Ne geride kalan, ne de ileride sana sunulacak olan..
27 Temmuz 2018, CumaTweet |
Öğretilen bir eylemdi yaşayışımın ardında saklanan güven. Anlatması kadar kolay olmadı gösterilen özeni karşı tarafa beğendirmek. Cidden çok uğraştım. Sağa dönsem solumdakilerin, sola dönsem sağımdakilerin cepheleri az da olsa yordu ruhumu.
Bir bakışın ötesinde çaba sarf etmiyorum şu sıralar hayata karşı. İhanetler tek tek basmış beynime de, izleri hala saklı durur geçmişimde. Oysa ben kendimden başkasına ihanet etmedim hiçbir zaman… Karşılıksız yaşama gebe bir çocuk yetiştirmişti seneler önce çatımı paylaştıklarım, dört duvar arası dostlarım, bugünüm, dünümün şahitleri ve belki de geleceğimin sebepleri… Layık olmak yerine, layık olanı bulma isteğiyle harcanan günlerde kaybettim gerçeklerimi. Düş yarattım, düş besledim ciğerlerimde.
Neden yıkıp yeniden yapmayı tercih eder ki insan, yapılmışı kabul etmek varken? Nitekim, zamanın değeri paylaşılanlarla ölçülür. Görmeden, bilmeden, duymadan hissedilen bir tutkunun ezberi ne kadar kalıcıdır yüreğinde? Düşünme… Yaşa sadece, çünkü bilemezsin.
Ötesi yok ve hiçbir zaman nokta taşımaz düşlerin yanında. Sadakatin hazzı, özlemin heyecanı, bilinmezliğin gizemi saklıdır içinde. Keşfettiğin an, çıkabileceğin en yüksek tepedesindir. Haykırabilirsin… Önceleri inandırıcı olmayacak, güçsüz hissedeceksin kendini bu yüzden. Alışacaksın ardından, alıştıracaksın. Öğretmelisin çünkü görünenlerin yanı sıra görmek istediklerini kendinin var edebileceğini. Ama göze almak lazım, daha doğrusu önce cesur olmak. Razıysan karşılaşacaklarına ve gardın en sağlam dostunsa, hiç bekleme! Bir adımın ardından diğeri en uyumlu çifttir şu dünyada, unutma!
Ne kaybedersin ki? Şöyle düşün: Ne geride kalan, ne de ileride sana sunulacak olan günler; bugünden daha kötü değildi, olmayacakta… (CEREN AKBAŞ)