Yılanlar, yalanlar ve gerçekler
1 Ağustos 2015, CumartesiTweet |
Bazen televizyonda belgesellerde görürüz renkli renkli üzerinde desenleri olan, görüntü olarak güzel, özünde zehirli yılanları. İnsanın görüntüsüne bakıp sevesi geldiği ama yaklaştığında tabiatı gereği ısırıp zehrini akıttığı için uzak durduğumuz yılanlar.
Bu günlerde bazı sabah programlarında bazı soytarıların, “yok şöyle yumuşak huylu, yok bağırmadan konuşuyor, yok insancıl” gibi süslü sözlerle anlattığı, insanların yarın seçim olsa onların ağzına bakıp oy veresi geleceği insanlar ya da siyasetçiler var.
Bu milleti ya aptal zannediyorlar ya da kendilerini ahmak. Bu maşaların benim askerime kurşun sıkanların, benim polisime tokat atma cesareti gösterenlerin, halkımıza zulmedenleri övme cesaretini kim ve kimlerden alıyorsa, bu hadsizliğe niçin düşüyorsa, bu ülkede onlara verilecek pirim ve reyting yok. Herkes nerede yaşadığını, kimin ekmeğini yediğini, hangi şehitlerle ve kahramalıklarla kurulan bu topraklarda yaşadığını iyi bilmelidir.
Geçen gün Meclis’te yapılan oylamada da gösterilen duruştan dolayı, en hassas noktalarda bu ülkeyi sahipsiz bırakmayacağını gösterenlere teşekkür ediyorum.