Sökeli Mozaik Sanatçısı Önder Özteke, ‘Kumların Rengi’ adlı eserlerini, Bedesten çarşısında bulunan Söke Belediyesi Sergi Salonunda hemşehrilerinin beğenisine sundu. Boya kullanmadan yapılan resimlerin tonlamaları, sergiyi ziyaret edenleri hayran bıraktı.

Eserlerinin Türkiye’de nadir yapılan sanatlardan birisi olduğunu belirten Özteke, “Türkiye’de bu sanatı yapan 5-6 sanatçıdan birisiyim. Çok yorucu bir sanat olduğu için tercih edilmiyor” dedi.

Söke Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Karakaş ve Önder Özteke'nin babası Ali Özteke’nin, hayırlı olsun dilekleriyle açılış kurdelesini kesmesinin ardından, Sökeliler sergiyi gezdi. Katılımcılara sanatın özelliğini açıklayan Özteke, “Kara kalem ile çizilmiş bir tablonun üzerine tutkal sürüldükten sonra açık ya da koyu renk seramik tozu dökerek bu eserler ortaya çıkıyor” diye konuştu.

“LEBLEBİ İLE BAŞLADIM”

Türkiye’de yaygınlaşmamış bir sanat olduğuna dikkati çeken Özteke, şunları söyledi:

“Çocukluk yıllarımda leblebileri yapıştırarak yapmaya başladığım bu sanatta sergi açabilecek duruma gelmek beni çok mutlu ediyor. Leblebileri kavurarak resimde tonlama yaparak kendi kendimi geliştirmeye başladım. İlk para kazandığım eserim Hacı Bektaşi’nin 12 bin çakıl taşı kullanarak yaptığım resimdi. O zaman için 500 liraya sattığım eserimin para etmesinin dışında beğenilmesi benim mozaik sanatına bağlamamda çok büyük rol oynamıştır.”

"LİSE ARKADAŞIMIN İSTEĞİ"

Söke’den uzun yıllar önce ayrıldığını bildiren Özteke, “Daha öncesinde İstanbul, İzmir, Manisa, Çanakkale, Tekirdağ, gibi birçok ilde eserlerimi sergileme fırsatı buldum. Lise arkadaşım Necla Başbuğ’un isteği üzerine Söke’ye gelerek hemşehilerime bu eserleri sunma fırsatı buldum” dedi.

“YETERLİ DESTEK ÇIKILMIYOR”

Mozaik sanatının uzun uğraşlar isteyen ve tek seferde yapılabilecek bir çalışma olmadığını belirten Önder Özteke, “Sanatı öğrenmek için çok çaba sarf etmek ve gayret göstermek gerekiyor. 9 yıl yanımda özel kurs gören arkadaşların bile ilk çalışmaları hiçbir şeye benzemezken, şuan yaptıkları eserler daha belirgin. Zorlu ve uğraş isteyen, emek hartan bir sanat olduğu için bu işte zaman çok önemli. O yüzden Halk Eğitim Kurslarında bu eğitimin verile bilmesi için maddi açıdan devletin biraz daha ödenen ücretleri arttırması gerekiyor. Saat başı 10 lira gibi bir ücret bizim gibi zamanı değerli olan sanatçılar için yeterli değil” dedi. (EMRE AKKURT)