Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Aydın İl Gençlik Örgütünün yeni başkanı Yılmaz Tilki ile partisini, gençlik örgütünü ve hedeflerini konuştuk.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Siyasette olduğu gibi meslek hayatında da genç bir avukat olan Tilki, siyasetin salonlarda, dört duvar arasında yapılmasına karşı duruyor. ‘Siyaset’ diyor, “Odalarda değil, alanlarda, meydanlarda, halkla iç içe yapılır.” Tek aday girdiği başkanlık yarışında herkesin kendi etrafında birleşmesini de şöyle yorumluyor:

“Tek bir kişi bile Yılmaz Tilki şöyledir, biz de aday olup onun karşısına çıkalım demedi. Herkesin istediği, herkesin gönlündeki gibi bir adaydım. Tüm ilçelerde birliktelik oluşturdu Kemal Başkan. Aynı ekip içinden bir aday olduğum için arkadaşlarla da tanışıyorduk. Beni de Kemal gibi benimsediler.”

Örgütün birlikteliğine verdiği önemi sıkça dile getiren Tilki, önceki İl Gençlik Kolları Başkanı Kemal Güneri ile de omuz omuza yürüyor. Bu durumun her zaman böyle olacağını ifade eden Genç Başkan, siyasette hedeflerinin olduğunu, hedefim yok diyen kişinin de yalan söylediğini savunuyor. “Hedeflerimiz var, siyaseti uzun soluklu düşünüyorum. Şimdi gençlik kolları başkanıyım, öbür gün il yöneticisi, meclis üyesi olurum. İdeolojim var, hedeflerim de var. Bu hedeflere ulaşmak için güzel bir birlikteliğe ihtiyacımız var. Şimdilik tek hedefim güzel bir örgütlenmeye sahip olup, CHP’yi Aydın’da en iyi şekilde temsil edebilmek” diyor ve ekliyor:

"Herkes gençler bizim yarınımızdır, gençler bizim geleceğimizdir diyor. Biz kimsenin yarını, kimsenin geleceği değiliz. Biz bugün partide varsak, siz bugün o koltuklarda oturuyorsanız bizlerin sayesindedir. Gençlik hiçbir şekilde yarın ya da gelecek değildir. Gençler bugünün ta kendisidir. Gençleri siyasette üst kademelerde, en üst mercilerde görmek için elimizden geleni yapacağız."

Sizleri Yılmaz Tilki röportajımızla baş başa bırakıyorum...

-Kimdir Yılmaz Tilki?

1992 Aydın doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve liseyi Aydın’da okudum. Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım. Üstün bir başarı örneği göstererek 4 yılda bitirdim. Ardından bir yıllık zorunlu stajımı yaptım. Şimdi de avukatlık mesleğimi ifa ediyorum.

-Siyasetle tanışmanız nasıl oldu?

Lisede de etkindim ama çok olay ve etkinliklerin içinde bulunmadım. Babam her zaman 18 yaşını doldur sonrasında ilgilenirsin demişti. 18 yaşımı doldurduktan sonra, ki amcam parti üyesiydi, o beni götürdü, üyelik işlemlerimi yaptırdı. Üniversiteyi kazandıktan sonra da Kıbrıs’ gittim. 18 yaşımdan beri üyeyim. Kıbrıs örgütüyle çeşitli çalışmalar içesinde yer aldık. Birçok faaliyet düzenledik, hepsinde emeğim vardır. Sonrasında Aydın’a geldik. Bir buçuk yıldır Aydın’da siyasetin içindeyim.

-Peki, neden CHP?

Ailemiz de CHP’li. Çok aşırı parti içinde görev alan bir aile değildi ama okuduğum kitaplar, yaşadığım hayat, arkadaşlar, çevre, ailem hepsi etken oldu bunda. Deniz Gezmiş’lerin kitaplarını lisede okuyarak, o felsefede gelişti. En uygun zemin CHP’deydi benim için. Yani sol, sosyalist, özgürlük, bağımsızlık, eşitlik, bu kavramların hepsi CHP’de birleşiyordu. Biz de siyasete CHP çatısı altında başladık. Umarım bu çatı altında da bitiririz.

"GÖREVE DAVET ETTİLER, DAVETE İCABET ETTİM"

-CHP Aydın İl Gençlik Kolları Başkanlığına seçilme sürecinizden de bahseder misiniz, nasıl gelişti olaylar?

Kemal Başkanımla (CHP Aydın önceki dönem İl Gençlik Kolları Başkanı Kemal Güneri) daha önce de tanışıklığım vardı. Onlarla güzel bir ekip olduk. Aydın’da olduğum bir buçuk yıl içinde güzel işlere imza attık, atmaya da devam ediyoruz. Bir şekilde benim üzerimde karar kılındı. Ekip ve parti büyüklerimiz adaylığıma hayır demedi, beni seçtiler sağ olsunlar. Göreve davet ettiler ben de göreve icabet ettim. Göreve geldim. Bundan sonrası inşallah güzel olacak.

-Kemal Güneri ile sizi sürekli meydanlarda omuz omuza görüyoruz, bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Bizde ayrılık gayrılık yok. Bu bir bayrak yarışıdır. Kemal Başkanım yanlış hatırlamıyorsam 4 buçuk yıl boyunca bu görevi layığıyla yaptı. Bana da kurulu bir düzen bıraktı. Bu kurulu düzenin üzerine bir şeyler katarak, benden sonra gelecek başkana güzel bir örgüt bırakmak istiyorum. Kemal başkanla birlikteyiz, her zaman birlikteydik ve bundan sonra da birlikte hareket edeceğiz. Biz bir ekibiz. Bu ekip bugün 10 kişiyse yarın 50 kişi olacak. Büyüyeceğiz. İdeolojimizi ne kadar çok arkadaşımızla paylaşırsak, ne kadar kalabalık olursak o kadar iyi.

-‘Kurulu düzen bıraktı’ dediniz, ‘biz de üzerinde bir şeyler koyacağız’. Birkaç somut örnek verir misiniz, neler koyacaksınız bu düzenin üzerine?

Bizim hedefimiz üye sayısını artırmak. Aydın genelinde 3 bin 500, 4 bin arası genç üye var. Görev yapacağım süre boyunca üye sayısını nitelikli üye ile artırmak istiyorum. Sadece sen gel üye ol değil. Onları partinin etkinliklerinde, organizasyonlarında çalışır vaziyette görmek istiyoruz. CHP gençliğinin her zaman aktif, ülke sorunlarına duyarlı gençler olmasını istiyoruz. Bunun için elimizden geleni yapacağız.

"GENÇLER CHP ÇATISI ALTINDA BİRLEŞSİN"

-Neden gençler CHP’yi tercih etsin?

Gayet net. Ülkesinin tam bağımsızlığını istiyorsa, üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü istiyorsa, eşitlik, hak, yolsuzlukların olmamasını, çoğaltılabilir bu örnekler, ülkesinde baskı ve dayatma değil de demokratik bir ortam istiyorsa bütün gençlerin CHP çatısı altında birleşmesi gerekir.

-Gençlik kolları bayrak asar, organizasyonlarda ter döker diye tanımlanıyor. Sizce nedir CHP gençliğinin görevi?

CHP Gençliği bayrağını da asar ki sonuçta bu işi parti büyüklerimize bırakmayacağız. Bu bizim vazifemiz evet. Kimsenin bundan kuşkusu olmasın. Her zaman gerektiği yerde bayrak da asacağız, broşür de dağıtacağız. Ama bu parti gençlik üzerine oturmuş bir parti. Herkes gençler bizim yarınımızdır, gençler bizim geleceğimizdir diyor. Biz kimsenin yarını, kimsenin geleceği değiliz. Biz bugün partide varsak, siz bugün o koltuklarda oturuyorsanız bizlerin sayesindedir. Gençlik hiçbir şekilde yarın ya da gelecek değildir. Gençler bugünün ta kendisidir.

-Hukukun üstünlüğüne, yolsuzluklara değindiniz. Hukuk Fakültesini tercih etme sebebiniz de ülke miydi?

Bunun etkisi elbette var ama küçüklüğümden beri babam avukat olmak istemiştir. Kendisi hem maddi imkansızlıklardan hem de çeşitli sebeplerden ötürü okuyamamış. Ben de küçük yaşlarımdan beri mazlumu savun, haklıyı haksıza, fakiri zengine, güçsüzü güçlüye karşı savun demişlerdi. Bu düşünceyle büyüdüm. Avukatlığı seçmemdeki en büyük etkin babamdır. Üstünlerin hukukunun etkin olmaya başlamasının da, mesleğimi seçmemde rolü var.

"ÇOK GÜZEL BİR AİLEDE BÜYÜDÜM"

-Ailenizden de bahseder misiniz?

Çok güzel bir ailede büyüdüm. Onlar iyi ki benim anne babam ve kardeşlerim. Babam müteahhit. Annem ev hanımı. 4 kardeşiz. Benden küçük 3 tane kız kardeşim var. Biri Eskişehir’de mimarlık okuyor. Diğeri Isparta’da işletme okuyor. Diğeri de şu an Bahçeşehir Koleji’nde lise birinci sınıf öğrencisi.

-İlk çocuklar şımarık olur derler, siz de öyle mi büyüdünüz?

(Gülüyor) Babam şımartmadı ama illaki kardeşlerime nazaran artılarım oldu. Hiçbir zaman bunu belli etmedi. Kız kardeşlerimi her zaman benim üstümde tuttu. Her zaman kızlar onun gözünde daha değerli oldu. Ben annemle daha yakınımdır. Annemle her sırrımı paylaşırım. Babamla konuşamayacağım şeyleri annemle konuşurum.

-Siyasete girmenize de destek olmuşlardır…

Tabi ki. Hep arkamda durdular. Gerek okuduğum süre boyunca, gerek siyasetteki bu süreçte hiçbir zaman desteklerini esirgemediler. Aynı şekilde arkadaşlarım da destekledi. Onların desteği ile buradayım.

"SİYASETTE HEDEFİM YOK DİYEN YALAN SÖYLER"

-Hedefiniz nedir siyasette?

İllaki hedeflerimiz var. Biraz daha uzun soluklu düşünüyorum. İdeolojim için bu işe girdim. İdeolojim, görüş ve düşüncelerim var. Bu ülkeyi, en azından Aydın’ı daha yaşanabilir Aydın yapmak için uğraşlarımız olacak. Bu aşama aşama ilerler. Bugün il gençlik kolları başkanıyız, yarın il yöneticisi, meclis üyesi olurum… Siyasette hedefim yok diyen yalan söylüyordur. Hedeflerimiz var, bu hedeflere ulaşmak için güzel bir birlikteliğe ihtiyacımız var. Şimdilik tek hedefim güzel bir örgütlenmeye sahip olup, CHP’yi Aydın’da en iyi şekilde temsil edebilmek.

-Aydın Büyükşehir Belediyesi de Efeler Belediyesi de CHP’li belediye başkanları tarafından yönetiliyor. Bu bakımdan kendinizi şanslı hissediyor musunuz?

Belediyelerimiz bize her konuda destek oluyor kendimizi şanslı hissediyoruz. Bu tabii ki bir güç.

-Aydın’da siyaset yapan kişiler, gençler için aktivite veya sosyal alan ve olanakların olmadığını savunuyor. Siz yeterli buluyor musunuz gençliğe hizmeti?

Aydın Kuşadası ve Didim gibi iki tane güzide ilçesi var. Denizimiz var. imkanlarımız var. Her türlü Bozdoğan’da Paşayaylası’nda da kar var. Aydın’da her şeyi yaşayabiliriz. Kısıtlı değil Aydın, ulaşım açısından da çok iyi. Aydın’ı çok seviyorum. yetersiz olduğunu düşünmüyorum.

"SORUMLULUKLARIM VAR"

-Genç siyasetçisiniz, bir de genç avukatsınız, ikisi size yük oluyor mu, nasıl gidiyor işleriniz?

Hiç başkan olmadığımı varsayalım. Bütün enerjimi ve vaktimi avukatlığa harcayacaktım. Avukatlığın yanında siyaseten sorumluluğum var. Bu sorumluluk kapsamında bazen işlerim de aksıyor ama yönetimim ve çevremdeki partili arkadaşlarım yardımcı olup, yükümü hafifletme çalışıyorlar, bu da beni mutlu ediyor. Tek başıma bu yükün altından kalkmam zor. Hukuki işlerimde ortaklarım da yardımcı oluyor sağ olsunlar. Koşturuyoruz, her zaman da koşturmaya devam edeceğiz. Bir on yıl daha yaşlı olsaydım bu tempoyu kaldıramayabilirdim.

-Başkan olarak ilk etkinliğinizde Uğur Mumcu’yu andınız. Nasıl bir duyguydu?

Benim hedefim siyaseti salonlarda yapmak değil, sokağa açılmaktı. İlk etkinliğimizi yürüyüş olarak yaptık. Heyecan doruktaydı. İlk kez sahada örgüte liderlik ediyorum. Çok heyecanlıydım ama hiçbir aksiliğin olmaması beni mutlu etti. Yine etkinliklerimiz alanlarda devam edecek.

-O etkinlikte dikkatimizi çeken, Gençlik Kolları’nın etkinliğinde il başkanlığı gibi diğer kademelerin arkada yürümesiydi…

Söz konusu etkinlik, Aydın Gençlik Kollarının düzenlediği bir etkinlikti. Parti büyüklerimiz de destek verdi. Gençlik Kolları ilçe başkanlarımın, benim, yardımcımın, önceki gençlik kolları başkanımın en önde olmasını özellikle istedim. Tamamen gençliğin yaptığı bir etkinlikte bu şekilde olması doğru oldu. Yeni seçilen arkadaşlarımı onure etmek istedim. Her zaman arkadaydık, bu sefer en önde olalım dedik.

ZAFER İŞARETİ, SOL YUMRUK

-Sık sık zafer işareti yapıp, sol yumruğunuzu kaldırırken gördük sizi, bu işaretlerin anlamı nedir sizce?

Sol yumruk Türk Devrim tarihinde mücadele veren, hayatlarını kaybedenlerin anısına ve onların yolundan gittiğimizi orada göstermek için sol yumruklarımızı havaya kaldırdık. Zafer işareti de bizimle bağdaştırılmış bir işaret. Bu iki işaret de bizim kendi işaretimiz. Kullanmaya devam edeceğiz.

-Gençlik olarak nasıl bir ülke hayal ediyorsunuz?

Baskıların, dayatmaların, ölümlerin, yolsuzluğun, hukuksuzluğun, basının özgür olmadığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu beni üzüyor. Ülkenin Doğu ve Güneydoğusunda bazılarının hırsları yüzünden kan gölüne döndü. Ölümlerin olmadığı, tüm halklar için eşitliğin olduğu, kardeşçe barış ve huzur ortamının olduğu, hukuk ve adalet sisteminin, yargının bağımsız olduğu, iş kazalarının olmadığı, gençlerin ülke gündemine katkıda bulunduğu, siyasi kademelerin en üst mercilerinde gençlerin olduğu bir ülke hayal ediyorum.

"BENİ KEMAL GİBİ BENİMSEDİLER"

-Tek adaydınız, yani atandınız diyebilir miyiz?

(Gülüyor) Niye atama olsun, seçildim sonuçta ben. Tek aday olmasının sebebi, kimsenin muhalefet edecek bir durumu olmaması. Yani tek bir kişi bile Yılmaz Tilki şöyledir, biz de aday olup onun karşısına çıkalım demedi. Herkesin istediği bir adaydım. Herkesin gönlündeki gibi bir adaydım. Tüm ilçelerde birliktelik oluşturdu Kemal Başkan. Aynı ekip içinden bir aday çıktığı için arkadaşlarla da tanışıyorduk. Beni de Kemal gibi benimsediler. Güzel bir şölenle sonuçlandı seçimimiz.

-Toparlayacak olursanız, bizim aracılığımızla ne aktarmak istersiniz?

Topluma söyleyeceklerim var. Kendilerini Aydın başta olma üzere Türkiye gündemine duyarlı olmaya davet ediyorum. Yaşananlara sessiz, yapılanlara kayıtsız kalmamalarını istiyorum. Bu ülke hepimizin ülkesi. Bu ülkede huzur istiyorsak hep birlikte sağlamalıyız. Halkın bu mücadelede siyasilere yardımcı olması gerekiyor. Belli kişilerin çabasıyla olacak iş değil. Herkesin hukuksuzluklara, ölümlere, şehitlere duyarlı olmaya davet ediyorum. Yapılanlar kesinlikle unutulmasın. AKP iktidarının yaptıklarına kimse gözünü kapatmasın, üç maymunu oynamasın. (GAMZE KORKMAZ)