Takip Et

SON DAKİKA

Ceren AKBAŞ

Âh mine’l Aşk.. Kalbe düşmüş üç harfli bir imza..

23 Kasım 2018, Cuma

     

Merhaba sevgili Denge Gazetesi okurları,

Beni tanıyanlar bilirler Hat Sanatına hayranlığımı. Klasik Türk Sanatlar Vakfı'nın bir yazısına rastladım.Hat sanatıyla Ah mine'l Aşkı anlatmış. Sizlerle de paylaşmak istedim.

 

Âh mine’l Aşk… Kalbe düşmüş üç harfli bir imza…

Bu nasıl bir âh ki; asırlar geçse de dinmeyen sonsuz bir sevda, koca bir muamma… Âh mine’l Aşk…

Derler ki; Kerem yandığında “âhh” demiş… Ve o gün bugündür hiç değişmemiş aşk… Hep âh… Sonu eyvah… Çünkü vuslat bulmamış sonunda… Bulsa olmazmış zaten onun adı aşk… Âh, ah!… Âh aşk!… Âh mine’l Aşk…

 

Aşk, Allah Teâlâ’nın “Bilinmeyi istedim, kainatı yarattım” buyurduğu noktada başlar.

 

“Aşk, efsane ve efsun değildir. Aşk san’at-ı her dû’n değildir. Her aşk davası eden âşık olmaz; her muhabbetten dem uran sadık olmaz. İlâhî herkes merd-i aşk olmaz ve değme kalbde derd-i aşk bulunmaz. Aşk bir kimyadır, onun madeni can olur; aşk bir gevherdir, onun mekanı kan olur. Aşk bir zevktir, onun da şeydaları var; aşk bir hurû’ştur, onun da deryaları var” demiş Sinan Paşa, Tazarrûnâme’sinde…

Aşk olmadan kalem dahi oynamaz. Hattat’ın yüreğine düşmese aşk, yazabilir mi? Aşk olmadan meşk olmaz.

 

“Hattat/ Kalbi aharlayıp/ Ne yazdın denince/ Hep aynı satır/ Âh mine’l Aşk/ Âh mine’l (Cengizhan Oraklı).

 

“Kevser-i âteş-nihâdın adı aşk

Dûzah-ı cennet-nümânın adı aşk

Bir lûgat gördüm cünûn isminde ben

Anda hep cevr ü cefânın adı aşk.”

 

“Sonuçta İlâhî Hakikat aşkla başlar ve eşitler herkesi… Ne okumanın varak-ı câne yazmasıdır aşk, ne de kalemlerin nüsha-i aşkı yazmasıdır… Dört eliflik med ve bir nefeslik cezimdir aşk… Kişi âşık olduğunda ismin vav hali alır beden ve bir söz olur âşığın hüznü: Âh mine’l Aşk…”

 

“Âh etmemiz aşk’tandır… Biz âşığız Çünkü, âh ederiz… Çünkü âh’ımız aşkımızın muhbiridir… Bizim âh larımızın esbâbı yalnızca aşktır… Çünkü biz âh etmeye geldik”.

(İskender Pala)

 

“Âh edemeyen âşık, aşkını ağlayarak dillendirir. ‘Âh mine’l Aşk’ levhalarında ‘âh’ ünlemi celî sülüs ile yazılarak buradaki ‘he’nin iki gözü iki Çeşme gösterilir. Bazı levhalarda, soldan sağa doğru bir ok gidip kalbe saplanmıştır. Âh edince ağzından ateş ve duman Çıkan âşıkları resmeden levha örnekleri de vardır. “Biz âleme bir yâr için âh etmeye geldik” diyor Avni.

 

“Âh mine’l Aşk… Âh!… Tek hece… Bütün lisanlarda aynı olan mânâ… Bir ‘elif’ ardından bir ‘he’… Allah adının ilk ve son harfi… Elif ve he ile yanmış aşk… Zora tahammülü güzel bulanlara değil; güzele tahammülü zor bulanlara yazgılıdır âh… Güneşi izleyen bulut, gizleyebilir mi hiç varlığını güneşin; acıyı saklayan tebessüm, ya saklayabilir mi hiç vücudunu acının? Dokunulunca en ince teline içindeki sızının, bülbül durabilir mi şeydalanmadan tâ mahşer olunca?.. Her nereye bakarsa gördüğü âh’tır aşkın; âh elinden niyaz için mescide girse dahi… Minaresi elif, kubbesi he’dir Çünkü camilerin… Ve hâlâ elif’in bağrı şerha şerha kan ve hâlâ iki gözü iki Çeşme he’nin…

(İskender Pala)

 

Erbab-ı aşka pîşe heman her gün âh imiş

Her bir nefes ki âh ile geçmez, günah imiş…

 

Âh mine’l Aşk… Latin harfleriyle yazıldığında bile büyülüyor insanı. Hattatların kalemine mutlaka uğramış bir cümle…

 

Osmanlı devrinde bir genç evlilik Çağına yaklaştığında ve de âşık olduğunda bunu ailesine hissettirmek için hemen bir ‘Âh mine’l Aşk’ tabelası yazdırır, evin salonuna asarmış.

 

Eskiden, mezartaşlarına yazılmasını isterlermiş insanlar bu sözün. Ölümü aşktandır desinler diye… Ölüm, aşk yüzündendir, aşk ölümdür diye…

Hüzünlü bir hikâyeyi anlatır ‘Âh mine’l Aşk’… Hat sanatında ağlayan iki göz ve bir ‘elif’ Çizilerek ifade edilen ‘Âh mine’l Aşk’, ‘aşkın elinden’ anlamına gelen bir tamlamadır. ‘Âh mine’l Aşk’ın ilk harfi ‘elif’ bir hançeri, ikinci harfi ‘he’ ise ağlayan iki gözü simgeler. Hem kahreden aşk, hem de kahreden gözyaşının ifadesidir. ‘Aşktan âh Çekme’ anlamına gelen ‘Âh mine’l Aşk’, sevip de kavuşamayanların hikayesini anlatır.

“Sûr mu, mâtem mi bilinmez yakîn,

Nây u kudûm ile gelir âh âh…

Nûr –ı mücessem midir, ateş midir?

Yakışını söylesem, âh âh…

Âh mine’l ışkı ve hâlâtihî,

Ahraka kalbî bi harârâtihî…

Hoşçakalın, aşkla kalın. 



Yazarın Tüm Yazıları

Eski fotoğraflar ve anılar

18 Ağustos 2020, Salı

Bekle bizi

18 Temmuz 2020, Cumartesi

Sosyal mesafeli "Yaz"

29 Haziran 2020, Pazartesi

Kedi mi? Ben mi?

3 Aralık 2019, Salı

Cahil insanların en belirgin 10 özelliği

5 Kasım 2019, Salı

Her şey.. "Eksik"

30 Temmuz 2019, Salı

Size İyi Gelen Şarkılar Dinleyin

27 Haziran 2019, Perşembe

"Sokak Fotoğraf(çı)ları"

20 Haziran 2019, Perşembe

"Eksik Hayatlar"

11 Haziran 2019, Salı

Sonra... Sonra, masal oluyor

28 Mayıs 2019, Salı

Hasta ruhlar

21 Mayıs 2019, Salı

Kendinin Farkına Varmak

14 Mayıs 2019, Salı

Üsküp'te "Eski Ramazanlar"

7 Mayıs 2019, Salı

Mitoloji dilinde "Aşk"

2 Mayıs 2019, Perşembe

Ben Babamın Kızıyım

26 Nisan 2019, Cuma

İşte böyle "Özlemek"

19 Nisan 2019, Cuma

Stres"siz"siniz

9 Nisan 2019, Salı

"Ayna gibiyim, bakan kendini görür"

3 Nisan 2019, Çarşamba

Aklınıza sahip çıkın

30 Mart 2019, Cumartesi

"Narsist" çocuklar

26 Mart 2019, Salı

İkigai (Varoluş sebebi)

12 Mart 2019, Salı

Kutlu olsun "Kadın" olmak

7 Mart 2019, Perşembe

Müsadenizle!

27 Şubat 2019, Çarşamba

Masal Köyü

23 Şubat 2019, Cumartesi

Bu izler gerçek

18 Şubat 2019, Pazartesi

Özlem Kaybı

13 Şubat 2019, Çarşamba

Simurg (Anka Kuşu) Efsanesi

7 Şubat 2019, Perşembe

Ne güzel bir tadı vardır yaşanmışlıkların

1 Şubat 2019, Cuma

Karar verin! Bu hayat sizin

23 Ocak 2019, Çarşamba

Mavi Gözlü Dev 117 yaşında

17 Ocak 2019, Perşembe

Soğuk hava etkisi

10 Ocak 2019, Perşembe

Yeni Şeyler Söylemek Lazım

5 Ocak 2019, Cumartesi

DOĞRU NEFES ALMAK

28 Aralık 2018, Cuma

Hava soğuktu, unutulanlar çoktu

14 Aralık 2018, Cuma

En değerliye...

7 Aralık 2018, Cuma

Ve insan, yeryüzünün efendisi

30 Kasım 2018, Cuma

Âh mine’l Aşk.. Kalbe düşmüş üç harfli bir imza..

23 Kasım 2018, Cuma

Muhabbet-i Hüzün

16 Kasım 2018, Cuma

Nefes kadar kısa..

9 Kasım 2018, Cuma

Yeterince olmak, "En" gerçek olmak

2 Kasım 2018, Cuma

Kişiden, kişiye değişken kişilik

26 Ekim 2018, Cuma

"İki portakal ye geçer"

19 Ekim 2018, Cuma

Hayat kısa, güzel yaşamak, değer vermek gerek

12 Ekim 2018, Cuma

Sesi, yüzü gider, kokusu kalır

5 Ekim 2018, Cuma

"Güneş-Ana"

30 Eylül 2018, Pazar

Özlemle Anıyoruz

28 Eylül 2018, Cuma

DOLMUŞ GÜNLÜĞÜ

21 Eylül 2018, Cuma

Susarsınız

7 Eylül 2018, Cuma

Dün gitti, Yarın gelmedi; Anı yaşa!

31 Ağustos 2018, Cuma

Öyle Bir ''An''da !

17 Ağustos 2018, Cuma

Her açıdan sosyal medya

10 Ağustos 2018, Cuma

Güneşe gülümseyin bu sabah

3 Ağustos 2018, Cuma

Ne geride kalan, ne de ileride sana sunulacak olan..

27 Temmuz 2018, Cuma

Biraz daha zaman olsa ...

20 Temmuz 2018, Cuma

Empati Sendromu

13 Temmuz 2018, Cuma

Sadece Çocuktum

6 Temmuz 2018, Cuma

Yorduk kendimizi, yorulduk!

29 Haziran 2018, Cuma

Hayaller kurun çocuklar

22 Haziran 2018, Cuma

Hafızalar da anlamlı kalsın diye

13 Haziran 2018, Çarşamba

Bize biraz huzur gerek

9 Haziran 2018, Cumartesi

Unutmayın! "Mutluluk genç tutar insanı"

29 Mayıs 2018, Salı

Teşekkürler Memur Bey..

11 Mayıs 2018, Cuma