Takip Et

SON DAKİKA

Ceren AKBAŞ

Empati Sendromu

13 Temmuz 2018, Cuma

     

Empati; karşınızdaki insanın duygularını, düşüncelerini, hislerini anlayabilmek ve buna uygun tepkiler verebilmek olarak tanımlanmaktadır. İlk bakışta gözümüze herkesin sahip olması gereken, faydalı bir özellik olarak gelebilir fakat her şeyde olduğu gibi empatide de aşılmaması gereken bir sınır vardır. Bu sınır aşıldığı durumda bir anda hayatta kendimizi  aslında var olmayan üçüncü bir kişiye göre yaşıyormuş gibi hissederiz.

İnsanoğlu bazı duyguları gözlemleyerek, taklit etme ve aynı duyguları hissedebilme özelliğine sahiptir. Yani karşınızdaki insan endişeliyken, mutluyken ya da üzgünken hissettiği şeyleri, o insanı gözlemleyerek anlayabilmeniz mümkündür. Bu duruma sebep olan şey ise aslında ayna nöronlarımızdır. Bir insanın duygularını anlamaya çalıştığımız süre içerisinde beynin farklı yerlerindeki ayna nöronlar harekete geçiyor ve hislerimizi, hareketlerimizi, duygularımızı etkiliyor. Ancak ayna nöronların her duyguyu anlamada bize yardımcı olduğunu söyleyemeyiz. Yapılan araştırmalar şiddet, stres, öfke gibi olumsuz duygular karşısında ayna nöronların düşük oranda harekete geçtiğini; sosyalleşme, bağlılık, arkadaşlık gibi olumlu hisler karşısında ise yüksek oranda harekete geçtiğini söylüyor. Kısaca ayna nöronların aslında “ait olma” duygusuyla bağlantısı vardır. İşte empatiyle ayna nöronlar arasında bağlantıyı kuran nokta da tam olarak burasıdır. Peki empati insanda ne zaman gelişmeye başlar? Nasıl kontrolden çıkar?

Aslında insanlar empati duygusunu bebekliğinden itibaren içlerinde taşırlar. 2 yaşından itibaren bir bebek aynaya baktığında, karşısında gördüğü şeyin kendisi olduğu bilincine varır .Empati duygusu ise işte bu yıllarda gelişmeye başlar. Bu zamandan itibaren çocuklar etrafındaki insanların yaptıklarını gözlemleyerek ve kendi hayatlarıyla bağlantı kurarak duyguları tahmin etmeye ve deneyimlemeye başlarlar. Ancak başta da bahsettiğimiz gibi bu duygu insanda her zaman tam olarak sağlıklı gelişmeyebilir. Çoğunlukla sevgi eksikliği hisseden ve toplum tarafından dışlanılmış bireylerde, empati duygusu gereğinden fazla gelişebilir ve bu insanlar sevilmek ve değer görmek için tüm davranışlarını karşısındaki insanlara göre düzenlemeye başlayabilir.

Bu sendrom insanın içindeki benlik duygusunu zedeler, kendi hayatı üzerindeki kontrolünü kaybetmesine sebep olabilir. Bencillik ne kadar kötüyse, benlik hissinin ortadan kalkması da bir o kadar kötüdür çünkü bu durumda insanlar kendi hayatlarını sağlıklı bir şekilde yaşayamaz ve özgüven eksikliği, sosyal ilişkilerde bozulma gibi birçok problemle karşı karşıya gelebilirler. Bu durumu yaşayanlar genelde bir başka insanla sağlıklı iletişim kuramazlar çünkü karşısındaki insanın ondan sıkılacağını düşünür, derdini ya da sevincini paylaşamaz sürekli karşısındakileri dinlerler. Bir süre sonra bu durum insanın içinde ağırlık hissi oluşturur, iyi veya kötü niyetli herkesin hayatına kendinizi uydurmak sizi depresyona sürükleyebilir.

Yaşanılan empati hassasiyetinden kurtulmak için en önemli adım ise, bunun farkına varıp kabullenmeyi başarmak. Çünkü çoğu insan bu sendromu aslında vicdanıyla eşleştirdiği için farkına bile varmıyor. Fakat bu hormonlu vicdanlar bizi her gün daha kötü bir sona hazırlıyor ve ”Böyle olmazsam beni sevmezler.”, “İnsanları anlamak zorundayım, yoksa iyi biri olamam.” diyerek kendini bu durumun içine hapsediyor. Oysa hayatımızda koşulsuz şartsız her insan için kendimizi feda etmek doğru bir şey değildir ve kötü niyetli insanlara karşı savunma mekanizmamızı devre dışı bırakır. Bu yüzden gerekli durumlarda sınır çizmeyi, her insanın derdini dinlemek kadar derdimizi anlatabilmeyi ve en önemlisi yeri geldiğinde “hayır” diyebilmeyi öğrenmeliyiz. İnsanın sahip olduğu tüm duygular, sağlıklı düzeyde olduğu sürece, ruh sağlığının korunması ve kendisini koruması açısından önemlidir. Ancak, iyi bir özellik olduğunu düşündüğümüz empati bile eğer abartılırsa kötü sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden her insanın hislerini ve kendisini tanıyıp, aşırılığa kaçmaması gerekmektedir. 



Yazarın Tüm Yazıları

Eski fotoğraflar ve anılar

18 Ağustos 2020, Salı

Bekle bizi

18 Temmuz 2020, Cumartesi

Sosyal mesafeli "Yaz"

29 Haziran 2020, Pazartesi

Kedi mi? Ben mi?

3 Aralık 2019, Salı

Cahil insanların en belirgin 10 özelliği

5 Kasım 2019, Salı

Her şey.. "Eksik"

30 Temmuz 2019, Salı

Size İyi Gelen Şarkılar Dinleyin

27 Haziran 2019, Perşembe

"Sokak Fotoğraf(çı)ları"

20 Haziran 2019, Perşembe

"Eksik Hayatlar"

11 Haziran 2019, Salı

Sonra... Sonra, masal oluyor

28 Mayıs 2019, Salı

Hasta ruhlar

21 Mayıs 2019, Salı

Kendinin Farkına Varmak

14 Mayıs 2019, Salı

Üsküp'te "Eski Ramazanlar"

7 Mayıs 2019, Salı

Mitoloji dilinde "Aşk"

2 Mayıs 2019, Perşembe

Ben Babamın Kızıyım

26 Nisan 2019, Cuma

İşte böyle "Özlemek"

19 Nisan 2019, Cuma

Stres"siz"siniz

9 Nisan 2019, Salı

"Ayna gibiyim, bakan kendini görür"

3 Nisan 2019, Çarşamba

Aklınıza sahip çıkın

30 Mart 2019, Cumartesi

"Narsist" çocuklar

26 Mart 2019, Salı

İkigai (Varoluş sebebi)

12 Mart 2019, Salı

Kutlu olsun "Kadın" olmak

7 Mart 2019, Perşembe

Müsadenizle!

27 Şubat 2019, Çarşamba

Masal Köyü

23 Şubat 2019, Cumartesi

Bu izler gerçek

18 Şubat 2019, Pazartesi

Özlem Kaybı

13 Şubat 2019, Çarşamba

Simurg (Anka Kuşu) Efsanesi

7 Şubat 2019, Perşembe

Ne güzel bir tadı vardır yaşanmışlıkların

1 Şubat 2019, Cuma

Karar verin! Bu hayat sizin

23 Ocak 2019, Çarşamba

Mavi Gözlü Dev 117 yaşında

17 Ocak 2019, Perşembe

Soğuk hava etkisi

10 Ocak 2019, Perşembe

Yeni Şeyler Söylemek Lazım

5 Ocak 2019, Cumartesi

DOĞRU NEFES ALMAK

28 Aralık 2018, Cuma

Hava soğuktu, unutulanlar çoktu

14 Aralık 2018, Cuma

En değerliye...

7 Aralık 2018, Cuma

Ve insan, yeryüzünün efendisi

30 Kasım 2018, Cuma

Âh mine’l Aşk.. Kalbe düşmüş üç harfli bir imza..

23 Kasım 2018, Cuma

Muhabbet-i Hüzün

16 Kasım 2018, Cuma

Nefes kadar kısa..

9 Kasım 2018, Cuma

Yeterince olmak, "En" gerçek olmak

2 Kasım 2018, Cuma

Kişiden, kişiye değişken kişilik

26 Ekim 2018, Cuma

"İki portakal ye geçer"

19 Ekim 2018, Cuma

Hayat kısa, güzel yaşamak, değer vermek gerek

12 Ekim 2018, Cuma

Sesi, yüzü gider, kokusu kalır

5 Ekim 2018, Cuma

"Güneş-Ana"

30 Eylül 2018, Pazar

Özlemle Anıyoruz

28 Eylül 2018, Cuma

DOLMUŞ GÜNLÜĞÜ

21 Eylül 2018, Cuma

Susarsınız

7 Eylül 2018, Cuma

Dün gitti, Yarın gelmedi; Anı yaşa!

31 Ağustos 2018, Cuma

Öyle Bir ''An''da !

17 Ağustos 2018, Cuma

Her açıdan sosyal medya

10 Ağustos 2018, Cuma

Güneşe gülümseyin bu sabah

3 Ağustos 2018, Cuma

Ne geride kalan, ne de ileride sana sunulacak olan..

27 Temmuz 2018, Cuma

Biraz daha zaman olsa ...

20 Temmuz 2018, Cuma

Empati Sendromu

13 Temmuz 2018, Cuma

Sadece Çocuktum

6 Temmuz 2018, Cuma

Yorduk kendimizi, yorulduk!

29 Haziran 2018, Cuma

Hayaller kurun çocuklar

22 Haziran 2018, Cuma

Hafızalar da anlamlı kalsın diye

13 Haziran 2018, Çarşamba

Bize biraz huzur gerek

9 Haziran 2018, Cumartesi

Unutmayın! "Mutluluk genç tutar insanı"

29 Mayıs 2018, Salı

Teşekkürler Memur Bey..

11 Mayıs 2018, Cuma