AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi, Aydın Milletvekili ve TBMM Tarım Komisyonu Üyesi Mehmet Erdem, Aydın’a neler kazandırdığını anlattı. Partide 3 dönem il başkanlığı ve üçüncü dönem milletvekilliği yapan Erdem, iktidar partisinden bu kadar süre siyaset yapıp temiz kalmanın zor olduğuna da dikkati çekti. Erdem, “Bana ve aileme kimse laf söyleyemez, söyleyenin alnını karışlarım” dedi.

Erdem, kendisine maddi olarak çok şeyler kaybettirdiğini söylediği siyasetin, topluma ve insanlığa hizmet etmesini sağladığı için mutlu olduğunu ifade etti.

Röportajın ikinci gününde, Erdem’in Aydın’a kazandırdıkları ile siyasetin ona kazandırdıkları ve kaybettirdiklerini bulacaksınız.

RÖPORTAJ: EMİN AYDIN

Mehmet Erdem, siyaset yaparak Aydın’a ne kazandırdı?

Hayırlı işlere motor, şer işlere fren oldum. Temel prensibim bu. İki dönem milletvekilliği yaptım, üçüncü dönem yapıyorum. 3 dönem de il başkanlığı yaptım. İktidar partisinde bu kadar süre görev almak ve temiz kalabilmek çok kolay değildir. Çok şükür, alnımızın akıyla bugünlere geldik. Şahsıma ve aileme hiç kimse bir şey söyleyemez. Söyleyin de alnını karışlarım. Herkes ne diyecekse gelsin, cevabını da bizden alır. Siyasette bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Aydın için somut olarak yaptıklarıma gelince, 2007 yılında milletvekili olduğum zaman, ‘Afrodisas yolunu mutlaka başlatmalıyız, Bodrum Kavşağından Didim’e kadar olan 17 kilometrelik yolu başlatmalıyız, Söke-Kuşadası arasındaki yolu başlatmalıyız’ dedim. 2007’de bunların hiçbirisi yoktu. Hiçbirisinin de ihalesi yoktu. Bizzat, biz takip ettik. Mutlaka milletvekili arkadaşlarımızla beraber hareket ettik. Bugün er geç, bu yollar yapılıyor. Didim yolu bu yaz bitiyor. Afrodisas yolu gecikti, onun çeşitli sebepleri ama o da hızlandı şuanda. Kuşadası-Söke yolu bitti. Yenipazar’a giden yol, devam ediyor köprünün yapılması lazım. Karpuzlu yolunu yaptık hatta Karpuzlulu’nun yıllardan bu yana beklediği, Bodrum-Milas yolunun ihaleye çıkmasını bizzat takip ettim. Ulaşım konusunda özellikle Koçarlı-İncirliova arasındaki yolu başlattık. Bu alanda daha yapmamız gereken çok iş var.

"UMURBEY İLKOKULU'NU KAZANDIRDIK"

Eğitimde, okullar konusunda, yeni derslikler ve binalar kazandırılması konusunda çalıştım. Milletvekili olduğumun ilk yıllarında Umurlu’da bir ilkokula davet ettiler, çocuklar bodrum katında eğitim görüyordu. Milli Eğitim Müdürümüzü aradım, nasıl yapılacağını sordum. TOKİ aracılığı ile hızlı olacağını söyledi. TOKİ Başkanından randevu aldım, belki de fazlaca büyük bir okul kazandırıldı. Adı da Umurbey İlkokulu, şuanda hizmet veriyor, devasa ve muhteşem bir bina oldu. Bunun gibi birçok okulun ve binanın yapılmasına öncülük ettik.

"BABAMIN DOSTUM İSTEDİ, RADYOTERAPİ MERKEZİ KURULDU"

Bir gün rahmetli babamın arkadaşı Ali Tankut telefon etti, ‘Mehmet, hayırlı bir hizmet yapmak istiyorsan, ben kanserim şua tedavisi görüyorum, buradan hastalar bunun için İzmir’e gidiyor, Aydın’a niye bir merkez açmayalım, Muğla’dan da İzmir’e gidiyorlar, bu insanları yoldan kurtar’ dedi. Atatürk Devlet Hastanesi’nde radyoterapi merkezinin açılması ve şua tedavisinin yapılabilir olmasına Ali Tankut amca vesile olmuştur. Orada tedavi gördü, iyileşti, Allah uzun ömür versin.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ geldi, Aydın Kadın Doğum Hastanesi’ni gezdirdik. ‘Sayın Bakan gördünüz hastanenin halini’ dedim. ‘Gördüm, haklısınız, hemen buraya bir hastane yapmamız lazım’ dedi. Ondan sonra Kadın Doğum Hastanesi’nin startı verildi. Çok şükür gerçekleşti.

"YİMPAŞ BİNASI DİŞ HASTANESİ VE SAĞLIK İDARE MERKEZİ OLUYOR"

Yimpaş binası konusunu ele aldım, bizzat takip ettim, firmanın devlete olan borçlarına mahsuben, binayı Maliye’ye geçirdik ve daha sonra Sağlık Bakanlığı’na tahsis edilmesini sağladık. Bu ay içinde ihalesi çıkıyor, 50 ünitelik diş hastanesi, il sağlık müdürlüğü, kamu hastaneleri genel sekreterliği gibi sağlık birimlerinin tüm yönetim birimleri oraya toplanacak. Orası Aydın’ın içinde bir cenaze gibi duruyordu, o çirkinliği kaldırmış olacağız.

"ÇERÇİOĞLU SGK BİNASINA TAŞ KOYDU"

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) binasının yapımı, bizzat takip ettiğim konulardandır. Orası ticari alan olarak gözüküyordu. Vakıflara aitti. SGK için arsa arıyorduk, orayı tespit ettik. SGK ile Vakıflar arasında Gaziantep’te bir mülkle takası gerçekleştirildi. İmar planında ticari alan olarak görünen bu yerin kamu binası alanına dönüştürülmesi gerekiyordu. Maalesef Aydın Belediyesi bu değişikliği meclise teklif etmedi. İki sene bekletti. Ben de Çevre ve Şehircilik Bakanlığında bu değişimi gerçekleştirdim. O esnada bile Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, dönemin bakanı Erdoğan Bayraktar’ın aklını çelmiş, bu işin yanlış olduğunu söylemiş, SGK binasının Aydın'a kazandırılmasına taş koymuştu. Sonra ben yine bir dosya hazırladım, oraya yapılması gerektiğini izah ettim. Makul gördüler, iki senelik gecikmeyle gerçekleşti.

"400 KİŞİNİN İŞİNDEN OLMASINA ENGEL OLDUK"

Söke’de faaliyet yürüten Yüksel Seramik’in patronları bir gün beni aradı, ‘Rekabet edemiyoruz, doğalgaz gelmezse kapatacağız, 400 işçi işten çıkacak’ dedi. BOTAŞ Genel Müdürü o zaman Fazıl Beydi, kendisi benim de arkadaşımdır. Beraber gittik, rica ettik. Fazıl Bey bizi kırmadı, oraya doğalgazı götürdü. Firma hiç işçi çıkarmadı, üretimini ve işçi sayısını artırdı. Oraya giden doğalgaz Söke OSB’ye de gidecek, bölgeye ciddi bir katkı sağlayacak. Bir belediye başkanı, her hangi bir küçük ilçenin başkanı olsa dahi, küçük bir bina yapsa kurdelesini kesiyor. ‘Belediye başkanı şunu kazandırdı, bunu yaptı’ diye yaygara kopartıyor. Milletvekili bir iş yaptığında onu yapan kurum oluyor. Sosyal Güvenlik Kurumu yapmış oluyor. Doğru, kurum yapıyor ya da ilgili bakanlık yapmış oluyor.

"YEREL YÖNETİM BASINA İMKANLARINI SEFERBER EDİYOR"

Bizim şu eksikliğimiz var; hem şahsım hem AK Parti teşkilatları olarak yaptığımız hizmetleri iyi pazarlayamıyoruz. Bunun birkaç sebebi var. Birincisi gereken gayreti göstermede zorlanıyoruz veya eksik kalıyoruz. İkincisi yerel yönetimlerde 2009’da iktidarı kaçırdığımız için basının üzerinde belediyenin çok büyük imkanlarıyla baskısı söz konusu. Bu da kaçınılmaz bir şey. Nereye gitseniz yerel yönetim kimdeyse basının üzerine bu imkanlar seferber ediliyor, basın da öncelikli ve özellikli olarak yerel yönetimi ön planda tutuyor. Benim daha uzun uzun yaptığımız hizmetlerle ilgili anlatacağım şeyler var, isterseniz şimdilik bu kadarıyla sınırlı tutalım. İnşallah bir gün emekli olur, hatıralarımı yazacak olursam; mesela şimdi hatırladım. Sayın Başbakanımız Aydın İl Kongresine geldi. Sadık Bey’in (Sadık Atay) ayrılıp Ömer Bey’in (Ömer Özmen) seçildiği kongrede orada otururken aklıma geldi. Valilik ziyaretinde boşaltılan eski arkeoloji müzesinin Adnan Menderes Kent Müzesi’ne dönüştürülmesini teklif ettim, konuyu takip ettik, şuanda projeleri bitirilmek üzere, panoramik Adnan Menderes Müzesi yapılıyor. Basında yer aldı ama çok hak ettiği kadar değil. Sağ olsun Atilla Ağabey (Atilla Koç) ondan da destek aldık.

"SİYASETÇİNİN PARASI PUL, EŞİ DUL..."

Siyaset size ne kazandırdı, ne kaybettirdi?

Siyaset bana insanlara hizmet etme imkanı sağladı. Bu herkese nasip olmaz. Topluma, ilime, vatandaşlarıma hizmet etmekten mutluluk duyuyorum. Madden siyaset kaybettirdi. Politikacılar için ‘parası pul, eşi dul’ derler. İşinizden, ailenizden fedakarlık gerektiriyor. Ben de gerçekten bu fedakarlığı göstermeye çalıştım. Burada kardeşlerim olmasaydı, ailem, eşim başta olmak üzere anlayışlı davranmasalardı, siyaseti bu kadar uzun süre sürdürmek mümkün değildi. Hiçbir zaman, üniversiteden mezun olduktan bu yana ‘Politikaya atılayım da milletvekili olayım’ gibi şeyleri hayal etmemiştim. Kendi işimde, aşımda, çoluğum, çocuğum, ailemle bir hayat mücadelesini ön görüyordum. Siyaseti de bununla beraber bir hizmet vesilesi olarak düşünüyordum. Karakter icabı ön planda olmayı seven bir yapım da yok. Popüler olmak, ön planda durmak, mizacıma uygun şeyler değil ama kader ağlarını bu şekilde ördü. Biz de kaderin çizdiği bu çizgide üzerimize düşen görevi hakkıyla yerine getirmeye çalıştık. Eşimle siyaseten tanışmamız, ailecek dünya görüşlerimizin örtüşmesi de bana çok yardımcı oldu. DEVAMI EDECEK

Ataları belediye başkanı