AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi, Aydın Milletvekili ve TBMM Tarım Komisyonu Üyesi Mehmet Erdem, iletişime kapalı olduğu yönündeki eleştirileri değerlendirdi. “Aksine, iletişime fazla açık olduğum için istismar ediliyorum” diyen Erdem, “Başına kaza, önemli bir olay gelen her zaman beni arayabilir ama alkollüyken ehliyetini kaptıran için yapacak bir şeyim yok. Bireysel taleplerin böylesine kapalıyım, bunun için milletvekilini aramasınlar” dedi.

Partiye yön veren kuruldaki görevinin Aydın’a pozitif etkilerini, kendisine yönelik eleştirileri yorumlayan Erdem, sevmediği yönlerini paylaştı ve kendisini anlattı. 13 yıl önce birlikte hareket ettiği birçok yol arkadaşından ayrı düştüğü iddialarına cevap veren Erdem ile röportajımızın bugünkü bölümünde kendisini daha yakından tanıyacaksınız.

RÖPORTAJ: EMİN AYDIN

- AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesisiniz, bundan Aydın pozitif manada yararlanabiliyor mu?

MKYK’da birçok bakanımız var. Genel başkan yardımcılarımız ve Başbakanımız var. Onlarla beraber partinin en üst kademesinde yönetimde olmak Aydın için bir fırsattır. İnşallah biz bu fırsattan istifade etmeye çalışıyoruz. Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım ile hem Aydın-Denizli otobanını hem de Çıldır Havaalanı'nı konuştuk. Binali Bey geçtiğimiz dönemlerde, bu konularda bize hemen ‘evet’ demediği gibi, ‘hayır’ diyordu. Bundan önce görev yaptığı her iki dönemde de Çıldır Havaalanı'nı gündeme getirmiştim. Bu görüşmemizde 'hayır' demedi.

- Sizin için ‘Sert, iletişime kapalı, fazla şüpheci’ gibi eleştiriler var. Bunları kabul ediyor musunuz ya da siz sizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Ben aksini iddia ediyorum. Mehmet Erdem, görünüş itibari ile sert olabilir. Aksine çok mütevazı ve yumuşak tabiatlı birisiyim. Yumuşak tabiatlı olmamdan ötürü bunu istismar etmek isteyenleri çok yaşadım. Siyasetçiden beklentiler muhakkak olacak. Bu beklentilere bizim cevap vermemiz söz konusu. Beklentilerin düzeyi ne olmalı, nasıl olmalı; buna bakmak lazım. Ben iletişime hiçbir zaman kapalı olmadım. TBMM ana binasına en çok ziyaretçi taşıyan milletvekili olmuşum. İletişime kapalıysam; neden bu kadar ziyaretçi geliyor. Bir kere bizim en önemli iletişim aracımız telefondur. Cep telefonu kullanmaya başladığım günden bu yana numaramı değiştirmedim. Başka numara devreye sokmadım. Hep aynı numarayı kullandım ve kendim cevap vermeye gayret ettim. Cevaplayamadıklarım olursa sonra dönüyorum. Nasıl oluyor da ben iletişime kapalı oluyorum? Doğru olmayan haksız eleştiriler. Bunlar, ön yargılı, bizimle oturum konuşmadan, hem hal olmadan, sohbet etmeden, çay içmeden, uzaktan gördüğü kadarıyla yorum yapanların değerlendirmeleridir.

- Mehmet Erdem’in en sevmediğiniz yönü ne?

Fazla yumuşak, biraz daha sert olması gerekiyor. Ben kendimi çok tavizkar buluyorum, ‘hayır’ kelimesini kolay kolay kullanmıyorum. Genelde hep olumlu ve ‘evet’ deme yönünde yaklaşıyorum. İnsanlar bize çok kolay ulaşıyor. Çok kolay ulaşılmak, aslında siyasetçi açısından dezavantaj oluşturuyor. Herhangi bir kurumdaki hizmetli, yerinin değişmesinden ötürü beni arıyor. ‘Beni buradan almasınlar’ diyor. Bu ve buna benzer istekler gelmeye başladığı zaman bizlere, telefonumuz açık, cevap veriyoruz. Buna benzer birçok istek geliyor. Bir hemşerimizin çocuğu polis olmuş, daha iki üç aylık memur, il değişikliği veya birim değişikli istiyor. Ben de bu tür konulara sıcak bakmıyorum doğrusu. Bir hizmetlinin yerinin değişmesi konusunda oranın amirini biz ezmeye başlarsak, devreye girersek bunun sonu olmaz. Daha asaleti bile tasdik olmamış bir memurla ilgili devreye girmeye kalkarsak olmaz. Bizi bu noktalarda eleştiriyorlarsa haklılar. Bu durumlarda 'Hemen devreye gireyim, işi çözeyim' diye bir yaklaşımımız yok. Bana şunu söyleyemezler; ‘Aydın için toplumsal manada getirdiğimiz olumlu bir projeyi desteklemedi’ hiçbir kurum bunu diyemez.

- Bireysel taleplerin tamamına mı kapalısınız, başı sıkışınca insanlar sizi aramasın mı?

Koçarlı’da genç bir çiftçinin ayağı yem karma makinesine ya da çapa makinesine kaptırılmış, bunun için aradılar. Hemen onu oradan helikopter ambulansla aldırdık. Geçen arkadaşlar aradı, Bozdoğan yolunda biri kaza yapmış, karaciğeri parçalanmış, Nazilli Devlet Hastanesi’nde, ‘Biz buna bir şey yapamayız’ denmiş. Hemen rektörümüzü aradım, bu konunun uzmanı ADÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne daha yeni gelmiş. Gencimizi hemen buraya naklettirdik, tedavisi yapıldı ve kurtuldu. Gece ulaştılar, bize ulaşılmasa, takip etmesek Allah muhafaza kaybedilebilirdi. Bu tür bireysel taleplere sonuna kadar evet…

Adam içkiyi içmiş, alkollü vaziyette direksiyona geçmiş, Eski Dörtyol’da uygulama yapan polis ehliyetine el koymuş, ben buna ne yapabilirim. Ulaşıyor vatandaş, arıyor gece yarısı, ulaşmanın sebebi nedir, milletvekilinden isteklerimizin boyutları ne ve ne kadar olacak. Mehmet Erdem’e ulaşmak kolay ama ne söyleyeceksin, talebin ne olacak, bunu iyi ayırt etmek gerek.

- Bundan on yıl önce birlikte kol kola, omuz omuza siyaset yaptığınız insanlardan uzaklaştığınız görüntüsü var. Neden kaynaklanıyor?

13 yıl önce partiyi beraber kurduğumuz birçok arkadaşla dostluğumuz, beraberliğimiz devam ediyor. Beraber siyaset yapmadığımız, siyaset sahnesinde birlikte fotoğraf vermediğimiz için bu yorumlar yapılabilir. Partinin kuruluşunda beraber olduğumuz arkadaşlarımız son 1 Kasım seçimleri ve ondan önceki seçimlerde de aktif bir şekilde mesai harcadılar, parti için çalıştılar. Bizim de şahsi dostluk ve arkadaşlıklarımız sürüyor. Bununla beraber tek, tük, hafif kırgınlık yaşadığımız arkadaşlar olmuştur, olabilir. Görüyorsunuz şu anda AK Parti’nin kurucu kadrosunda bile yeri zamanı geldiğinde farklı düşünce ve davranışlar meydana gelebiliyor.

- Var mı bir sıkıntı, bölünme durumu?

Bu partinin kuruluşunu halk yapmıştır. Kişilerin değil, halkın ne dediği önemlidir. Elbette kurucu liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’dır. Onun etrafında şekillen bir ekip, halkta karşılık bulan, halkın siyasetten beklentilerini karşılama konusunda cevap verebilen bir kadro var. AK Parti’nin tabelasını halk astı, halkımız hala tabelasını astığı bu partiye oy veriyor, destekliyor. ‘Devam, edin’ diyor. DEVAM EDECEK

Ataları belediye başkanı

“Şahsım ve aileme laf söyleyenin alnını karışlarım”