Takip Et

SON DAKİKA

Gastirit ve ülseri olanlar nasıl beslenmeli?

21 Ekim 2019, Pazartesi 13:18

     


Beslenme Uzmanı İsmail Coşkun, tvDEN’de Ayşe Yılmaz’la Günaydın Ege’de Sağlık Vakti’ne konuk oldu. Coşkun, “Mide Hastalıkları Ve Beslenme Tedavisi” hakkında önemli detaylar paylaştı. Dispepsi-hazımsızlık, gastrit ve ülser hastalığı olanların nasıl beslenmesi gerektiğini anlatan İsmail Coşkun, “Modern çağ, yaşam kalitesini yükselten yeniliklerin yanı sıra değişen hayat koşullarıyla birlikte bazı hastalık risklerini de beraberinde getiriyor. Ulaşılan konfor, daha az çabayla daha çok işi bitirmemizi sağlarken, kimi zaman vücudumuz bu gelişim karşısında reaksiyon gösteriyor. Yeni çağın daha az hareket, uzun süreli çalışma saatleri, düzensiz beslenme ve stres gibi olumsuz getirilerinin etkilediği organlardan biri mide. “ dedi.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

Çağımızın en sık karşılaşılan problemlerinden mide rahatsızlıklarıyla ilgili konuşan Beslenme Uzmanı İsmail Coşkun, ilk olarak hazımsızlık hakkında bilgi verdi. Coşkun, “Yemeklerden sonra midede dolgunluk, basınç hissidir. Bulantı, ağrı, karın bölgesinde hassasiyet, gerginlik ve şişkinlik görülebilir. Nedeni kişiye bağlı veya bir hastalığa bağlı olarak değişir. Hazımsızlığın, hızlı yeme, yetersiz çiğneme, hava yutma ve duygusal strese bağlı olarak da oluştuğu bilinmektedir. Tedavide hedef, ana nedene yönelik olmalıdır. Hazımsızlıktan yakınan insanlarda neden, çoğunlukla psikonörozlardır. Kişideki bu sorun giderilince yakınma da ortadan kalkar. Hazımsızlığı önlemek aslında bizim elimizde. İşte dikkat etmeniz gereken noktalar; “ Besinler iyi pişirilmeli, baharatlı olmamalıdır, yemekler yavaş yavaş yenilmelidir, yemekler iyi çiğnenmelidir, yemek yerken fazla konuşulmamalıdır, su, yemek aralarında içilmelidir.” dedi.

GASTRİTİ OLANLAR NASIL BESLENMELİ?

Konuşmasının devamında gastrit ve ülsere de değinen Coşkun şu bilgileri verdi; “Mide mukozasının akut ya da kronik yüzeysel erozyonlardır. Akut gastrit genellikle mide de en sık görülen, her yaş grubunda rastlanan bir hastalıktır. Akut gastritte eğer uygun tedavi yöntemi uygulanırsa hızla iyileşme sağlanır.

Gastriti olan bireyler için beslenme önerileri:

Yemeklerinizi az az ve sık sık tüketmeye özen gösteriniz.

Yemekleri çok sıcak veya çok soğuk yemeyiniz.

Yemekleri yavaş yiyiniz ve çok iyi çiğneyiniz.

Turp, salça, sirke, ketçap, hardal, zeytin, kuruyemişler, kurutulmuş meyveler tüketmeyiniz.

Yemeklerdeki tüm besinler çiğden koyup, kavurmadan pişiriniz.

Tüketilmesi önerilmeyen yiyecek ve içecekler:

Çay, kahve, kakao, hazır meyve suları, kolalı içecekler, limonata

Yağda yapılmış yumurta, beyaz peynir, kaşar peyniri, dil peyniri ve gravyer peynir dışında kalan diğer peynirler

Sıcak ve kepekli, esmer ekmekler

Yağda kızartılmış, kavrulmuş etler, sucuk, pastırma gibi şarküteri ürünleri

Yağda kızartılmış hamur işleri

Ekşi yoğurtlar

Ekşi kabuklu ve kumlu meyveler

Bütün kuru baklagiller, bulgur, yarma

Hazır çorbalar, et suyu ile yapılmış çorbalar, tarhana, domates çorbaları

Taze fasulye, bezelye, ıspanak, kabak, semizotu, pazı, ebegümeci, patates, havuç dışında kalan diğer sebzeler ve kızartmalar tercih edilmemelidir.

Sütlü tatlı, meyve kompostosu dışındaki diğer tatlılar, tahin, pekmez, tahin helvası, çikolata ve çikolatalı pastalar

“TEDAVİ EDİLMEZSE KANSER OLABİLİRSİNİZ”

Mideden salgılanan sindirim enzimleriyle, midenin kendisini bu enzimlere karşı korumak için mukozal defans sisteminden salgıladığı mukus arasındaki dengenin bozulmasıyla mide asidi ve sindirim enzimleri mide dokusunu tahriş eder ve mide çeperinde yaralar meydana gelir. Bu rahatsızlığa ülser denilir. Mide ülseri olarak da bilinen gastrik ülser, sindirim boşluğundaki organların (yemek borusu, mide, duodenum) çeperinde mide asidinin ve salgılarının aşındırmasıyla oluşan açık yaralara denilir. Bu yaralar ilerleyerek doku kayıplarına da sebep olabilir.Mide ülserine çoğunlukla Helikobakter pilori bakterisi sebep olur. Helikobakter pilori bakterisinin sebep olduğu neredeyse tüm ülserler tedavi edilebilirdir, ama gerekli tedavi yapılmadığında iç kanama, kanser gibi çok daha ciddi sonuçlara neden olabilir.

ÜLSERDE BESLENME LİSTESİ NASIL OLMALIDIR, DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Ülser yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir hastalıktır. Hastalar birçok yiyeceğe karşı olumsuz öyküye sahip olduğundan, yemek yeme isteği azalır, iştahsızlık meydana gelir bu da midenin boş kalmasına sebep olur. Boş kalan midede, mide asit salgısı artar ve ülseri ilerletir. Bu sebepten ülserli hastalarda mide uzun süre boş bırakılmamalıdır. Ülserli hastalarda öğün aralarını geçiştirmemek bile çok önemlidir. Sağlıklı ve düzenli besin tüketimi, sık ama az yeme alışkanlığı, yeterli sıvı alımı ülser diyetinin temel prensipleridir.Ülser diyeti ve ülserde beslenme listesi planında, bazı besinlerin tüketimi sınırlandırılırken bazı besinlerin beslenme planında daha çok yer alması gereklidir. Ülser diyeti programında temel olarak kaçınılması gereken besinler paketli işlenmiş gıdalar, yağı yüksek besinler, kızartmalar, baharatlı besinler, asitli ve kafeinli içecekler olarak gösterilebilir.

ÜLSER DİYETİ NASIL OLMALI?

Ülser diyeti listesinde özellikle yer alması gereken besinler ise; antioksidan ve posa bakımından yüksek besinlerdir.

• Yağ ve protein oranı yüksek olan besinlerin sindirimi daha zor olduğundan midede kalma süresi daha fazladır. Bu sebepten mide çok fazla asit salgılar bu da ülseri olumsuz etkiler. Az yağlı hatta yağsız besinlerin tüketimi ise iyileşmeyi hızlandırması açısından avantajlıdır.

Beslenme listesinde yer alan besinler yağ ve şeker oranı bakımından az; lif açısından yüksek besinler olmalıdır. Aynı zamanda ülser ilaçları kabızlık yapabileceğinden ülserde beslenme listesinde, posalı yiyeceklere yer verilmelidir.

Tuzlanmış, salamura yapılmış besinler, turşu gibi fermente besinlerin tüketimi gastrik mukozayı olumsuz etkileyeceğinden beslenme listesinde tüketimi sınırlandırılmalıdır.

Beslenme listesinde antioksidanlara bol miktarda yer verilmesi yine iyileşmeyi hızlandıracaktır.

Karnabahar, lahana,havuç, turp, ıspanak, brokoli, yeşil yapraklı sebzeler hem antioksidan hem de içerdiği flavanoidler bakımından ülserde beslenme listesinde yer alması gereken sebzelerdendir.

Çilek, kiraz, elma, böğürtlen, yaban mersini; yüksek oranda antioksidan içermesiyle iyileşmeye katkı sağlayan meyveler olarak listede yer almalıdır.

Probiyotik bakımdan zengin besinler; kefir, yoğurt, ayran sindirim sistemini düzenleyerek ülserin iyileşmesine katkı sağlar.

UZAK DURMAMIZ GEREKEN BESİNLER NELERDİR?

Yukarıda bahsedildiği gibi bazı besinler ülser için olumsuz etki göstererek hastalığı ileri boyutlara taşımaya neden olur. Örneğin acılı ve baharatlı besin tüketimi fazla olan bir ülser hastasında, midede asit salgısı artar buna bağlı olarak asit, ülserin olduğu bölgede daha çok tahribata sebep olacağından midedeki yarayı büyütecek ve ülseri çok daha ciddi boyutlara ulaştıracaktır.

Sigara tüketiminde midede hareketler artar ve mide sindirim enzimi salgılar. Mideye besinin ulaşmadığı anda salgılanan sindirim enzimleri, ülserli bölgede tahribat oluşturur. Bu yüzden ülser hastalarında sigara tüketimi sınırlandırılmalı, hatta engellenmelidir.

Alkol tüketimi bu dönemde kesinlikle tavsiye edilmez.

Ülser hastalarında tuzlu beslenmemeye dikkat edilmelidir. Sodyum bakımından yüksek değerlere sahip turşu, salamura edilmiş besinler, sucuk, salam gibi besinlerin tüketimi bu dönemde hastalara tavsiye edilmemektedir.

Yağ oranı yüksek besinlerin tüketimine dikkat edilmelidir. Besinlerin kızartılarak değil buharda pişirilerek tüketimi tavsiye edilmektedir.

Kırmızı et yağ bakımından tavuk ve balık çeşitlerine göre daha zengin olduğundan, midede asit salgısını artırıcı etki gösterir. Aynı zamanda çok fazla protein içerdiğinden midede sindirimi uzun sürer bu da yine ülser için olumsuz bir durum oluşturur.

Kırmızı et yağ bakımından tavuk ve balık çeşitlerine göre daha zengin olduğundan, midede asit salgısını artırıcı etki gösterir. Aynı zamanda çok fazla protein içerdiğinden midede sindirimi uzun sürer bu da yine ülser için olumsuz bir durum oluşturur.

Kahve, çay gibi kafeinli içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.

Asitli içeceklerden kaçınılmalıdır.

Turunçgiller (limon,portakal..) ve domates asitli besinler tüketilirken miktara dikkat edilmelidir.” (AYŞE YILMAZ)







 
Son Eklenen Haberler