Hamdolsun Müslümanım, Ne mutlu Türküm diyene!
9 Haziran 2015, SalıTweet |
Seçim çalışmalarında görünen tabloda siyasi partilerde çok yüksek heyecan yoktu. Sanki büyük bir satranç müsabakasındaki sessizlik gibiydi. Sonuçları yaklaşık olarak bu sefer iyi tahmin eden muhalefet, oyunu kuralına göre oynadı. “Düşmanımın düşmanı dostumdur" politikasıyla Halkların Demokratik Partisi’ni barajı aşırmaya oynadılar ve tutturdular (Bu sonuçta seçime katılmayan yüzde 15’in de payı var).
Buradaki sonuçlara göre Adalet ve Kalkınma Partisi 276’nın altında kaldı, kaybetti. Halkların Demokratik Partisi yüzde 10 barajını aştı, kazandı. Böyle mi? Bence değil? Buradaki sonuç Aziz Türk Milletinin kararı çok açık ve nettir. Adalet ve Kalkınma Partisi’ni güçlü tuttu, aynı zamanda Milliyetçi Hareket Partisi’ne anahtar görevi verdi. Dedi ki: Biz bu ülkede hem Türk kimliğimizi korumalıyız, hem de muhafazakâr Müslüman duruşumuzu kaybetmemeliyiz.
Tabi ki bunları söylerken bu ülkede Kürt halklarını yok saymayın. Onlar da bu ülkede yaşamaktadır ve “75 milyon insanın içinde bizler de varız” mesajı verdiler. Tek sıkıntı bu halkların iyi niyetli insanlar tarafından temsil edilmemesidir. İstenilen odur ki, zarar gören bu ülke olmasın. Herkes eteğindeki taşları döküp ülkenin geleceği, istikrarı ve Müslüman Türk insanının dünya milletlerinin arasındaki yerini en iyi şekilde almasıdır. Kimin ne yapmış olduğu çok önemli değil. Bu ülkede görülmek istenen tablo budur.
Bütün bunların yanında Ege insanın seçime yüzde 89 oranı ile katılması ve Türkiye’deki en yüksek katılımın burada olması da ayrı bir güzelliktir.