Takip Et

SON DAKİKA

“Sekiz kadından birinde görülmesi oldukça sık bir oran”

14 Nisan 2021, Çarşamba 11:56

     


Genel Cerrahi ve Meme Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hedef Özgün, “En büyük problem meme kanserinin günümüzde giderek sık görülmesidir. Hayat boyunca sekiz kadından birinde görülmesi oldukça sık bir oran. Aynı zamanda meme kanseri günümüzde kadınlar arasında en sık kanser ölüm sebepleri arasında yer alıyor.” dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, Genel Cerrahi ve Meme Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hedef Özgün ve Diyetisyen Rabia Yoran, tvDEN ekranlarında yayınlanan Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Baş Başa’da Sağlık Vakti programının konuğu oldu. Özgün, meme kanserinin günümüzde giderek sık görülen bir rahatsızlık olduğunu ifade etti.

“EN BÜYÜK PROBLEM MEME KANSERİNİN GÜNÜMÜZDE SIK GÖRÜLMESİ”

Meme kanserinin günümüzde sık görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Hedef Özgün, “Meme kanseri, meme dokusunun normal dışı gelişimiyle hızlı hücrelerde üremeyle seyreden ve normalin dışında hızlı bir şekilde ve istenmeyen dokular oluşturan, vücuda daha sonra yayılabilen bir hastalık. Tabi ki en büyük problemde meme kanserinin günümüzde giderek sık görülmesidir. Hayat boyunca sekiz kadından birinde görülmesi oldukça sık bir oran. Aynı zamanda meme kanseri günümüzde kadınlar arasında en sık kanser ölüm sebepleri arasında yer alıyor. O yüzden akciğer kanserini de geçmiş durumda. Bu yüzden halkın ve sağlık otoritelerinin dikkatini çeken bir hastalık. Günümüzde artık buna karşı kendimizi koruyacak imkânlarımız var. Birçok radyolojik tetkikler yanında tedavilerde de yeni gelişmeler var. Özellikle erken yakalanıldığında insan hayatını etkilemeyecek düzeyde başarılar elde edilebiliyor günümüzde. Meme kanserinin sebepleri önemli, nereden kaynaklandığı maalesef tam olarak açıklanabilmiş değil. Genetik kökeni bunların, en fazla yüzde 15’ini kadar oluşturuyor. Onun dışındaki etkenler çevresel etkenlerdir. Erkeklerde de görülüyor. Erkeklerde kadınlara göre meme dokusunun daha az olmasından dolayı belki sıklığı daha az. Erkeklerde de genetik kökenli olarak meme kanseri oluşma olasılığı var” dedi.

“MEME KANSERİ HERKESTE GÖRÜLEBİLİYOR”

Özgün,” Meme kanserinin sebepleri içerisinde birçok çevresel toksit maddeler, kimyasal maddeler, radyasyon, yediğimiz ve içtiğimiz, beslenme şeklimiz yani yaşam tarzımızı dahi etkili olabileceği düşünülüyor. Kolesterol değerlerinin yüksek olması, tükettiğimiz gıdalarda bazı yabancı maddelerin olması gibi faktörlerde etkili. Şuanda yaşadığımız çevrede birçok radyoaktif maddeye maruz kalıyoruz. Cep telefonlarından gelen radyasyonlar var, başka türlü radyasyonlarda gene var. Normal ortamda yedi hafta içinde alınan radyasyonun dozunu bir meme filminde çekilen radyasyonun dozuna eşitliyorlar. Yani o derece yüksek dozda bir radyasyona maruziyet söz konusu. Bu yüzden de meme kanseri nereden çıktı başımıza, nereden geldi biraz piyango gibi oluyor. Herkeste görülebiliyor” diye konuştu.

“KOLESTROL İLAÇLARI MEME KANSERİ YAPMAZ”

Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan,” Kalp damar sistemiyle meme kanseri arasında doğrusal bir ilişki kurmamız mümkün değil. Kolestrol yüksekliği ya da kolestrol düşürücü ilaçların meme kanseri sıklığına bir etkisi var mıdır, diye bir dönem çok tartışıldı. Teorik olarak kolestrol yüksekliğinin şöyle bir etkisi olabilir, henüz kanıtlanmamış olmakla beraber. Kolestrol bizim vücudumuzdaki hormonların temel olarak öncül maddesidir. Aşağı yukarı bu meme kanserinde de özelikle bu fazlalık hormonlarının başlatıcı ya da hazırlayıcı faktör olarak işe yarıyorsa kolesterol fazlalığının böyle bir olumsuz etkisi olabilir deniliyor. Benzer bir şey bizim 90’lı yılarda asistanlık yıllarımızda kolestrol düşürücü ilaçlar acaba kansere yol açıyor mu, diye büyük çaplı araştırmalarda böyle bir şüpheden bahsedildi öncelikle. Daha sonra ki kontrollerde daha mantıklı çalışmalarda bu kolestrol ilaçlarının meme kanseri ya da başka türlü bir kansere yol açtığına dair bir veri gösterilemedi. Bu yüzdeb kolestrol ilaçları kanser yapmaz diye bir kez daha vurgulamak istiyorum. O ilaçlarla ilgili pek çok öne sürülen yan etki var ama kanser yapmadığına dair çok ciddi verimiz var elimizde” diye konuştu.

“YANLIŞ BESLENME BÜTÜN HASTALIKLARIN TEMELİNDE YATIYOR”

Bütün hastalıkların temelinde yanlış beslenmenin yattığını ifade eden Diyetisyen Yoran,” Yanlış beslenme bütün hastalıkların temelinde yatıyor. Kanserde en korkutucu rahatsızlıklardan biridir. Çoğu hastalıktan korunmak istiyorsanız yaşam biçiminizi, beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmeniz lazım. İlk başta korunmak adına yapacağımız en mantıklı şey, ideal kilomuzu korumak olur. İdeal kilonuzu korumadığınızda özellikle üst kadranız da bel bölgenizde ciddi bir yağlanma olduğunda otomatik olarak insülininiz insülin benzeri büyüme faktörünüz artmış oluyor. Bu özellikle meme kanserinin başlatıcı faktörlerinden biri neredeyse. Kişi ideal olan kilosunu koruyabilirse eğer bu sayede hem kanser geçirme riskini azaltıyor, hem geçirmiş olsa bile nüksetme ihtimalini de azaltmış oluyor. Bu noktada ideal kiloyu korumak yapılabilecek en mantıklı hamlelerden biri olur. Tabi ki genel sağlıklı beslenme önlemlerini aynı şekilde korumak adına bunu da sayabiliriz. Özellikle vurgulamak istediğim bir nokta var, çok hareketsiz kalıyoruz. Düzenli olarak egzersiz yapmadığında kişiler çoğu kronik rahatsızlığa çok daha yakın oluyorlar. Kanserde bunlardan biridir. Kadınlar özellikle düzenli egzersiz riski yüzde 10 oranında azaltıyor. Sadece tempolu bir yürüyüş bile aslında çoğu kanserden kişiyi koruyor. Kadınlarda da en büyük risk meme kanseri olduğu için düzenli yürüyüşü, ideal kilonun korunmasını ve genel sağlıklı yaşam önerilerindeki o beslenme düzenini çok iyi oluşturmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. (AYHAN BOĞATARAN) 







 
Son Eklenen Haberler