İş ortamının kötü niyetli çalışanları
15 Nisan 2019, PazartesiTweet |
Merhaba, bugün işleyeceğim konu eminim hepinizi yakından ilgileniyordur. Çalışma ortamında görülen zorbalıklardan bahsedeceğim.
Mobbing (Yıldırma): İşletme ya da toplum içerisine üst yöneticiler, çalışan ya da kişilerin tek bir kişiye yapmış olduğu hor görme, dışlama kısaca psikolojik ve fiziksel tahrik-taciz eylemlerinin tümünü barındıran kötü niyetli hareketlerdir. Hukuksal olarak kapsamlı işlenen bu konu çoğu zaman hukuk koridorlarına dahi ulaşmadan sindirilen psikolojik bir şiddettir.
Çıkar gütmeyen işletmelerde daha yaygın olduğu saptanan bu eylem sağlık, eğitim ve özellikle üniversite toplumlarında sıkça görülmektedir. Peki biz insanoğlu birbirimize neden bu kötülüğü yapıyoruz? Çünkü toplumun egemen kıldığı kişinin psikolojisi bozuktur yani hastadır! Ciddiyim, hatta bunun için sağlıklı birey kavramına bakarsanız kabaca ‘’Fiziksel-ruhsal kendine ve çevresine yetebilen, açıkça zarar vermeyen, suç ve suçluluk duygu ve eylemini bilen kişidir’’ açıklamasını görebilirsiniz. Bu yıldırma uygulamasını uygulayan kişilerin ortak yönleri; düşmanlık etmeyi seven, gücünü ispatlama güdüsü barındıran, empati kuramayan, kontrolcü, kötü niyetli olmalarıdır. Bu kişiler sizin özel hayatınıza, sosyal çevrenize, toplumda ki itibarınıza, kişisel saygı ve kendi özünüze sözlü ya da fiziksel müdahalede bulunarak mobbing (yıldırma) psikolojik şiddetini uygulamış olurlar.
Mağdur yaşadıklarıyla kendine olan saygısını yitirmeye, işe geç kalmaya, çalışma isteğinin azalmasına, intihar düşüncelerine, aile ve sosyal çevresine saldırmaya ya da kendini geri çekmeye başlar. Mobbing (Yıldırma) eylemine maruz kalan kişi bu durumun farkına varır varmaz, basit gözüken ama uygulamaya gelince zorlanacağı bir takım hareketler mağduru kurtaracaktır.
1: Yapılan kötü muameleyi yazılı ya da görsel-ispatlamak için elle tutulur kanıt- elde etmek.
2: Gerekli kurum ve yetkililere durumu bildirin.
3: Yakın iş arkadaşı ile durumu paylaşıp rahatsız olunan eylemi paylaşmak. Bu kişiye yalnız olmadığı hissiyatını kazandırır.
4: Rahatsız olduğunuzu sizi rahatsız eden kişiye açıkça belirtip itiraz etmek.
5: Yetkili kişiler ya da kurum durumu fark ettiği anda müdahale etmeli, çalışma ortamı içerisinde gerekli düzenlemeleri yapmak.
6: Tekrar yaşanmaması için çalışanların kişilik ve özlük haklarına sahip çıkılmak.
Bakma ve görmek aynı anlamlar taşımazlar. Yolda giderken arkadaşınızın yüzüne bakmışsınızdır, onun arkadaşınız olduğunu fark etmemişsinizdir bile işte bu bakmaktır. Tam tersini düşünelim arkadaşınızla yolda karşılaştınız yüzüne baktınız onu tanıdınız ve yanına gidip sohbet etmeye başladınız, işte bu da görmektir. Demem o ki tüm toplum içerisinde etrafınıza bakmayın, görün! Sağ duyunuza tüm içtenliğinizle kulak verirseniz inanır görmeye başlayacaksınız.
Sakın ola yapamayacağınızı, durumun böyle devam edeceğini ve işten ayrılmayı düşünmeyin. Onun tek farkı cebinde sizinkinden biraz daha para olması ya da onun başka birine saygısızca davranacak kadar kötü birisi olması. Eğer siz karşı tarafa kötü bir şekilde şikayetinizi iletmekte bile çekiniyorsanız siz onun bu korkunç söylemlerini zaten hiç hak etmiyorsunuz. Bununla ilgili görüşmeniz gereken en basit ve kısa sürede çözüme ulaşabileceğiniz birimler; ALO 170 , Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye İnsan Hakları, Türkiye Anayasa Mahkemesi, Bimer’dir. Kendinizi biliyorsanız zaten böyle bir olayın yaşanmaması gerektiğini ve bunun gereksiz, kötü niyetle ve bilerek yapılıyor olduğunu zamanla kendi kendine geçmeyeceğini hatta tam tersine gün geçtikçe artacağını biliyorsunuz demektir. Hak ettiklerinizi yaşamalısınız, size zarar vermelerine izin vermeyin.
Sağlıcakla, saygıyla, sağduyuyla kalınız…