestirme bilgiyi vermiş oluruz. Duygu ve düşüncelerin ifade edilmesine yarayan en büyük araçlardan biri olan yazı, insanlar arasında en çok tercih edilen iletişim türüdür. Tarihten bu yana her toplum, gerek kendi keşfettikleri yazıyı, gerekse komşu ticaret ilişkileri, sosyal, kültürel ve siyasî ilişkiler sonucunda diğer uluslardan aldıkları değişik yazı stillerini kullanmışlardır.
Eski çağlarda insanlar birbirlerinden ayrı mekânlarda oldukları durumlarda birbirleriyle iletişim kurmak için resim yaparak anlaşmaya çalışmışlardır. Bu anlaşma tarzı daha sonraları resim yazısının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu resim yazıları mağara duvarlarına, kaya ve taşlara çizilmiştir. Bu resmetme geleneği zamanla ideografik yazı adını almıştır.
Tarihte pek çok ulus resim yazısını kullanmıştır. Örneğin Mısırlılar, papirüs yapraklarına resmettikleri hiyeroglifler ile resim yazısını kullanmışlardır.. Fakat o zamanlardaki zeminler resim yapmak için pek uygun değildi. Bu nedenledir ki insanlar zamanla yazıyı şekiller çizerek anlatmayı tercih etmişlerdir.
Sümerlerin Tarihe ve Bütün İnsanlığa Armağanı
Sümer dili ve uzmanı ünlü yazar, Samuel Noah Kramer, Sümerleri anlattığı meşhur esirine "Tarih Sümer’de başlar" ismini vermiştir. Böylece Kramer, tarihin başlangıcının yazı ile olduğunu vurgulayarak, yazıyı ilk kullananların da Sümerler olduğuna dikkat çekmek istemiştir. Arkeolojik bulgular, bilinen ilk yazı sisteminin Sümerler’e ait olduğunu göstermektedir.
Çivi Yazısı
İlk yazı örnekleri M.Ö. 3300 yıllarında Sümerlerin Uruk şehrinde bulunmuştur. Bulunan bu yazılar, ucu sivri araçlarla yazıldığından çivi yazısı ismini almıştır. Sümer yazısı, ya da çivi yazısı adı verilen bu yazı, Sümer rahipleri tarafından tapınak ve depolardaki malları kayıt altına almak amacıyla kullanılmıştır. Buradaki asıl amaç, depolardaki malların isimlerinin belirlenerek birbirleriyle karışmasını önlemek olmuştur. Sümerlerden sonra başka milletler de çivi yazısını geliştirip kullanmışlardır. Bunlar; Akadlar, Elamlar, Hititler, Urartular ve Fenikeler gibi uygarlıklardır. Birçok kavim tarından kullanılan ve çözülmesi zor olan çivi yazısı, 1844’te bir İngiliz subay olan Henry Ravlinson tarafından çözülmüştür. Böylece ilk uygarlıklara dair bilgiler de gün yüzüne çıkarılmaya başlanmıştır. Bu yazı tipi papirüs’ün icat edilmesiyle son bulmuştur.
Tarihî Kaynak Olarak Yazı
Tarihî araştırmalarda geçmişe dair bilgileri elde etmede başvurulan en güvenilir kaynaklar, yazılı kaynaklardır. Tarihî araştırmaların devam ettiği günümüzde araştırmacılar, eski dönemlere ait yazılı kaynaklara ulaşabilmek ve başka yazı çeşitlerinin var olup olmadığını çözmek için çalışmalarını sürdürmektedirler. Unutmamak gerekir ki bilinen tarih yeni yazılı kaynakların bulunmasıyla her an değişebilir.
kaynak: tarihiolaylar.com