Takip Et

SON DAKİKA

Futbolun emektarı

19 Haziran 2017, Pazartesi 09:00

     


Buharkentspor Futbol Şube Sorumlusu Haluk Deniz, futbol adına yaptığı çalışmaları ve kulübün yaşadığı zorlukları paylaştı.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Nazilli'de trafik takip işinde çalışırken Buharkent'e de büro açarak ilçeye yerleşen Haluk Deniz, 2000 yılında eşinden ayrılınca dönemin Belediye Başkanı Nazmi Köprülü'nün stadda kendisine tahsis ettiği bekçi kulübesinde yaşamaya başladı. O dönemde kulüplerle sürekli irtibat halinde olduğunu kaydeden Deniz, futbola ortaokuldan beri ilgisi olduğunu ve stadda kalmasının ilgisini daha da arttırdığını belirtti.

KULÜP YENİDEN AYAKLANDI

2004'te Buharkentspor Kulübü'nün yönetimine geçen Deniz, "Kulüp o dönemde kapanma aşamasına geldi. Dönemin Belediye Başkanı Fevzi Uzun'a gidip maddi destek istedim. Beden eğitimi öğretmeni Durmuş Cansever ile birlikte altyapı oluşturduk ve liselilerle sıfırdan bir takım kurduk. Kulübün bu günlere gelmesinde Durmuş Hoca'nın emeği büyüktür. Son dakikada kulübü kurtarışım, bana göre yaptığım en önemli iş oldu. Başlarda takım çok kötüydü. Hatta ilk maçta Horsunlu İdman Yurdu'na 17-0 yenildik. Yine de kimse pes etmedi. Haftada 3 gün sıkı bir çalışmaya girdik ve ikinci maçta 2-0 galibiyetle Horsunlu'yu şampiyonluğundan ettik" diyerek Buharkentspor için yaptığı çalışmalara nasıl başladığını anlattı. 7 yıldır Buharkentspor'un kulüp başkanlığını ve antrenörlüğünü yapan Kadir Negiş'in emeklerinin yadsınamaz olduğunu kaydeden Deniz, "Kadir Başkan, daha önce oynadığı takımın 2. Amatör Kümede olmasına razı gelemedi. Takımı sahiplendi, çok çalıştı, çalıştırdı ve 1. Amatör Kümeye çıkardı. Üç yıldır da Süper Amatör mücadelesi veriyor. Finallerde mağlubiyeti görse de Amatör Süper Lig amacından hiç vazgeçmedi. Sponsor bularak takıma maddi ve manevi destek sağladı. Şu anda gelecek yılın kadrosunu oluşturmak için Nazilli'de çalışmalar yapıyor" dedi.

ÇEKİRDEKTEN FUTBOLCU YETİŞTİRİYORLAR

Buharkentspor Kulübü Başkanı Kadir Negiş ile Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan futbol kurslarında eğitmenlik yapan Deniz, "Biz kurslarda, kondisyon, nefesi 90 dakikaya yayma, itici güç dediğimiz kuvvetlendirme, pas, taktik ve duruş pozisyonları gibi eğitimler veriyoruz. Çocukları çekirdekten futbolcu olarak yetiştirmek için gayret ediyoruz. Kendini ilerletip akademide öğrenime katılanlar ve gerçekten iyi yerlere gelenler oldu. Mesela Önder Yılmaz, 32 maçta 20 gol atmış başarılı bir oyuncudur. Şimdi Nazilli Belediyespor'da. Şükrü Çoban, Yıldızgücü'ne; Erol Turgul, Denizlispor'a geçti. Bunun yanında, geçtiğimiz hafta 15 yaşında Elest Cemre Negiş ve Muhammet Mustafa Öztürk adında iki gencimizi Fenerbahçe Spor Kulübü'nün altyapı seçmelerine götürdük. Olumlu sonuç bekliyoruz inşallah" dedi. Deniz, çocuklara verdiği futbol eğitiminin dışında, turnuvalarda hakemlik yapıp maçlarda sağlık görevlisi olarak da çalışıyor.

 

"VERDİĞİM EMEĞİN KARŞILIĞINI GÖREMİYORUM"

Bir gün, zamanla yarışarak maç başlamadan iki dakika önce mermer tozuyla sahayı çizip hazır ettiğini, yağmur suyuyla dolan çukurları toprakla doldurduğunu, beton tribünleri tahta oturaklarla daha kullanışlı hale getirttiğini, çamaşır makinesi olmadığı dönemlerde futbolcuların formalarını elinde yıkadığını dile getiren Deniz, emeğinin karşılığını alamadığından dert yandı. Deniz, "Hakem odası ev ortamı gibi. Koltuk takımı, televizyon, duş ve elektrikli ısıtıcı mevcut. Devre aralarında çay ikramı da yapıyorum. Hakemlere hürmetim büyük. Stada gelen herkesi evimde ağırlar gibi ağırlıyorum. Tertibi, düzeni de severim. Oyuncuların adlarına göre ayakkabı ve formalarını ayırırım. İşimi en iyi şekilde yapmak için uğraşıyorum" dedi.

"TARAFTARIN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR"

Kulüplerin başarılı olmasını etkileyen birçok neden olduğunu belirten Deniz, "Futbolda rekabet çok önemli. Ben 27 yaşındayken, Buharkent'te Esnafspor ve Burhaniyespor olarak iki takım vardı. Bu takımların birleştirilmesi kararı alındı. Ben karşı çıktım. 'İki başlılıkla işler yürümez, rekabet her zaman başarıyı getirir' dedim. Nitekim de birleşince takım geriledi. Buharkentspor 1962'den beri ayakta. Maddi ve manevi durumu iyi olan takımlar bile yok olup gitti. Bizim kulübümüzün binası yok ve bu durum bizi kötü etkiliyor. Alınan kupaları bile koyacak yer bulamıyoruz. Yıllar önce kazanılan kupalar kaybolup gitti. Kupanın manevi değeri büyük; kaybolunca insan üzülüyor. Her kulüp için maddi destek çok önemli. Destek olmazsa başarı da olmaz. Bizim zamanımızda para konuşulmazdı ama şimdi öyle değil. Bir de taraftar eksikliği var. Oyuncunun motive olması için tribünden ses gelmesi lazım. Boş tribüne oynamak da, futbolcuyu başarısız kılabiliyor. Keşke insanlar beni yolda ya da kahvehanede gördüğünde 'Maç nasıldı' diye soracaklarına, gelip canlı canlı izleseler. Keşke kulübü eleştireceklerine, destek olsalar. Hiç unutmam, karlı bir günde antrenman esnasında 200'e yakın seyirci vardı. Şimdi nerede o seyirci, nerede o taraftar?" diye yakındı.

ÇOCUKLARI SPORA DAVET ETTİ

Çocuklara çok değer verdiğini belirten Deniz, "Spor, onların bedensel ve zihinsel gelişimi için çok önemli. Beden eğitimi öğretmenleriyle irtibata geçip yetenekli öğrencileri, yeteneğine göre spora yönlendirmelerini söylüyorum. Spor akademisi sınavlarına hazırlananlara da ortam hazırlıyorum. Spor eğitimi aldıklarına dair belge de çıkarıyorum. Emniyet amirleri bile 'Çok iyi yapıyorsun, çocuklar sayende serserilikten kurtuldu' diyor. İnternet çağında çocukların saatlerce bilgisayar başında oyalanmasındansa, sportif faaliyetlerle vakit geçirmeleri daha verimli olur. Atatürk ne demiş? Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur. Aileler, hangi spor olursa olsun çocuklarını ona yönlendirsin" diyerek çocukları spora davet etti. (EBRU GÜLSOY)

BÖLGENİN EN BÜYÜK REZİDANS PROJESİ: GOLD TOWERS...







 
Son Eklenen Haberler