Takip Et

SON DAKİKA

Faruk ÖZKAN
[email protected]

Adalet hanım

13 Temmuz 2018, Cuma

     

Yaşlı kadın yatağından kalktı.

Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu.

88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu.

Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak yaşlı ciğerlerine sabahın ılık esintisi ile doldurdu. Abdestini aldı, saba

h namazını kıldı. Mutfağa yöneldi. Çayla birlikte bir iki lokma bir şeyler atıştırdı.

Oturma odasına yöneldi. Eski bir fiskos masasının yanındaki koltuğuna ilişti.

Masanın üstü çerçeveler ile doluydu. Bir tanesine uzandı, camının üzerinde titreyen parmaklarını dolaştırdı.

Çerçevenin içindeki fotoğrafta İstiklal madalyalı kara yağız bir adamla, makyajsız olmasına rağmen güzelliği göz alan bir kadın birbirlerine bakarak gülümsüyorlardı.

Yaşlı kadın ‘Günaydın Anne, Günaydın Baba’ dedi. Usulca yerine koyduğu çerçeveye bir bakış daha attıktan sonra başka bir çerçeveyi eline aldı.

Bu siyah beyaz fotoğrafta da subay üniformalı bir adamla bir gelin yan yana duruyorlardı. Yaşlı kadın çerçeveyi titreyen dudaklarla öptü. ‘Günaydın Kocacığım’ dedi. Kadın bu çerçeveyi de bıraktıktan sonra üçüncü ve son çerçeveye uzandı.

Artık gözlerinden yaş damlıyordu. Fotoğraftaki biri erkek diğeri kız çocuklara bakıp ‘Günaydın Evlatlarım’ dedi.

Tüm çerçevelere kısaca göz atıp ‘Sizleri, hepinizi çok özledim’ dedi.

Gözlerinde biriken yaşları sildi. Artık ağlamak için bile yaşlı hissediyordu kendini. Ağır ağır doğrulduğu koltuğundan eski telefonuna doğru yöneldi. Ağır ağır numaraları çevirdi. Karşısına çıkan adama ‘Bir taksi istiyorum’ dedi ve adresi verdi. Kapısını kilitleyip, apartman merdivenlerine yöneldi. Yıllarca çekmediği zorluk kalmamıştı ama şimdi bu merdivenler hayatının en büyük engeli olmuştu. Ağır ve dikkatli bir biçimde iniyordu.

Sabırsızlanan taksi şoförünün çaldığı korna sokağı inletiyordu. ‘Patlama be adam’ dedi. Nihayet taksiye binebildi.

’Teyze hoş geldin’ dedi 25-30 yaşlarındaki şoför. ‘Nereye gidiyoruz?’

Kadın kısa bir sessizliğin sonunda ‘Tüm bir gün beni taşırmısın?’ diye sordu.

‘Sana 500 lira veririm.’

Adam küçümser bir gülümseme ile, ‘Mal sahibi benden her gün 500 lira istiyor teyze’ dedi.

Kadın gülümsedi

‘O zaman sana 650 lira vereceğim ne dersin?’

‘Kurtarmaz ama senin güzel hatırını kırmayayım. İlk önce nereye gideceğiz?’

‘Anıtkabir’e’

‘Anıtkabir’e mi?

‘Evet’

‘Tamam teyzeciğim’

‘Yaş kaç teyzeciğim?’

‘Seksen sekiz’

‘Maşallah Allah uzun ömür versin teyzeciğim’

‘Allah sağlıklı mutlu ömür versin oğlum’

‘Haklısın teyzecim’

Taksi Anıtkabir’in kapısına gelmişti. Şoför ‘Teyzeciğim geldik’ dedi. Dalgın görünen kadın ‘Evladım burada yardımına ihtiyacım var’ dedi. ‘Benimle gel’ Adam şaşırmıştı. ‘Tabii teyze’ dedi. Kuşkulu gözlerle ‘Bizi buraya alırlar mı?’ diye sordu.

O ana kadar dalgın ve yorgun görünen kadın, bir anda irkildi. Gözlerinden ateş fışkırarak ‘Ne demek almamak? Sen daha önce hiç gelmedin mi buraya?’ dedi ‘Hayır’

‘Kaç yıldır Ankara’da yaşıyorsun?’

‘Ben Ankaralıyım teyze. Doğma büyüme’

‘Ee o zaman’

‘Ne bileyim bir kez okulla gelmiştik bayramda. Bayram olmayınca burası kapalı sanıyordum ben’

Kadın sinirli bir şekilde kafa salladı.

Şoför utanmıştı. Mozoleye çıkan mermer merdivenlere kadar konuşmadılar. Merdivenlere geldiklerinde Şoför kuşkulu bir şekilde

‘Nasıl çıkacaksın Teyze?’ diye sordu.

‘Her ay nasıl çıkıyorsam öyle’

‘Her ay geliyormusun?’

‘Evet’

Uzun bir uğraşla merdivenleri çıktılar. Mozoleye doğru ağır ağır ilerlediler. İçerisi çok serindi. Şoför büyük bir azimle yürümeye çalışan kadının koluna girmişti. Kadının nefes alışları sıklaşmıştı. Nihayet mozolenin önüne geldiler. Kadın şoförün kolundan ani bir hareketle kurtuldu. Çantasını açtı. Tek bir karanfil çıkardı. Mozoleye doğru ilerledi. Çiçeği mozoleye koydu. Şoför şaşkınlıkla olayı seyrederken kadının ağzından şu sözlerin döküldüğünü fark etti.

‘Hayatım boyunca sana verdiğim sözü tutmak için çalıştım’. Ağır ağır geriye çekilen kadın ellerini açıp Fatiha okumaya başladı. Şoför kısa bir şaşkınlığın ardından ona katıldı. Kadın bir anlık suskunluktan sonra, ‘Hadi gidelim’ dedi.

Geldiklerinden çok daha ağır bir şekilde arabaya döndüler. Şoför kadının durumundan endişelenmeye başlamıştı.

‘Yoruldun mu Teyze’ dedi.

Kadın sustu.

Bir süre suskunluktan sonra ‘Evet hem de çok yoruldum’ diye cevapladı. Nereye gidiyoruz?’

‘Bankaya’!

Şoför arabasındaki kadının herhangi biri olmadığını anlamıştı. Bu yaşlı kadının Atatürk’e verdiği söz ne olabilirdi? En sonunda dayanamadı.

‘Teyzeciğim bir şey sorabilirmiyim?’

‘Sor bakalım evladım’

‘Anıtkabir’de Atatürk’e bir söz verdiğinizi söylemiştiniz. O söz nedir?’

‘Uzun hikaye evladım’

‘Olsun be teyze anlat ne olur’

‘Ben lisedeyken bizim okulumuza gelmişti Atatürk. Beni de ona çiçek vermek için seçmişlerdi. Çiçeği verdiğimde bana ismimi sordu. Bende ‘Adalet’ dedim. Bunun üzerine ‘Ne güzel ismin varmış’ dedi. ‘Okulu bitirince ne olacaksın’ dedi bana. Hemşire dedim. Oda ‘Güzel meslek ama bence sen Hakim ol ismine çok yakışır’ dedi. Ben kadından hakim olmaz ki dedim. Kaşlarını çattı, ‘Sen istedikten sonra olur. Senden söz istiyorum hakim olacaksın’ dedi .’

‘Sen ne dedin peki?’

‘Mustafa Kemal emretmiş ne denir? Söz verdim.’

‘Peki olabildin mi Adalet Teyze?’

‘Evet ben Cumhuriyetin ilk kadın hakimlerindenim.’

‘Vay be. Sende ne hikaye varmış Adalet Teyze’

‘Herkesin bir hikayesi vardır evladım. Herkesin hikayesi de kendine göre değerlidir. Eğer insanların hikayelerini bilip anlayabilirsen insanlara daha anlayışlı davranabilirsin’ ‘Haklısın Adalet Teyze. Bu banka mı gelmek istediğin’?

‘Evet’!

‘Yardım edeyim mi? Bende geleyim mi?’

‘Hayır. Sen burada bekle lütfen.Bu arada adın neydi evladım?’

‘Osman teyzeciğim’

‘Tamam Osman. Beni 45 dakika kadar sonra buradan al olur mu?’

‘Tamam teyzeciğim’!

Adalet hanım bankadan içeri girdi. Osman öğlen saatinin geldiğini

fark edip yemeğe gitti. Yemek boyunca Adalet hanımı düşündü.

‘Kim bilir neler yaşamış, neler görmüştür’ diye düşündü. Tam vaktinde bankanın önündeydi. Adalet hanım 15 dakikalık gecikme ile geldi.

‘Hoş geldin Hakim Teyze’

‘Çok uzun zamandır bana Hakim denmemişti.’

‘Hoşuna gitmediyse söylemeyeyim?’

‘Yok aksine hoşuma gitti. Sağol’

‘Nereye gidiyoruz?’

‘Seyranbağlarına’

‘Tabii’

‘Hakim Teyze çok yer gezmişsindir sen’

‘Tüm Anadolu’yu karış karış gezdik rahmetli kocamla’

‘Ne iş yapardı amca?’

‘Subaydı.’

‘Ne zaman vefat etti?’

‘1952′de’

‘Çok olmuş.Gençmiş’

‘Kore savaşında şehit oldu.’

‘Allah rahmet eylesin Hakim teyze’

‘ Sağol’

‘Seyranbağları’na geldik nereye gideceğiz?’

‘Sağa sap. İkinci binanın önünde dur.’

‘Tamam.Buyur Hakim Teyze.Geleyim mi ben’ ‘Yok bekle burada’

Osman beklemeye başladı. Bir ara merak etti. Binanın uzaktan görünen levhasına baktı. ‘Seyranbağları Kız Yetiştirme Yurdu’ yazısını okudu. Anlam veremedi. ‘Bu kadın burada ne yapar ki?’ diye düşündü.

Yarım saat sonra Adalet hanım göründü. Yanında orta yaşlı kibar bir hanım vardı. Adalet hanımı arabaya ağır ağır bindirdi. Kadın ‘Adalet Hanım size ne kadar teşekkür etsek azdır. Her zaman yanımızdasınız. Kızlarda sizi çok seviyor. Ne olur arayı çok uzatmayın. Yine gelin’ dedi.

Adalet hanım, buğulu gözlerle ‘İnşallah. Kızlara selamımı söyleyin. Bende onları çok seviyorum. Onlara iyi bakın’ dedi.

Araba hareket etti.

‘Nereye Hakim Teyze?’

‘Hemen iki sokak öteye’

Osman iki sokak ötede bu sefer başka bir binanın önüne park etti.

Bu binada da ‘Ankara Seyranbağları Huzurevi’ yazıyordu.

‘Bekle beni’

‘Tabii Hakim Teyze’

Yine 1 saate yakın bir bekleyişin sonunda bu sefer etrafında bir çok yaşlı kadın ve adamla çıkageldi Adalet Hanım. Sarılıp

öpüştükten sonra oradan ayrıldılar. Osman dikiz aynasından Adalet Hanım’ın gözlerinden akan yaşları fark etti.

‘İyi misin Hakim Teyze’

‘İyiyim Osman. Eski dostları görünce insan bir hoş oluyor’

‘Nereye gidiyoruz?’

‘Cebeci Asri Mezarlığına’

‘Tamam’

‘Teyze nerelisin sen?’

‘Aydın Sökeliyim. Babam orada pamuk ekerdi. Annem ev hanımıydı. Sonra Kurtuluş Savaşı oldu. Babam savaşa gitti. Söke işgal oldu. Biz dağlara kaçtık annemle. Saklandık dağ köylerinde. Savaş bitince Söke’ye döndük. Allah’a Şükür Babam’da sağ salim döndü savaştan.’

‘Sonra ne oldu?’

‘Liseye Aydın’a gönderdi babam. Orada Atatürk’le karşılaştım. Sözümü tutmak için İstanbul’a gittim. Hukuk fakültesine girdim. Orada rahmetli eşimle karşılaştım. O Harbiye’de okuyordu o zaman. Mezun olunca evlendik..’

‘Çocuğunuz var mı?’

‘Bir kızım bir oğlum vardı.’

‘Neredeler şimdi?’

‘Oğlum dışişlerinde çalışıyordu.’

‘Ne güzel’

‘1978′de Fransa’da Ermeniler öldürdüler.’

‘Üzüldüm Hakim Teyze. Başın sağ olsun. O da babası gibi şehit oldu yani’ Evet. Şehit babanın şehit oğlu. Allah kimseye evlat acısı vermesin.’

‘Amin. Ya kızın?’

‘O eşi ve çocukları ile İzmit’te yaşıyordu. Öğretmendi. 1999'da depremde hepsi vefat ettiler.’

‘Allah rahmet eylesin.Boş boğazlığımla üzdüm seni Hakim Teyze kusura bakma’

‘Sanki sormasan aklımdan çıkıyorlar mı evladım.Sen üzülme sağol’

‘Geldik Teyze’

‘Tamam evladım. Al işte paran artık gidebilirsin.’

‘Hakim teyze buradan nasıl döneceksin? Ben seni bekleyeyim eve bırakayım.’

‘Yok beni alacaklar buradan’

‘Hakim Teyze bu para fazla. Kusura bakma ben sana yalan söyledim.

Taksinin sahibi benden 350 lira bekliyor. Affet beni. 350 ‘yi ona veririm. Gerisi kalsın.

Bende para istemem. Bugün senden aldığım hayat dersinin parasal karşılığı yok zaten.’

‘Çocukların var mı?’

‘İki tane ellerinden öperler.’

Taksinin güneşliğinden çocuklarının resimlerini çıkarıp gösterdi.

‘Adları nedir?’

‘Kemal ve Ayşe’

‘Oğlumun adı da Kemaldi.’

Sessizliğin ardından Osman’ın elindeki parayı ittirdi Adalet Hanım..

‘Onlara bir şeyler al benim için. Onları okut. Ama yalansız, dolansız, çok çalışarak helal lokma ile büyüt ve okut.

Atatürk’ün bana yaptığı gibi içlerindeki gücü fark etmelerini sağla.

Bir de vatanını, milletini sevmelerini öğütle onlara.’

Osman Adalet Hanımın ellerine sarılıp öptü. Ona iyi evlatlar yetiştireceğine söz verdi.

Adalet hanım mezarlığın kapısından ağır ağır içeri girerken; Osman yaşlı gözlerle onu izliyordu.

Hayatının en büyük dersini kendisi küçücük, yüreği yaşadığı acılara rağmen kocaman ve güçlü bu yaşlı kadından almıştı.

Osman arabasını mal sahibine götürmeye karar verdi. Bu gün daha fazla çalışamazdı.

Ertesi gün Ankara’da garip bir yağmur yağıyordu. Sanki gök delinmişti. Osman taksiyi mal sahibinden almış, durağa gelmişti.

Çay ocağının yanında duran gazeteyi aldı. İlk sayfadaki haberlere göz gezdirdi.

Siyaset doluydu gazete. Hiç anlamazdı. Sıkılıp adli olayların yer aldığı üçüncü sayfayı açtı. Taksiciler arkadaşları ile ilgili kötü haberleri genellikle oradan alırlardı.

Göz gezdirirken bir haber dikkatini çekti:

’Dün gece geç saatlerde Cebeci Asri mezarlığında bulunan cesedin Cumhuriyet tarihinin ilk Kadın Hakimlerinden Adalet YILMAZ’a ait olduğu belirlendi. Adalet YILMAZ’ın bulunduğu yerdeki mezarların eşine ve oğluna ait olduğu belirlendi. YILMAZ vefat ettiği gün bankadaki tüm parasını çektiği, bu parayı ikiye bölerek Seyranbağları’ndaki bir kız yetiştirme yurdu ile bir huzurevine bağışladığı belirlendi. Polis, Adalet YILMAZ’ın mezarlığa ölmek için gittiğini düşünüyor.’

Osman bir anda sarsıldı. Gözyaşlarına engel olamıyordu. Taksici arkadaşları hiçbir şey anlamadılar.

Bir daha da hiç anlatmadı Osman bu yaşadıklarını.

Herkesin tek bildiği Osman’ın bardaktan boşanırcasına yağan yağmur altında

’Gökler bile sana ağlıyor’ diyerek ağladığıydı..



Yazarın Tüm Yazıları

İftira

25 Temmuz 2018, Çarşamba

Adalet hanım

13 Temmuz 2018, Cuma

Fıtrat

15 Mayıs 2018, Salı

Çocuk ve Aile

14 Mayıs 2018, Pazartesi

."Sâbık Başbakan'ın Memleketi"

8 Ocak 2018, Pazartesi

KRALİÇE'NİN SOYTARILARI

28 Aralık 2017, Perşembe

Dumanını yel, parasını el alır

20 Aralık 2017, Çarşamba

UMUT

16 Aralık 2017, Cumartesi

Türkeş'in dilinden TÜRK

10 Aralık 2017, Pazar

FIRTINA ÇIKTIĞINDA UYUYABİLİRİM

7 Aralık 2017, Perşembe

15 Osmanlı Padişahı ve Bilinmeyen Yönleri yazı dizisi 3

22 Kasım 2017, Çarşamba

15 Osmanlı Padişahı ve Bilinmeyen Yönleri yazı dizisi 2

21 Kasım 2017, Salı

Osmanlı Padişahlarının Bilinmeyen Yönleri yazı dizisi 1

20 Kasım 2017, Pazartesi

MÜNECCİMBAŞI

19 Kasım 2017, Pazar

KİRİ TEMİZLEMEK İÇİN

18 Kasım 2017, Cumartesi

En asil duygunun insanı

16 Kasım 2017, Perşembe

İnce Hesap

15 Kasım 2017, Çarşamba

İKİNCİ ABDÜLHAMİDHAN'IN MERHAMETİ

14 Kasım 2017, Salı

KADIN

13 Kasım 2017, Pazartesi

FATİH'İN KADISI HIZIR BEY

9 Kasım 2017, Perşembe

KOCA KARI İLE HZ. ÖMER

28 Ekim 2017, Cumartesi

PEYGAMBER EFENDİMİZDEN NASİHATLER

26 Ekim 2017, Perşembe

KARINCA İLE HZ. SÜLEYMAN

25 Ekim 2017, Çarşamba

CENNET

24 Ekim 2017, Salı

FETHULLAH GÜLEN 2012 YILINDA ÖLSEYDİ

23 Ekim 2017, Pazartesi

PATATES İLE SOĞAN

22 Ekim 2017, Pazar

HANEY

13 Ekim 2017, Cuma

BELOC

12 Ekim 2017, Perşembe

CHP'DE YİNE NELER OLUYOR?

10 Ekim 2017, Salı

İBRAHİM SAYAR

7 Ekim 2017, Cumartesi

NE SANDIN

6 Ekim 2017, Cuma

KOVADAKİ ÇATLAK

24 Eylül 2017, Pazar

RÜYANIN SONU HALA GELMEDİ

18 Eylül 2017, Pazartesi

ALTMIŞ YAŞIN ÜZERİNDEKİLERE NASİHATLER

16 Eylül 2017, Cumartesi

BEDDUA

11 Eylül 2017, Pazartesi

İBRETLİK BİR HİKAYE DAHA

9 Eylül 2017, Cumartesi

ATATÜRK'ÜN BALIKESİR HUTBESİ

31 Ağustos 2017, Perşembe

ATATÜRK'ÜN DUMLUPINAR KONUŞMASI

30 Ağustos 2017, Çarşamba

VAR MI BÖYLE EVLİLK

26 Ağustos 2017, Cumartesi

Cep telefonuyla Allah’ını arayan kız

25 Ağustos 2017, Cuma

GENÇLİĞİN SIRRI

24 Ağustos 2017, Perşembe

KÜÇÜK ODUNLAR

23 Ağustos 2017, Çarşamba

KIZ İSTEME

22 Ağustos 2017, Salı

HAYAT

21 Ağustos 2017, Pazartesi

YÜREK YIKAN BİR HİKAYE

16 Ağustos 2017, Çarşamba

Çoban ve ağaç

15 Ağustos 2017, Salı

BİR BABANIN KURBAN MUHÂKEMESİ

14 Ağustos 2017, Pazartesi

HAK KELAMI

13 Ağustos 2017, Pazar

ARTIK EĞRİ KALAMAZSIN DOĞRUL

5 Ağustos 2017, Cumartesi

İMAM ŞAFİİ'NİN VERDİĞİ DERS

4 Ağustos 2017, Cuma

ALEME LAZIM OLAN FATİH'İN ADALETİ

3 Ağustos 2017, Perşembe

HATİCE ANNEMİZİ UNUTULMAZ KILAN

2 Ağustos 2017, Çarşamba

HAYIR VE ŞER GİZLİDİR ANLAYAMAYIZ

1 Ağustos 2017, Salı

TEŞEKKÜRLER TOLGA ÇANDAR

30 Temmuz 2017, Pazar

DEPREM

24 Temmuz 2017, Pazartesi

KİMİNLE DOST OLUNUR?

23 Temmuz 2017, Pazar

SAĞLIKLI VE MUTLU YAŞAMAK İÇİN

22 Temmuz 2017, Cumartesi

YENİ DÜNYA DÜZENİ

16 Temmuz 2017, Pazar

KANLA BESLENENLER

15 Temmuz 2017, Cumartesi

SEN DE POZİTİF DÜŞÜN

6 Temmuz 2017, Perşembe

DÜŞMAN

5 Temmuz 2017, Çarşamba

ABDÜLKADİR GEYLÂNÎ HAZRETLERİNDEN ÖĞÜTLER

4 Temmuz 2017, Salı

Kim kazanır?

3 Temmuz 2017, Pazartesi

Bizim dünyadaki izlerimiz

2 Temmuz 2017, Pazar

BU ŞEHİR

29 Haziran 2017, Perşembe

Bre Zındıkk

21 Haziran 2017, Çarşamba

Adalet

20 Haziran 2017, Salı

Nasreddin Hoca'nın dediği gibi

17 Haziran 2017, Cumartesi

Zeytin

12 Haziran 2017, Pazartesi

Zarif bir şair

11 Haziran 2017, Pazar

Emperyalizmin yeni köpekleri Araplar

7 Haziran 2017, Çarşamba

Cehennemin ateşini söndüren Adalet

5 Haziran 2017, Pazartesi

TEPKİLER

31 Mayıs 2017, Çarşamba

Aşk

29 Mayıs 2017, Pazartesi

Keşke dostluk ipini koparmasaydın...

23 Mayıs 2017, Salı

Sabırdan çıkan tat

22 Mayıs 2017, Pazartesi

Moralin niye bozuk?

20 Mayıs 2017, Cumartesi

ÖDÜL VE CEZA

18 Mayıs 2017, Perşembe

Maskeleri çıkarın

12 Mayıs 2017, Cuma

Demirel'den hoşgörü dersi

4 Mayıs 2017, Perşembe

Sular kesilecek

2 Mayıs 2017, Salı

Vesselam!..

27 Nisan 2017, Perşembe

İŞ BİLENE CAN FEDA

26 Nisan 2017, Çarşamba

Türk gençliği oyuna gelmemeli!..

23 Nisan 2017, Pazar

Vatandaş nasihati

18 Nisan 2017, Salı

Zulmü Alkışlayamam

15 Nisan 2017, Cumartesi

Milliyetçiler

14 Nisan 2017, Cuma

‘Bu da geçer’

12 Nisan 2017, Çarşamba

Anayasa Değişikliği Maddeleri-10

9 Nisan 2017, Pazar

Anayasa Değişikliği Maddeleri – 9

7 Nisan 2017, Cuma

Anayasa Değişikliği Maddeleri – 8

2 Nisan 2017, Pazar

Anayasa Değişikliği Maddeleri – 7

1 Nisan 2017, Cumartesi

Anayasa Değişikliği Maddeleri - 5

31 Mart 2017, Cuma

Anayasa Değişikliği Maddeleri - 5

28 Mart 2017, Salı

Anayasa Değişikliği Maddeleri – 4

25 Mart 2017, Cumartesi

Anayasa Değişikliği Maddeleri - 3

24 Mart 2017, Cuma

Anayasa Değişikliği Maddeleri – 2

23 Mart 2017, Perşembe

Anayasa değişikliği maddeleri

22 Mart 2017, Çarşamba

Hiroşima’dan Çanakkale’ye …

18 Mart 2017, Cumartesi

Hayrını gizleyen ressam

15 Mart 2017, Çarşamba

Hollanda

14 Mart 2017, Salı

Ahlaki çöküş

12 Mart 2017, Pazar

‘Has Bey’

11 Mart 2017, Cumartesi

Demokrasi

5 Mart 2017, Pazar

Kral çıplak

4 Mart 2017, Cumartesi

İmam-ı Birgivi

26 Şubat 2017, Pazar

Aydın'daki kaynakların kaymağını kimler yiyor?

25 Şubat 2017, Cumartesi

Dostluğun tarifi

20 Şubat 2017, Pazartesi

SANAYİ ESNAFI

19 Şubat 2017, Pazar

Başarının Sırrı

16 Şubat 2017, Perşembe

Rehavetteki ‘EVET’

14 Şubat 2017, Salı

Kaza mı, intikam mı?

11 Şubat 2017, Cumartesi

Aydın’da yaşamak

9 Şubat 2017, Perşembe

Aydın Havası

5 Şubat 2017, Pazar

Sekiz yetmez, dokuz olsun

2 Şubat 2017, Perşembe

Bu yıl tecrübe oldu

29 Ocak 2017, Pazar

Gerginlik kaybettirir

26 Ocak 2017, Perşembe

ANLAŞILMAK

22 Ocak 2017, Pazar

Aydın’ın üstünlüğü

19 Ocak 2017, Perşembe

Umurlu

15 Ocak 2017, Pazar

Kaostan çıkan düzen

10 Ocak 2017, Salı

Zındık

9 Ocak 2017, Pazartesi

Sosyal medya

8 Ocak 2017, Pazar

Kaderimizin değişeceği bir yıl olsun

7 Ocak 2017, Cumartesi

Esaslı ‘kötek’ şart

13 Aralık 2016, Salı

Zeytin ve zeytinyağı

19 Kasım 2016, Cumartesi

Duymayan kalmasın

8 Kasım 2016, Salı

Bülent Tezcan’a sıkılan kurşun

1 Kasım 2016, Salı

Hizmet kavgası

13 Ekim 2016, Perşembe

Ağzı olan susuyor

24 Eylül 2016, Cumartesi

Ağustos biterken…

31 Ağustos 2016, Çarşamba

Bir yerde dur, adam gibi dur…

19 Ağustos 2016, Cuma

Davos’tan 15 Temmuz’a

6 Ağustos 2016, Cumartesi

Kula teslim olmamak lazım

28 Temmuz 2016, Perşembe

Darbecilere Mustafa Kemal'den telgraf var

25 Temmuz 2016, Pazartesi

AHI KALMAZ

24 Temmuz 2016, Pazar

Bu sefer ezanı Türkçe okutamadılar

18 Temmuz 2016, Pazartesi

Biz bize yeteriz

13 Temmuz 2016, Çarşamba

Kavgacılar değil Aydın kazansın

27 Haziran 2016, Pazartesi

Hasta adam Avrupa

23 Haziran 2016, Perşembe

Katil olmak istemiyorsanız bu yazıyı okuyun

21 Haziran 2016, Salı

Paşa koltuğu

20 Haziran 2016, Pazartesi

Kavgasız bir Aydın istiyoruz

15 Haziran 2016, Çarşamba

Kötü Adam ucuza satar

14 Nisan 2016, Perşembe

Ah Rıza ah!

25 Mart 2016, Cuma

Bugün bize, yarın size…

22 Mart 2016, Salı

Gülmemiz gerek

24 Şubat 2016, Çarşamba

O iş senin bildiğin gibi değil kardeş!

17 Şubat 2016, Çarşamba

Baba dostuna vefa

13 Şubat 2016, Cumartesi

Balık başı yeme heveslisi adamlar şehri…

10 Şubat 2016, Çarşamba

Sende mi be İsmet Amca?

26 Ocak 2016, Salı

Çıtalı ve insan

1 Ocak 2016, Cuma

Yapılanı eleştirmek

22 Aralık 2015, Salı

Onlar gelsin

10 Aralık 2015, Perşembe

Kurabiye hırsızı

19 Kasım 2015, Perşembe

Milletvekillerinin takipçisi olun

10 Kasım 2015, Salı

Nar fantazisi

27 Ekim 2015, Salı

Çine, Karpuzlu ve Kılıçdaroğlu

24 Ekim 2015, Cumartesi

Ağzından bal damladı

23 Ekim 2015, Cuma

Sık seçim iyi gelmedi

22 Ekim 2015, Perşembe

Kız çocuğu

6 Ekim 2015, Salı

Takdir yetkisi

21 Eylül 2015, Pazartesi

Türkiye hapşırsa Aydın kanser oluyor

7 Eylül 2015, Pazartesi

Bıyık - sakal siyaseti

21 Ağustos 2015, Cuma

Özge’nin babası…

16 Ağustos 2015, Pazar

Ön yargı

14 Ağustos 2015, Cuma

Bize bizden başka dost yok

11 Ağustos 2015, Salı

İncirliova…

9 Ağustos 2015, Pazar

Peşkeş

7 Ağustos 2015, Cuma

Yılanlar, yalanlar ve gerçekler

1 Ağustos 2015, Cumartesi

Dalkavukluk…

28 Temmuz 2015, Salı

Ormanda alim olmak kolay

14 Temmuz 2015, Salı

Ezansız iftar

30 Haziran 2015, Salı

Cezası bir ay

23 Haziran 2015, Salı

Deniz’in mirası

16 Haziran 2015, Salı

Hamdolsun Müslümanım, Ne mutlu Türküm diyene!

9 Haziran 2015, Salı

Selam

2 Haziran 2015, Salı