Takip Et

SON DAKİKA

Kontakt Dermatit nedir? Nasıl tedavi edilir?

28 Mart 2020, Cumartesi 06:30

     


Aile Hekimi Halise Şebnem Özenir, tvDEN'de gazeteci Ayşe Yılmaz'ın sunduğu Aile Hekimi programında Kontakt Dermatit'in ne demek olduğunu, belirtilerini ve tedavi yöntemlerini anlattı. Özenir, "Kontakt Dermatit, herhangi bir etkenle derinin teması sonucu oluşan kaşıntı ,kızarıklık,yanma hissi,kabarıklık gibi reakiyonların oluşmasıdır.Özellikle son süreçte sık sık elini yıkayan bir çok kişide de benzer tepkimeler görülebilir. Burada dikkat edilmesi gereken doğru sabun, kolonya ve dezenfektanı seçmektir." dedi.

Koronavirüs Kovid-19 salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında özellikle hijyen kurallarına dikkat çeken Aile Hekimi Halise Şebnem Özenir, "Dünya olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Bu dönemde özellikle biz 'Aile Hekimleri' kendimizi korumaya çalışıyoruz. 'Nasıl' derseniz; maske, dezenfektanlar ve güçlü bir beslenmenin yanı sıra mutlaka dışarıdan geldiğimiz kıyafeti çıkararak. Burada vatandaşlarımızın da yapması gereken en önemli şey şudur; Evinizde kalın, sağlık problemlerinizi ekiplere telefon ile bildirin. Bakanlık bu konuda çok iyi çalışıyor. " dedi.

Aile Hekimi Halise Şebnem Özenir, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; " Deriyle temas eden maddeler 2 tür

İrritan kontakt dermatit, derinin pH’sını, nemini veya yapısal bütünlüğünü değiştirmek suretiyle etki eden irritan maddelerin deride meydana getirmiş olduğu, özel bir duyarlılık halidir. İrritanla temastan en fazla birkaç saat sonra ortaya çıkan inflamatuar bir reaksiyondur. İrritasyonun şiddetini temas bölgesindeki derinin yapısı, kalınlığı, nemi, sürtünme bölgesi olup olmaması kadar, temas eden maddenin konsantrasyonu ve temas süresi belirler. Örneğin kolaltı, kasık bölgesi, ayak parmak araları veya masere olmuş deri ,irritasyona daha şiddetle tepki verir. Buna karşılık zayıf irritanlar (su ve sabun gibi) tekrar tekrar deriye temas ettikçe kümülatif bir etkiyle deride kuruma, sertleşme gibi değişikliklere yol açarlar.

Allerjik Kontakt Dermatit, önceden duyarlanmış deriyle alerjenin yeniden temas etmesinden sonra 48-96 saat içinde ortaya çıkan ve hücresel immüniteye bağlı geç tipte aşırı duyarlılık reaksiyonu şeklinde gelişen dermatitlerdir. Duyarlanmış bir organizmada, temas çok az veya kısa süreli olsa da birbirini izleyen ataklar olabilir.

Doğada çok çeşitli ve protein yapısında olmayan alergenler vardır. Boyalar, yağlar, reçineler, tekstil sanayiinde kullanılan kimyasal maddeler, kauçuk, kozmetikler, insektisitler, bitkiler, bakteri, mantar ve parazit ürünleri allerjik kontakt dermatit nedeni olabilir.

Göz kapakları, ağız çevresi, kulak arkaları, boyun, el bileği iç yüzü, ellerin dış yüzü, koltuk altları, karın çevresi, kalçalar, uyluklar, anal bölge, dış genital bölge ve ayak sırtı allerjik kontakt dermatitin sık görüldüğü alanlardır.. Örneğin boyun, kulak altları ve arkaları parfüm ve nikel; koltuk altları dermatiti deodorant ve tekstil boyaları; el bilekleri, takı ve saat tokası; eller, bitki ve kauçuk eldiven; anal bölge derma titleri suposituvar, prezervatif; karın çevresinde ki dermatit blue-jean gibi giysilerdeki metal aksesuvarların sorumlu olduğunu düşündürür. Yüzde ve boyun V’sinde yaygın kızarıklık bulunmasına karşılık, kapalı bölgelerde hiçbir reaksiyon olmaması ise fotokontakt dermatiti akla getirmelidir. Diş dolgusunda kullanılan maddeler, protezler ve ciklette bulunan mentol, tarçın , timol gibi maddeler kontakt diş iltihabına yol açabilirler. Klinik bulgu olarak dilde yanma hissi, tat alma duyusunda kayıp veya azalma, dilde parlak bir kızarıklık olabilir. "

KONTAKT DERMATİT'İN EN SIK GÖRÜLDÜĞÜ MESLEK GRUPLARI

Kontakt dermatit sebebi olan tehlikeli maddeler, bazı meslek grupları tarafından kullanıma çok daha fazla açıktır. Bu nedenle belirli mesleklerde görülme olasılığı artar:

Sağlık ve dişçilik alanı çalışanları, Metal işçileri, İnşaat işçileri

Kuaförler ve kozmetik uzmanları, oto tamircileri, dalgıçlar veya yüzücüler, temizlik işçileri, bahçıvan ve tarım çalışanları, aşçılar ve yemek alanında çalışan diğer işçiler.

KONTAKT DERMATİT TEDAVİSİ:

İlk olarak temasın ortadan kaldırılması,kimyasal ajanların su ve sabunla yıkanarak temizlenmesi gerekmektedir.

Temasın neden olduğu deride kızarıklığı ve kaşıntıyı ortadan kaldıracak lokal kremler,antihistaminik tabletler,çok gerekli durumlarda enjeksiyon tedavisi yapmak gerekir.Deri bütünlüğü sağlanana kadar dermatiti neden olan maddeden uzak durmak ve tedaviyi tamamlamak gerekir.

ATOPİK DERMATİT

Atopik dermatit, sıklıkla bebek ve çocuklukta gözlenen, erişkin dönemde de genellikle daha az şiddette ve daha seyrek ataklarla seyreden, kronik, yineleyici bir dermatozdur. Atopik dermatite özgü bir klinik bulgu veya laboratuvar bulgusu olmadığı için hastalığın tanısı bazı morfolojik özelliklere ve bulgularına göre yapılır. Atopik dermatitli kişilerde serum IgE düzeyleri genellikle yüksektir; kendilerinde ve/veya ailelerinde alerjik rinit, atopik dermatit veya astım öyküsü bulunur. Atopik dermatitli hastaların %60’ında hastalık bulguları yaşamın ilk yılında, %30’unda da 1-5 yaş arasında ortaya çıkmaktadır. Atopik dermatitli olguların %50’sinde solunum yolu alerjisi bulunmaktadır. Atopik dermatitin genetik, immünolojik, fizyolojik ve farmakolojik ögelere dayalı oldukça kompleks bir etyopatogenezi vardır. Atopi sözcüğü yabancı, yadırganan anlamına gelmektedir ve gıda ve solunum yoluyla alınan maddelere karşı, ekzema, astım ve saman nezlesi gibi semptomlarla kendini belli eden alerjilere kalıtımsal bir yatkınlığı ifade etmektedir. Atopik dermatit popülasyonun %10-20’sinde görülen bir dermatozdur. Ebeveynden biri atopik olduğu taktirde atopik bir çocuğa sahip olma şansı %50’den fazladır. Ebeveynin her ikisinin de atopik olması halinde bu olası- lık %80’i bulmaktadır. Bu çocuklarda atopi semptomları sıklıkla 2 yaşına kadar ortaya çıkmaktadır.

Atopik dermatitin en karakteristik bulgusu kaşıntıdır. Kaşıma, aynı zamanda egzama bulgularını şiddetlendiren bir özelliktir. Başarılı bir tedavinin temel prensibi kaşınma hissinin baskılanmasıdır. Bu şekilde egzama semptomları ve komplikasyonları büyük ölçüde gerilemektedir. Atopik ekzemalı kişilerde en sık rastlanan deri özelliği derinin kuru oluşudur. Atopik egzamanın vücutta yaşa göre bazı değişliklikler gösteren tipik bir dağılımı vardır. Bebeklerde, atopik egzama yüzde, bez bölgesinde, ekstremitelerin dış yüzlerinde yerleşmiştir. Çocuklarda ise boyun, dirseğin iç yüzünde ve dizarkası bölgeler gibi kısımlarda görülür. Erişkinde atopik egzamanın en sık görüldüğü bölgeler ise, göz kapakları, meme başı ve ellerdir.

ATOPİK DERMATİNİN TEDAVİSİ:

Atopik dermatitin tedavi prensipleri, inflamasyon ve infeksiyonun ortadan kaldırılması, derinin koruyucu özelliğinin ve bütünlüğünün nemlendiriciler, kaşıntıyı önleyici ajanlarla korunması ve egzamayı uyaran faktörlerin eliminasyonu ve kontroludur. Bu koşullar sağlandığı taktirde en çok 3 hafta içinde tablo kontrol altına alınırken, bunu sağlamak genelde oldukça zordur çünkü hastalar sıklıkla tedaviye uyum sağlayamaz, uygulanan topikal ajanlara karşı allerjik kontakt dermatit gelişebilir, yeterli bir sedasyon sağlanamayabilir, emosyonel stres sürebilir, egzamanın yanı sıra astım ve alerjik rinit de bulunabilir. Topikal tedavi topikal steroidler, banyo yağları, nemlendiriciciler, yağsız, losyon şeklinde temizleyiciler ve katranlı bileşikler ile uygulanır. Akut atakları kontrol etmek için güçlü kortikosteroidler, kronik deri lezyonlarını yatıştırmak için de orta etkili steroidler kullanılır. şiddetli akut ataklarda veya generalize egzamada sistemik kortikoterapi endikedir. S. aureus infeksiyonlarını baskılamak atopik egzama tedavisinde çok önemlidir. Bunun için zaman zaman sistemik ama genellikle topikal kortikosteroidlerle veya nemlendiricilerle dönüşümlü olarak topikal antibiyotikli krem veya pomadlar kullanılmaktad›r. Antihistaminikler kaşıntının giderilmesi için atopik dermatit tedaviside yer alan temel ajanlardandır. Bunların sedasyonu sağlaması ve uyku eğilimini arttırmaları tercih edilir. Atopik ekzemalı kişilerde atakların kontrolü de tedavi uygulamaları kadar önemlidir. Bu kişilerin aşırı soğuk ve sıcaktan kaçınmaları ve uygun nemdeki bir ortamda yaşamaları gerekir. Özellikle kışın yatak odalarının serin ve biraz nemli olması uygundur. Aşırı giyinmek de terlemeyi arttırması bakımından sakıncalıdır. Bazı gıdalardaki katkı maddeleri, ev hayvanları, aerosoller, bitkiler, halı ve battaniye gibi ev tozunu barındıran eşyalar ve bazen yaşanan coğrafik bölge atopik kişilerde atakların süre gelmesinin nedeni olabilir." (AYŞE YILMAZ)

EN ÇOK OKUNAN HABERLER

EFELER'DE KORONAVİRÜS VAR MI?
ÇERÇİOĞLU, KORONAVİRÜSÜ CİDDİYEYE ALMAYA BAŞLADI
TARTIŞTIĞI AĞABEYİNİ SİLAHLA ÖLDÜRDÜ
Yüksekten düşen işçiye demir saplandı

Bir belde ve 4 köy karantinaya alındı


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler