TEMA Vakfı Aydın Temsilcisi Mehmet Özdemir, "“Kontrolsüz erozyon, bir medeniyeti zayıflatıp yok etme gücüne

sahiptir” dedi.

Erozyonla Mücadele Haftası ve TEMA Vakfı’nın 25. Yılı etkinlikleri kapsamında ortaöğretim kurumları; Söke Hilmi Fırat Anadolu Lisesi, Söke Özel Anadolu Koleji, Söke Özel Uğur Temel Lisesi, Söke Özel Amerikan Kültür Koleji’nde 9. Ve 10. Sınıf öğrencileri ve öğretmenleri ile birlikte olduklarını söyleyen Özdemir, etkinlikler kapsamında 550 öğrenciye ulaştıklarını belirtti.

Özdemir, şunları söyledi:

"Erozyon; yavaş, sessiz ancak tam olarak algılanamamış gerçek bir krizdir. Bitki örtüsünün olmaması veya tahrip edilmesi nedeniyle, su ve rüzgâr etkisiyle toprağın aşınması, taşınması ve başka yerde birikmesi olarak tanımlanabilen bir olaydır. Erozyon; eski çağlardan beri kesintisiz olarak süregelmekte ve insanların erozyonu hızlandırmaları sonucunda bir çok uygarlıklar çökmüş, göçler, işgaller ve savaşlar olmuştur. Özellikle bitki örtüsünden yoksun, çıplak ve eğimli arazilerde yağmur ve eriyen kar suları, verimli üst toprağını aşındırıp taşır ve geriye verimsiz ve üretken olmayan kaba iskelet materyalden ibaret bir toprak bırakır. Toprak erozyonunu tetikleyen doğal faktörler; toprak özellikleri, iklim karakteristikleri, bitki örtüsü, insan etkisinden kaynaklanan etkenler; yanlış tarım tekniği uygulaması, amaç dışı arazi kullanımı, doğal bitki örtüsünün tahribi ve hızlı nüfus artışıdır.

VALİ KOÇAK'A ZİYARET

Öte yandan TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, aktif gönüllüler; Ertuğrul Özdemir, , Hayriye Kösem, , Fatma Gümüş, , Hatice Köybaşı, Ayşe Pehlivan, Dilan Sökmen ile birlikte “TEMA Vakfı’nın 25. Yılı ve Erozyonla Mücadele Haftası” kapsamında, Aydın Valisi Ömer Faruk Koçak'ı makamında ziyaret etti.

Ziyarette Özdemir, ülkemizin en verimli yerlerinden olan, Aydın, Karpuzlu, Davutlar ovalarının, ekili ve dikili tarım alanlarının imara açılması, organize sanayi bölgelerine, jeotermal santral alanlarına tahsis edilmesi yüzünden tarım amacı dışı uygulamalarla ovaların ağır baskı altında olduğunu, yamaçlardaki orman varlıklarının azazaldığını, eğimli arazilerde teraslama olmadığını, kış aylarında ovaların haftalarca taşkın suları ve sel baskınları altında kaldığını, bu olumsuzluklar sonucu üreticilerin çok ağır zararlara uğradığını, incir, zeytin, kestane, onlarca çeşit sebze ve meyve üreticisinin olumsuz etkilendiğini anlattı.

Özdemir, şöyle devam etti: "Buharkent, Kuyucak, Nazilli, Bozdoğan, Yenipazar, Sultanhisar, Köşk, Efeler, İncirliova, Germencik, Koçarlı, Söke ve Didim’e, Ege Denizi'ne uzanan dünyanın en verimli ovaları arasında bulunan toprakları sulayan Büyük Menderes Nehri, Uşak ilinden itibaren, evsel ve sanayi atıkları, JES akışkanları, JES’ten havaya salınan maddeler, yanlış ilaçlama ve gübreleme ile aşırı kirletilmektedir. 5403 Sayılı Kanunu'muzun ilgili maddeleri gereğince Aydın Karpuzlu, Davutlar ovalarının "Büyük Ova" ilan edilerek koruma altına alınması gerekmektedir. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi, kaymakamlıklar, ilçe belediyeleri, gıda tarım hayvancılık, orman teşkilatımız, muhtarlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve halkımızla iş birliği içinde valimizin öncülüğünde ağaçlandırma seferberliği başlatılmalıdır. Bu kapsamda okul bahçeleri, cami avluları, mezarlıklar ile devlet, il ve mahalle (Köy) yol kenarlarının genişleyeceği de dikkate alınarak en az çift sıra halinde ağaçlandırma yapılması ve toprak, su, hava kirlenmesinin önlemesi için çaba gösterileceği konusunda umudumuzu koruyoruz. Ayrıca TEMA Vakfı Aydın Temsilciliği olarak “Aydın TEMA Evi” ihtiyacını dile getirdik" (SUAT DENİZ)

BÖLGENİN EN BÜYÜK REZİDANS PROJESİ: GOLD TOWERS...