İNŞALLAH DÜŞÜNDÜĞÜM GİBİ OLMAZ!
28 Temmuz 2017, CumaTweet |
Herkes olup bitenle ilgili bir şeyler söylüyor…
Ona göre yorum yapmak ve siyasetin geleceği konusunda da fikir yürütmek istiyor…
Ben ise yıllar öncesinden beri tek bir düşünce üzerine kilitlendim ve o düşüncemi yazdım durdum…
Bu düşüncenin odağında İran vardı…
Sürekli olarak dünyanın siyasi ve ekonomik durumunun, önümüzdeki 5 yıllık süreç içerisinde İran’a yönelik niyetlere göre değişime uğrayacağını anlattım…
Birçok gelişmeyi İran üzerine getirip dayatmamdan rahatsızlık duyanlar da oldu, gülüp geçenlerde…
Ama iki yıl öncesinden bugünlere kadar kaleme aldığım yazılarıma baktığımda, gelişmelerin yazdıklarımla paralel seyrettiğini ben de, okuyucularım da çok rahat görebildiler…
Neyse gelelim asıl konumuza…
Son Harekat/ Kod Adı: Yahuda, İhaneti Gördüm ve Ya Gazi Paşa Duyarsa, adlı kitapların yazarı, emekli Jandarma Kd. Albay Erdal Sarızeybek’in bir açıklamasını okumuştum…
O açıklamada Albay Sarızeybek “…Ergenekon, Amerikan ve İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında İran’a müdahalesini sağlamaktır…”
Ben buna, 15 Temmuz FETÖ darbesini de ekliyorum…
Ne alaka değil mi?
Ergenekon nere…
FETÖ nere…
İran nere…
Ama öyle değil işte…
Özellikle, önümüzdeki 2-3 yıllık dönemin hem dünya hem de Türkiye açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum…
Bugün yaşananlara yönelik bir komplo teorisi de ben ortaya atayım izninizle:
Amerika, Afganistan’da olduğu gibi İran’da da kendi elleriyle yarattığı rejimden çok rahatsızdır… Yıllardır da yıkmayı hesaplamakta ve bir taşla üç-beş kuş vurmak istemektedir…
İran’ı halletmekle Basra Körfezi’ne, o bölgedeki ham madde kaynaklarına ve BOP Projesi’nin temel hedefine ulaşmak istiyor…
Ama İran’a girerken de, Irak’ta olduğu gibi desteğini bekleyip de alamadığı Türkiye’yi es geçmesi mümkün değildir. Çünkü İran, Irak’a hiç benzememektedir.
Bunun içinde bırakın bölgeyi, dünyanın en güçlü ordularından (ki ben her şeye rağmen Türk ordusunun gücünü sürdürdüğüne inanıyorum) biri olan Türk Ordusunu yanında görmek istemesi de çok normal değil midir?
Hele hele iktidardaki bir Türk Ordusu, öyle tezkereye falan bile gerek kalmadan “ben varım” derse fena mı olur?
Tabi bu durumda, ABD gibi Türkiye’nin de bir taşla üç- beş kuş vurma şansı var mıdır sizce?
Komplo bu ya…
Bence vardır…
Hemen yanı başındaki, yönetim biçimi nedeniyle kendisi için her zaman risk teşkil eden İran’dan,
iktidardaki laiklik karşıtı, dini ağırlıklı bir partiden,
kendi elleriyle yarattığı PKK ve FETÖ’den…
Hem de bir çırpıda…
Yani ABD ile Türk Ordusunun çıkarları dörtte dört çakışıyor gibi görülmüyor mu?
Yoksa siz halen daha Ortadoğu’daki muhteşem(!) operasyonların, son olarak geçen 15 Temmuz’da devreye sokulan ve bana göre bilinçli bir ‘kontrolsüzlük’ barındıran FETÖ darbesinin, ABD’nin izni olmadan mı gerçekleştirildiğini sanıyorsunuz?
Yapmayın…
Bu kadar saf olamazsınız…
Benim komplo teorimin, can alıcı sonuç bölümüne geldiğimizde ise, eğer bu komplo teorisi gerçeğe dönüşürse, solcuların ayakta alkışladığı, Erdoğan karşıtlarının zil takıp oynayabileceği asker destekli bir darbenin de arkasında (Allah korusun) yine ABD ve onun işbirlikçileri olmuş olacak…
İran’dan sonra ise sıranın kime geleceğini bilmek için müneccim olmaya bile gerek yoktur…
Ve biz bu tezgaha uyanana kadar da, ne yazık ki atı alan Üsküdarı çoktan geçmiş olacak…
Ne diyelim…
İnşallah düşündüğüm gibi olmaz…