Takip Et

SON DAKİKA

Faruk ÖZKAN
[email protected]

YÜREK YIKAN BİR HİKAYE

16 Ağustos 2017, Çarşamba

     

Ahmet;

 

“–Anneciğim, Emre bize gelecek. Bu gece bizde kalacak” dedi.

Emre’nin sevdiğini bildiğim türden bir kaç çeşit yemek yaptım. Görüşmeyeli bayağı bir boy atmış, kocaman delikanlı olmuştu. Biraz oturup hal hatır sorduktan sonra yemeğe geçtik. Emre, özene bezene hazırladığım yemeklere el sürmeyince, belli etmemeye çalışsam da bozuldum. Emre:

 

“–Teyzeciğim et var ya, ondan yemiyorum” dedi.

 

Bu söz beni daha da şaşırtmıştı. Çünkü ete olan düşkünlüğünü iyi biliyordum. Emre, bu davranışının altında bir şey aramamdan rahatsızlık duyarak,

 

“-Anlatayım teyzeciğim” dedi.

 

İlköğretim beşinci sınıfa gidiyordum o zamanlar. Biliyorsunuz Ayşe ablam da benden iki yaş büyük. İkimiz de çok başarılı sayılmayız, fakat hiç olmazsa liseyi bitirelim diye gayret ediyoruz. Bir işe girebilmek için bunun şart olduğuna inanıyoruz. Büyük hayallerimiz yok. Daha kötü günler gelmesin deyip halimize şükredenlerdeniz.

 

Depremden önce babam, inşaat kalfasıydı. Kimseye muhtaç değildik. Hatta babam yaptığı, kooperatif evlerinden bir de daireye girmişti. “Altı, yedi aya kalmaz, evimize taşınırız” diye hayaller kuruyorduk. Kaba inşaatı çoktan bitmiş, evin şekli ortaya çıkmıştı. Ben odamın duvarına asacağım süsler yaptım. Annem dantel masa örtüleri… Kaç kere bakmaya gitmiş, hayalimizde aldığımız eşyaların yerini kaç kere değiştirip durmuştuk. Derken 17 Ağustos’ta korkunç bir sallantıyla uyandık. Çok şükür ne bizde ne de yakın çevremizde bir şey yoktu. Boş arsaya tüm mahalle toplandık. Biraz korku kalmıştı yüreğimizde ama güle oynaya sabahladık. Elektriklerin gelmesi ile radyo ve televizyonlardaki korkunç gerçek, yüreklerimize çığ gibi düştü. Tüm ülkem gibi bu korkunç felaketin getirdiği yıkım ve kıyımla, harap olduk. Naklen izlediğimiz kurtarma çalışmalarında yaralılarla yaralandık, ölenlerle defalarca öldük. Elimizden gelen bir şey yoktu. Devlet baba, harıl harıl yaraları sarmaya çalışıyordu.

 

Bizim evimiz yıkılmadı. Kimseye de bir zarar gelmedi. Farklı yaralandığımızın farkına, yaralarımız derinleştikçe vardık. Depremle birlikte inşaatlar durmuş, babam işsiz kalmıştı. Ekonomik krizle de ikiye katlandı yokluklarımız. Televizyonlarda gördüğüm kadarıyla, bazı insanlar hiç etkilenmemişti. Bar ve pavyonlarda zil zurna sarhoş oluncaya kadar içiyor, milyarlarca lira harcıyorlardı.

 

Biz ev kirası elektrik, su ne kadar kısmaya, azaltmaya çalışsak olmuyor babamın arada bir bulduğu, tadilat işlerinden kazandığı, evi geçindirmeye yetmiyordu. Devir hesap devri deyip, telefonu kapattırdık. Ampulleri daha küçük taktık. Annem bir evde 120 milyona iş bulmuştu. Babamın da eline yaklaşık o kadar geçiyordu. Fakat Kasım ayından sonra babam bir tek işe gidemedi. Kış boyunca hiç iş çıkmadı. Ümitlenerek gidiyor, üzülerek geri dönüyordu. “Çoluk çocuğum gözümün önünde aç açık kalıyor, elimden bir şey gelmiyor, keşke ölsem” gibi kötü kötü laflar edip duruyordu. İş için çalmadığı kapı kalmamıştı.

 

Ramazan bayramına bir kaç gün kalmıştı. Şubat ayının bir Pazartesi günü babam, eve sevinçle geldi. Bir iş bulmuştu. Üstelik sigortalı. “Evraklarını tamamla gel” demişler. Sevinçle haber verip uçar gibi çıktı. “Bugün yetiştirmeliyim” diyordu.

 

Bir kaç saat sonra karşı komşumuz telaşla içeri girdi. Yüzünde ürküten bir ifade vardı.

 

“–Korkmayın ama babanız küçük bir kaza geçirmiş” dedi.

 

Hastaneye gittiğimde babamın yüzü sapsarıydı. Kol ve bacağı alçıya alınmıştı. Kırmızı ışıkta süratle gelen bir araç çarpmıştı. Biz sağ oluşuna dua ederken babam, gözlerinden akan yaştan utanıyor gizlemeye çalışarak:

 

“–Neden ölmedim, yükünüzü arttırdım” diyordu.

 

Bir müddet sonra babam eve çıktı. Sobamız yanmıyordu, evimiz soğuktu. Babamın dişlerinin birbirini dövüşünü üzülerek seyrediyordum. Bir kaç komşu belediyeye telefon ederek bize kömür istemişler. Yok denilmiş. Önceden kayıt olmak gerekirmiş. Okulda da yardım dağıtılıyordu. Anneme:

 

“–Ben de isteyeyim mi?” diye sordum. Annem:

 

“–Sakın ha oğlum! Durumumuz belli; verirlerse kabul ederiz, sakın kimseden bir şey istemeyin” dedi.

 

Başka zaman ben de gurur meselesi ederdim. Ama şimdi çok farklıydı. Yakıp etrafında toplanacağımız sobaya ihtiyacımız vardı. Babam buz gibi evde nasıl hasta yatardı?

 

‘Şekersiz’ şeker bayramımız gelip de geçmişti bile. Şekere olan düşkünlüğüme rağmen, pek üzülmedim. Böyle küçük şeylerin üstesinden gelmeliydik. Üstelik ben erkektim. İşte tüm zorluklara rağmen hava biraz daha ısınmış, babamın kolundaki, alçı alınmıştı. Bacağı hala alçıdaydı. İşte kurban bayramı da gelmişti. İçimden oniki daire var bizim apartmanda, birçoğu da kurban kesecek. Nasılsa bize de verirler; Annem sevdiğim et yemeklerinden pişirir, diyordum. Ben pencereden seyrederken, karşıdaki boş arsada, kurbanlar kesildi, yüzüldü, leğenler dolusu evlere taşındı. Her kapı çalışında, ‘kurban payı’ diye koştum. Her kapı açılışında, evlerde kavrulan etlerin mis kokuları evimizin içine kadar davetsiz yayıldı. Bir tek pay gelmedi.

 

Babaannem köyden telefon açmıştı. Komşu evinden konuşurken, sesim ona iyi gitmemişti. Israr ve telaşla sordu: ‘Baban mı kötüleşti?’ diye.

“–Yok” dedim. “Bize kurban payı vermediler.”

 

Yaz aylarında babaanneme giderdik. Adına ‘Güccük’ dediği bir kara ineği, beş altı da tavuğu vardı. ‘Güccük-müccük ama sütü iyi” derdi. Sağarken ona türküler söylerdi. “Bu sene kısır, inşallah seneye kuzulayacak” diye ümit ederdi.

 

“–Deden, ihtiyar nasıl dursun katıksız” derdi. Bir tas ayran içti mi başka bir şey istemezmiş.

Bayramın üçüncü günüydü. Sabah erkenden kapı çalındı. Babaannemdi! Koşup karşıladık. Ağlayarak sarıldı bizlere. “Kuzularım, kuzularım” diyordu. Size çok et getirdim. Evinde ne varsa hemen hepsini kapıp gelmişti. Buzdolabını tıka basa etle doldurduk. Ablam acele acele doğradı. Etlerin pişerken çıkardığı cızırtılardan saldığı mis gibi kokular, iki gündür kabaran iştahımı daha da körüklüyordu. Ağzım sulanarak dolanıp durdum ocağın etrafında. Sofra beklemeye tahammülüm kalmamıştı. Çatalı alıp batırdım. Üfürerek ağzıma alıyordum ki, babamın, babaanneme:

“–Ah anam ahh! Neden kestin güccük ineği? Ağzınız kuruya kaldı” diyen sözleri çalındı kulağıma.

 

Midemin kalkıp, başımın döndüğünü hissettim. Elimdeki çatalı bırakıp koşarak dışarı çıktım. Dedemin katığı, babaannemin umudu, türküler yakarak sağdığı Güccük, benim canım et istedi diye mi kesilmişti? Sofra kurulduğunda kolumdan çekip ısrarla oturttular. Yine batırdım çatalı isteksiz ve utanarak. Boğazıma bir şeyler tıkanıyordu. Gözümden yaşlar boşaldı. Ne oldu neyin var diye sordukları telaşlı sorularına

 

“–Dişim çok ağrıyor, dişimmm…!” diye karşılık verdim.

 

Alıntı 



Yazarın Tüm Yazıları

İftira

25 Temmuz 2018, Çarşamba

Adalet hanım

13 Temmuz 2018, Cuma

Fıtrat

15 Mayıs 2018, Salı

Çocuk ve Aile

14 Mayıs 2018, Pazartesi

."Sâbık Başbakan'ın Memleketi"

8 Ocak 2018, Pazartesi

KRALİÇE'NİN SOYTARILARI

28 Aralık 2017, Perşembe

Dumanını yel, parasını el alır

20 Aralık 2017, Çarşamba

UMUT

16 Aralık 2017, Cumartesi

Türkeş'in dilinden TÜRK

10 Aralık 2017, Pazar

FIRTINA ÇIKTIĞINDA UYUYABİLİRİM

7 Aralık 2017, Perşembe

15 Osmanlı Padişahı ve Bilinmeyen Yönleri yazı dizisi 3

22 Kasım 2017, Çarşamba

15 Osmanlı Padişahı ve Bilinmeyen Yönleri yazı dizisi 2

21 Kasım 2017, Salı

Osmanlı Padişahlarının Bilinmeyen Yönleri yazı dizisi 1

20 Kasım 2017, Pazartesi

MÜNECCİMBAŞI

19 Kasım 2017, Pazar

KİRİ TEMİZLEMEK İÇİN

18 Kasım 2017, Cumartesi

En asil duygunun insanı

16 Kasım 2017, Perşembe

İnce Hesap

15 Kasım 2017, Çarşamba

İKİNCİ ABDÜLHAMİDHAN'IN MERHAMETİ

14 Kasım 2017, Salı

KADIN

13 Kasım 2017, Pazartesi

FATİH'İN KADISI HIZIR BEY

9 Kasım 2017, Perşembe

KOCA KARI İLE HZ. ÖMER

28 Ekim 2017, Cumartesi

PEYGAMBER EFENDİMİZDEN NASİHATLER

26 Ekim 2017, Perşembe

KARINCA İLE HZ. SÜLEYMAN

25 Ekim 2017, Çarşamba

CENNET

24 Ekim 2017, Salı

FETHULLAH GÜLEN 2012 YILINDA ÖLSEYDİ

23 Ekim 2017, Pazartesi

PATATES İLE SOĞAN

22 Ekim 2017, Pazar

HANEY

13 Ekim 2017, Cuma

BELOC

12 Ekim 2017, Perşembe

CHP'DE YİNE NELER OLUYOR?

10 Ekim 2017, Salı

İBRAHİM SAYAR

7 Ekim 2017, Cumartesi

NE SANDIN

6 Ekim 2017, Cuma

KOVADAKİ ÇATLAK

24 Eylül 2017, Pazar

RÜYANIN SONU HALA GELMEDİ

18 Eylül 2017, Pazartesi

ALTMIŞ YAŞIN ÜZERİNDEKİLERE NASİHATLER

16 Eylül 2017, Cumartesi

BEDDUA

11 Eylül 2017, Pazartesi

İBRETLİK BİR HİKAYE DAHA

9 Eylül 2017, Cumartesi

ATATÜRK'ÜN BALIKESİR HUTBESİ

31 Ağustos 2017, Perşembe

ATATÜRK'ÜN DUMLUPINAR KONUŞMASI

30 Ağustos 2017, Çarşamba

VAR MI BÖYLE EVLİLK

26 Ağustos 2017, Cumartesi

Cep telefonuyla Allah’ını arayan kız

25 Ağustos 2017, Cuma

GENÇLİĞİN SIRRI

24 Ağustos 2017, Perşembe

KÜÇÜK ODUNLAR

23 Ağustos 2017, Çarşamba

KIZ İSTEME

22 Ağustos 2017, Salı

HAYAT

21 Ağustos 2017, Pazartesi

YÜREK YIKAN BİR HİKAYE

16 Ağustos 2017, Çarşamba

Çoban ve ağaç

15 Ağustos 2017, Salı

BİR BABANIN KURBAN MUHÂKEMESİ

14 Ağustos 2017, Pazartesi

HAK KELAMI

13 Ağustos 2017, Pazar

ARTIK EĞRİ KALAMAZSIN DOĞRUL

5 Ağustos 2017, Cumartesi

İMAM ŞAFİİ'NİN VERDİĞİ DERS

4 Ağustos 2017, Cuma

ALEME LAZIM OLAN FATİH'İN ADALETİ

3 Ağustos 2017, Perşembe

HATİCE ANNEMİZİ UNUTULMAZ KILAN

2 Ağustos 2017, Çarşamba

HAYIR VE ŞER GİZLİDİR ANLAYAMAYIZ

1 Ağustos 2017, Salı

TEŞEKKÜRLER TOLGA ÇANDAR

30 Temmuz 2017, Pazar

DEPREM

24 Temmuz 2017, Pazartesi

KİMİNLE DOST OLUNUR?

23 Temmuz 2017, Pazar

SAĞLIKLI VE MUTLU YAŞAMAK İÇİN

22 Temmuz 2017, Cumartesi

YENİ DÜNYA DÜZENİ

16 Temmuz 2017, Pazar

KANLA BESLENENLER

15 Temmuz 2017, Cumartesi

SEN DE POZİTİF DÜŞÜN

6 Temmuz 2017, Perşembe

DÜŞMAN

5 Temmuz 2017, Çarşamba

ABDÜLKADİR GEYLÂNÎ HAZRETLERİNDEN ÖĞÜTLER

4 Temmuz 2017, Salı

Kim kazanır?

3 Temmuz 2017, Pazartesi

Bizim dünyadaki izlerimiz

2 Temmuz 2017, Pazar

BU ŞEHİR

29 Haziran 2017, Perşembe

Bre Zındıkk

21 Haziran 2017, Çarşamba

Adalet

20 Haziran 2017, Salı

Nasreddin Hoca'nın dediği gibi

17 Haziran 2017, Cumartesi

Zeytin

12 Haziran 2017, Pazartesi

Zarif bir şair

11 Haziran 2017, Pazar

Emperyalizmin yeni köpekleri Araplar

7 Haziran 2017, Çarşamba

Cehennemin ateşini söndüren Adalet

5 Haziran 2017, Pazartesi

TEPKİLER

31 Mayıs 2017, Çarşamba

Aşk

29 Mayıs 2017, Pazartesi

Keşke dostluk ipini koparmasaydın...

23 Mayıs 2017, Salı

Sabırdan çıkan tat

22 Mayıs 2017, Pazartesi

Moralin niye bozuk?

20 Mayıs 2017, Cumartesi

ÖDÜL VE CEZA

18 Mayıs 2017, Perşembe

Maskeleri çıkarın

12 Mayıs 2017, Cuma

Demirel'den hoşgörü dersi

4 Mayıs 2017, Perşembe

Sular kesilecek

2 Mayıs 2017, Salı

Vesselam!..

27 Nisan 2017, Perşembe

İŞ BİLENE CAN FEDA

26 Nisan 2017, Çarşamba

Türk gençliği oyuna gelmemeli!..

23 Nisan 2017, Pazar

Vatandaş nasihati

18 Nisan 2017, Salı

Zulmü Alkışlayamam

15 Nisan 2017, Cumartesi

Milliyetçiler

14 Nisan 2017, Cuma

‘Bu da geçer’

12 Nisan 2017, Çarşamba

Anayasa Değişikliği Maddeleri-10

9 Nisan 2017, Pazar

Anayasa Değişikliği Maddeleri – 9

7 Nisan 2017, Cuma

Anayasa Değişikliği Maddeleri – 8

2 Nisan 2017, Pazar

Anayasa Değişikliği Maddeleri – 7

1 Nisan 2017, Cumartesi

Anayasa Değişikliği Maddeleri - 5

31 Mart 2017, Cuma

Anayasa Değişikliği Maddeleri - 5

28 Mart 2017, Salı

Anayasa Değişikliği Maddeleri – 4

25 Mart 2017, Cumartesi

Anayasa Değişikliği Maddeleri - 3

24 Mart 2017, Cuma

Anayasa Değişikliği Maddeleri – 2

23 Mart 2017, Perşembe

Anayasa değişikliği maddeleri

22 Mart 2017, Çarşamba

Hiroşima’dan Çanakkale’ye …

18 Mart 2017, Cumartesi

Hayrını gizleyen ressam

15 Mart 2017, Çarşamba

Hollanda

14 Mart 2017, Salı

Ahlaki çöküş

12 Mart 2017, Pazar

‘Has Bey’

11 Mart 2017, Cumartesi

Demokrasi

5 Mart 2017, Pazar

Kral çıplak

4 Mart 2017, Cumartesi

İmam-ı Birgivi

26 Şubat 2017, Pazar

Aydın'daki kaynakların kaymağını kimler yiyor?

25 Şubat 2017, Cumartesi

Dostluğun tarifi

20 Şubat 2017, Pazartesi

SANAYİ ESNAFI

19 Şubat 2017, Pazar

Başarının Sırrı

16 Şubat 2017, Perşembe

Rehavetteki ‘EVET’

14 Şubat 2017, Salı

Kaza mı, intikam mı?

11 Şubat 2017, Cumartesi

Aydın’da yaşamak

9 Şubat 2017, Perşembe

Aydın Havası

5 Şubat 2017, Pazar

Sekiz yetmez, dokuz olsun

2 Şubat 2017, Perşembe

Bu yıl tecrübe oldu

29 Ocak 2017, Pazar

Gerginlik kaybettirir

26 Ocak 2017, Perşembe

ANLAŞILMAK

22 Ocak 2017, Pazar

Aydın’ın üstünlüğü

19 Ocak 2017, Perşembe

Umurlu

15 Ocak 2017, Pazar

Kaostan çıkan düzen

10 Ocak 2017, Salı

Zındık

9 Ocak 2017, Pazartesi

Sosyal medya

8 Ocak 2017, Pazar

Kaderimizin değişeceği bir yıl olsun

7 Ocak 2017, Cumartesi

Esaslı ‘kötek’ şart

13 Aralık 2016, Salı

Zeytin ve zeytinyağı

19 Kasım 2016, Cumartesi

Duymayan kalmasın

8 Kasım 2016, Salı

Bülent Tezcan’a sıkılan kurşun

1 Kasım 2016, Salı

Hizmet kavgası

13 Ekim 2016, Perşembe

Ağzı olan susuyor

24 Eylül 2016, Cumartesi

Ağustos biterken…

31 Ağustos 2016, Çarşamba

Bir yerde dur, adam gibi dur…

19 Ağustos 2016, Cuma

Davos’tan 15 Temmuz’a

6 Ağustos 2016, Cumartesi

Kula teslim olmamak lazım

28 Temmuz 2016, Perşembe

Darbecilere Mustafa Kemal'den telgraf var

25 Temmuz 2016, Pazartesi

AHI KALMAZ

24 Temmuz 2016, Pazar

Bu sefer ezanı Türkçe okutamadılar

18 Temmuz 2016, Pazartesi

Biz bize yeteriz

13 Temmuz 2016, Çarşamba

Kavgacılar değil Aydın kazansın

27 Haziran 2016, Pazartesi

Hasta adam Avrupa

23 Haziran 2016, Perşembe

Katil olmak istemiyorsanız bu yazıyı okuyun

21 Haziran 2016, Salı

Paşa koltuğu

20 Haziran 2016, Pazartesi

Kavgasız bir Aydın istiyoruz

15 Haziran 2016, Çarşamba

Kötü Adam ucuza satar

14 Nisan 2016, Perşembe

Ah Rıza ah!

25 Mart 2016, Cuma

Bugün bize, yarın size…

22 Mart 2016, Salı

Gülmemiz gerek

24 Şubat 2016, Çarşamba

O iş senin bildiğin gibi değil kardeş!

17 Şubat 2016, Çarşamba

Baba dostuna vefa

13 Şubat 2016, Cumartesi

Balık başı yeme heveslisi adamlar şehri…

10 Şubat 2016, Çarşamba

Sende mi be İsmet Amca?

26 Ocak 2016, Salı

Çıtalı ve insan

1 Ocak 2016, Cuma

Yapılanı eleştirmek

22 Aralık 2015, Salı

Onlar gelsin

10 Aralık 2015, Perşembe

Kurabiye hırsızı

19 Kasım 2015, Perşembe

Milletvekillerinin takipçisi olun

10 Kasım 2015, Salı

Nar fantazisi

27 Ekim 2015, Salı

Çine, Karpuzlu ve Kılıçdaroğlu

24 Ekim 2015, Cumartesi

Ağzından bal damladı

23 Ekim 2015, Cuma

Sık seçim iyi gelmedi

22 Ekim 2015, Perşembe

Kız çocuğu

6 Ekim 2015, Salı

Takdir yetkisi

21 Eylül 2015, Pazartesi

Türkiye hapşırsa Aydın kanser oluyor

7 Eylül 2015, Pazartesi

Bıyık - sakal siyaseti

21 Ağustos 2015, Cuma

Özge’nin babası…

16 Ağustos 2015, Pazar

Ön yargı

14 Ağustos 2015, Cuma

Bize bizden başka dost yok

11 Ağustos 2015, Salı

İncirliova…

9 Ağustos 2015, Pazar

Peşkeş

7 Ağustos 2015, Cuma

Yılanlar, yalanlar ve gerçekler

1 Ağustos 2015, Cumartesi

Dalkavukluk…

28 Temmuz 2015, Salı

Ormanda alim olmak kolay

14 Temmuz 2015, Salı

Ezansız iftar

30 Haziran 2015, Salı

Cezası bir ay

23 Haziran 2015, Salı

Deniz’in mirası

16 Haziran 2015, Salı

Hamdolsun Müslümanım, Ne mutlu Türküm diyene!

9 Haziran 2015, Salı

Selam

2 Haziran 2015, Salı