Takip Et

SON DAKİKA

“Arınç’tan daha büyük bir siyasetçi miyim?”

12 Şubat 2016, Cuma 17:50

     


AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi, Aydın Milletvekili ve TBMM Tarım Komisyonu Üyesi Mehmet Erdem, Aydın’da siyasetin kırılma noktalarını değerlendirdi. Erdem, AK Parti’nin başarısız olmasında aldığı kararların ve bireysel tutumlarının etkili olmadığını savundu. 2009 yerel seçimlerini Aydın Belediye Başkanı İlhami Ortekin ile kavgaları yüzünden kaybettikleri iddialarına yanıt veren Erdem, “Manisa’da da kaybettik. Burada ben varım, orada da Bülent Arınç vardı. Ben Arınç’tan daha büyük bir siyasetçi miyim? Yaşanan kaybın benimle alakası yok, şartlar bunu gerektirdi” dedi.

Aydın’da başarılı olmalarının yolunun büyükşehir belediyesi ile birlikte 12 ilçe belediyesini kazanmaktan geçtiğine dikkati çeken Erdem, pişmanlıklarını ve yapamadıklarını anlattı. Otoyol, havaalanı, bölge hastanesi, adliye binası gibi yatırımların durumunu da konuştuğumuz bugünkü bölümde kente dair çok şey bulacaksınız.

Aydın’da siyasetin kırılma noktası ve yerelde iktidarın sağdan sola geçmesinin sebebi olarak bilinen iki gelişme var. Bunlardan iki olarak Hüseyin Aksu’nun belediye başkanı iken istifa edip milletvekili adayı olması, diğeri de AK Parti’den seçilen İlhami Ortekin ile yaşadığınız kavgalar ve sonraki seçip DP’den aday olması, bu konularda ne düşünüyorsunuz?

Doğru. Hüseyin Aksu istifa etmeseydi, belki bugün Aydın Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Siyasi hayat çizgisi içerisinde, kader çizgisi içerisinde böyle bir önemli karar aldı. İlhami Ortekin de yine AK Parti’den istifa etmemiş olsaydı, yine Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı olabilirdi. Buna tesadüf dersek belki Allah’ın kaderine karşı küfretmiş oluruz, ama tevafuklar sonucu Aydın’da Özlem Çerçioğlu belediye başkanı oldu. İlhami Ortekin, AK Parti’den istifa edip 19 bin küsur oy almasaydı; AK Parti, MHP ve CHP birbirine yakın oylar aldı ve CHP çıkmış oldu.

RÖPORTAJ: EMİN AYDIN

“ARINÇ’A ‘SEN SİYASETİ BİLMİYORSUN’ DİYEBİLİR MİYİZ?”

Bu yaşananlarla ilgili dönemin il başkanı olarak özeleştiri yapıyor musunuz?

2002’de yüzde 18 ile AK Parti üçüncü partiydi. Seçimi 2004’te nasıl kazanacaktık? Yüzde 21 ile CHP birinci, yüzde 20 ile Demokrat Parti ikinci parti. Hüseyin Aksu ayrılmış, yerine İlhami Ortekin gelmiş. Hüseyin Aksu birinci döneminde fevkalade, ikinci döneminde halktan uzaklaşmış, halka kapısını kapatmış. İlhami Ortekin kapısını tamamen açmış. Popülizm ve halkla ilişkiler üzerine kurulu bir yönetim sergiliyor. Anketlerde kamuoyu desteği bugünkü belediye başkanından bile fazla çıkıyor. Yüzde 47-48’leri görüyor. Böyle bir tabloda siz partinizi nasıl kazandıracaksınız? İlhami Ortekin Anavatan Partisi’ndeydi ve istifa etmişti. O günkü konjonktürde AK Parti’ye gelmeseydi, Doğruyol Partisi’ne gitseydi veya CHP’ye gitseydi; hangi partiye gitse seçimi o kazanıyordu. Halk desteğini oluşturmuş vaziyetteydi. AK Parti’ye geldi. AK Parti’ye getiren ben değilim, şartlar getirdi. AK Parti’de iki aday adayı vardı, genel merkezimiz Ortekin ile gitme kararı aldı. O günkü şartlarda Manisa’ya da bakmak lazım. Sayın Bülent Arınç, Manisa Milletvekili ve AK Parti’de en üst düzey yetkili. Sayın Hüseyin Tanrıverdi de öyle. Sayın Recai Berber de partinin önde gelenlerinden. Bunlar da Doğruyol Partisi’nde siyaset yapmış Bülent Kar’ı aday gösterdiler. Niye onu aday gösterdiler? Niye içlerinden AK Parti’nin Milli Görüş çizgisinden birini aday göstermediler? Bu soruyu soruyorum ben şimdi. Sonuç itibariyle Manisa’da 2004 yılında Bülent Kar seçimi kazandı, Aydın’da da İlhami Ortekin seçimi kazandı. Ortalamamız il bazında yüzde 18’den 36’ya çıktı. Yüzde 47 gibi ezici bir çoğunlukla Ortekin seçimi kazandı. Dikkat ederseniz 2009 yılında AK Parti, Aydın’da seçimi kaybetti. 2009’da Manisa’da AK Parti seçimi kaybetti. Biz şimdi Bülent Arınç’a, ‘Sen bu siyaseti bilmiyorsun’ mu diyeceğiz? Bu konuda bizim parti içerisinde de bizi eleştirenler olduğu için diyorum. Ben Bülent Arınç’tan büyük bir siyasetçi miyim? Niye Bülent Kar’ı aday gösterdi? İyi geçindiler, 2009’de Bülent Kar neden kaybetti? Bu soruları soruyorum. Ben, İlhami Ortekin AK Parti’ye geldikten sonra, AK Parti’ye geçmeden önce konuştuğumuz şartları yerine getirmesini istedim.

“ORTEKİN VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMADI”

Neydi o şartlar?

Belediyenin yönetiminde bazı şahısların yer almaması gerektiğini söyledik ilk oturuşumuzda. Bunlar kamuoyunca mal olmuş isimler, ama şuan o isimleri söyleyemem. İlk görüşmemiz, üç kişi oturduk. Bir tane de şahidimiz var. ‘Şu, şu şahıslar, belediye meclis listesinde de yer almayacak, yönetiminde de belediyenin hiçbir noktasında bulunmayacak’ dedik. İlk konuşmamız, ilk maddemiz buydu. ‘Tamam, partimizin emri, başım üstüne’ dedi. Ondan sonra, belediye meclis listesi yapılırken, ‘bunlar olacak’ diye dayattı. Ben ticarette de siyasette de bir şey bilirim; oturur, konuşur, mutabakat sağlarsınız, ondan sonra da gereğini yerine getirirsiniz. Ne oldu konuşmalarımız? O günkü yaşadıklarımızın temelinde, konuştuklarımızın tersine davranışlar yatar. Ortekin verdiği sözleri tutmadı.

“OYUMUZU İKİYE KATLADIK”

AK Parti Aydın’da hedeflediği başarıyı yakalayamıyor, size göre sebebi ne?

Aydın’da, Muğla’da, Ege Bölgesi’nde, İzmir’de bu bölgeyi dikkate almak gerekir. Adana’dan başlayıp Trakya’ya kadar uzanan bu kıyı şeridine bakmalıyız ve bu soruyu öyle sormak lazım. Bu sorunun Aydın’da muhatabı benim, partinin her noktasında görev aldım, ama AK Parti açısından bu soruyu bizim ele almamız gerekiyor. AK Parti 2002’de Aydın’da çok iyi bir oy aldı da sonradan oyu mu düştü; alakası yok. Adnan Menderes’in memleketi olan Aydın’da 2002 yılında üçüncü partiydik. 2002’de Türkiye’de barajı aşamayan MHP, Aydın’da yüzde 13’dü. Genç Parti, yüzde 11 oy aldı. 2002’de bu partinin çıkış noktasında Aydın’da dağınık bir oy dağılımı söz konusuydu. Parçalı bir yapı vardı. Ondan sonraki süreçte, bu yüzde 20’lik Doğru Yol Partisi dilimiyle, yüzde 11’lik Genç Parti’ye oy veren kitlenin toplamı olan yüzde 31’lik kesimden sonradan oy aldık. Yüzde 18 olan oyumuzu 2007’de yüzde 29’a çıkardık. 2011’de yüzde 36’ya çıkardık. Burada 18’den 36’ya iki kat bir artış var. Demek ki o 2002’deki Doğruyol ve Genç Parti’ye oy veren kitleden daha sonra biz oy aldık. Diğer bölgelerle, Denizli, Uşak, Kütahya gibi illerle kıyasladığınız zaman sıkıntı var. Birinci parti olmak için bizim yüzde 45’in altına düşmememiz lazım. Bunu başarmamız gerekiyor.

“BELEDİYELERİ ALMADAN BAŞARAMAYIZ”

Nasıl başarmayı düşünüyorsunuz?

Yerel Yönetimler Yasasıyla Aydın büyükşehir oldu. Büyükşehir Belediyesi’ni almadan AK Parti olarak Aydın’da arzu ettiğimiz hedefi yakalamamız zor gözüküyor. Büyükşehir, parasal imkanları, lojistik imkanları ve her türlü imkanı kullanıyor. Bu büyük bir avantaj sağlıyor. CHP şuanda o avantajı kullanıyor. AK Parti’nin 2019’da Aydın Büyükşehir Belediyesini ve en az 12-13 tane ilçe belediyesini kazanması lazım. Aydın açısından baktığımız zaman da yerelle genelin bundan sonraki süreçte buluşması, büyükşehir belediyesinin AK Parti’ye geçmesi, ilimize çok farklı bir ivme kazandırır. İki hafta önce Kayseri’ye gittim, Konya’ya gidiyorum, Denizli’ye gidiyorum, oralardan etkilenmemek mümkün değil. Oralardaki belediyecilik hizmetleri, anlayışı, yapıya, eserlere baktığımız zaman bizimkisine ne demek lazım, bilemiyorum.

“TECRÜBE ÇOK ÖNEMLİ”

Pişmanlıklarınız neler?

Keşke şöyle olsaydı diyebileceğim bir şey yok, ama gençliğin ve tecrübesizliğin sonuçları itibariyle, birtakım geçmişte aldığım kararları, bugünkü aklım olsaydı, farklı olurdu diye düşünüyorum. Siyasette tecrübe çok önemli, o hemen de olmuyor. Şuanki hayata bakış açıma baktığım zaman, geçmişte, siyasette aldığım kararlar, ortaya koyduğum tavırlar belki farklılıklar oluşturabilirdi.

“GENÇLER, KADINLAR VE ENGELLİLER…”

Çok isteyip de yapamadığınız şeyler var mı?

Aydın’da gençler ve kadınlar için çok daha fazla güzel projeler gerçekleşmesini arzu ediyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı çerçevesinde gençlere, kadınlara ve engellilere yönelik etkin hizmetlerin yaygınlaşması bakımından arzu ettiğim hususlar var. Şuana kadar bunlar kısmi kaldı, inşallah onları başarırım.

“BÖLGE HASTANESİ İÇİN YATIRIMCI ARANIYOR”

Aydın’ın beklediği, sizin de vaat ettiğiniz yatırımlar ne aşamada?

2016 yılı içerisinde Allah’ın izniyle Denizli-Aydın Otobanı başlayacak. Temel atma törenini, inşallah bu yıl yaparız. Büyük proje olarak söylüyorum. Çıldır Havaalanı gündemimizde yerini daima koruyacak. Sayın Bakan’ı davet ettik, bekliyoruz, Aydın’a gelecek. İncelemeler yapacak. 800 yataklı Aydın Şehir Hastanesi’nin planı hazır, kamu ve özel sektör işbirliği ile yapılması gereken 250-300 milyonluk devasa bir projedir.

Kamu ve özel sektör işbirliği konusunu açabilir misiniz?

Hastaneyi devlet işletecek. Sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülecek. Binanın yapımı, finans bulunması ve bunun yanında binanın içerisindeki çeşitli sosyal donatı alanları, otopark ve ticarethanelerin işletilmesi konusunda işbirliği olacak. Otobanlarda yapılıyor ya, onun gibi bir formülle yapılmaya çalışılıyor. Türkiye’de yapılmayı bekleyen bunun gibi 55-60 proje var. Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi ile bunları yapmaya kalktığınız zaman 20-30 yıl sürecek. Kamu ve özel sektör işbirliği bu yüzden devreye giriyor. Kaynağı özel sektör bulsun, binayı yapsın, devlet de bunu kiralasın. Yap işlet devret yöntemine benzeyen bir durum. Şevketiye Mahallesi’nde yapılacak bölge hastanesini takip ediyoruz, bu mesele devam ediyor. 17 ilçemizin de kendine has çeşitli, detaylı projeleri var. Ulaşımdan sağlığa, adaletten eğitime kadar çok sayıda yapılmayı bekleyen iş var. Milli Eğitim’de gerçekleşecek çok güzel hizmetler var. Büyük bir eğitim kampusunun önümüzdeki günlerde temeli atılacak.

“ADLİYE BELEDİYE YÜZÜNDEN GECİKİYOR”

Adliye yeri ile ilgili olması gerektiği kadar ilerleyemedik. Bundan önceki başsavcımız, Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin Yüksel Yalova Tesisleri ile mevcut adliye binasının yeriyle değişim süreci başlatmıştı. Süreç istediğimiz hızda gitmiyor. Ben, aslında o zaman için başsavcıya da söyledim. Umurlu’daki yeri tespit etmiştik, ‘Sizler buraya uzak diyorsunuz, madem burayı tespit ettiniz, görüşmeler de yaptınız, olsun, bizim açımızdan önemli değil’ dedik. Fakat süreç maalesef şuanda istediğimiz hızda gitmiyor. İstiyoruz ki değer tespitleri yapılsın, değişim gerçekleşsin, kararlar alınsın ve hemen Adalet Bakanlığı inşaat başlasın.

Gecikme nereden kaynaklanıyor?

Belediye’den. DEVAM EDECEK 

Ataları belediye başkanı

“Şahsım ve aileme laf söyleyenin alnını karışlarım”

“Alkollüyken ehliyetini kaptıran aramasın”







 
Son Eklenen Haberler