Yavuzlar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Melih Yavuz, tvDEN'de yayınlanan Emin Aydın'la Baş Başa programının konuğu oldu. Yavuz, "Hırs aklın önüne geçmemeli" dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Kendisini tanıtan Melih Yavuz, "1958 doğumluyum. Sökeliyim. 1980 yılında ticarete başladım. Demir ve çimento ticari hayatıyla devam eden arkasından inşaat sektörü, akaryakıt ile devam eden ve çırçır fabrikasıyla bugünlere geldik. 40 yıllık bir firmayız. Aile şirketiyiz. Ortaklarımızla devam ediyoruz. Yavuzlar Şirketler Grubu saygı ve sevgi çerçevesinde ilerliyor. Hep baş tacı olmaya çalıştık. Yaptığımız bütün işlerde her sorumluluğumuzun arkasında durduk. Yeterince kaliteli üretimler yapmaya çalıştık ve yaptığımız her şeyin arkasındayız. Çalışmayı çok seviyoruz. Çok güçlü bir ekibimiz var. Ben demeyi değil biz demeyi öğrendik. Biz 2000 yılında çırçır fabrikası ile tarım sektörüne başladık. 1970-1980 yıllarında da çiftçilik yaptım. Çiftçiliğin ne olduğunu çok iyi bilirim. Pamuk mahsulü bitkilerin en zorudur. Pamuğumuzun borsada biraz daha fiyat etmesini bekliyoruz. Bizim pamukta üretimimiz var, hem de Bodrum yolu üzerinde çırçır fabrikamız var. Pamuk olmazsa olmazımız. Sökeli pamuktan kaçamaz" dedi.

"TEDBİRLERİ ALARAK YAŞAMAYI ÖĞRENMELİYİZ"

"Biz üreticiden aldığımız pamukları randımana göre alıyoruz" diyen Yavuz, "İşin özünde çiftçide kazanmalı, çırçırcı da kazanmalı. En çok korktuğumuz yangın. 45 günde ovada pamuk bitiyor. Firmalar pamuğu borsaya götürüp analiz yaptırıyor. 400 bin dönüm arazimiz vardı, şu an 320 bin dönüm falan pamuk olacak. Pandemi süreci herkesin işleri sıkıntıya soktu. Bununla yaşamak zorundayız. Üretimi durduramayız. Sanayi çalışacak, turizm gelecek. Tedbirleri alarak yaşamayı öğreneceğiz. Söke Ticaret Borsası olarak lisanslı depo girişimi var. Aydın Ticaret Borsası, İzmir Ticaret Borsası ortaklığıyla. Bunu da başaracağız inşallah" dedi.

"KÜÇÜK YERLERE GÖÇ BAŞLADI"

İnşaatların devam ettiğini söyleyen Yavuz, "Biz artık yaşam alanı yaratmak istiyoruz. Sosyal donatıları olan, insanların layık olduğu yerler yapmak istiyoruz. Pandemide müstakil hayatı öğrendik. Yaşam alanları yapmak arzusu ile yola çıktık. Büyükşehirlerden göç başladı. Küçük yerlere gelmeye başladılar. Ege'de yaşamak bir ayrıcalık. Kuşadası'nda yapmış olduğumuz projede her eve havuz koyalım dedik. Çalışma odaları olacak. Kimse kimseyi rahatsız etmeyecek. Deniz manzarası olacak. Aykonut projesine el attık. Bir zorluktan korkan bir firma değiliz. 23 yıldır bu yara çözülememiş. Bu kış buranın temelini atacağız. Kanunları bilen güzel bir ekibimiz var. Biz ruhsatı kestirdikten sonra 36 ayda bitirmeyi taahhüt ediyoruz. Aydınlılara çok kısa zamanda müjdeyi vereceğiz. İnsanlar kazmayı vurduktan sonra inanacak. Akaryakıt istasyonlarımızı da son sistem yapıyoruz. Çiftçiler için müşterinin ayağına gidiyoruz. İstasyonlarımız temiz olmalı. İnsanlarımız buna layık" dedi.

"SÖKE'YE VEFA BORCUMUZ VAR"

Yavuz, "Biz Söke'de doğduk ve Söke'ye hizmet etmek zorundayız. Bunun bilincindeyiz. Sökeli bize çok şey verdi. Bizim Sökeliye vefa borcumuz var. Başarı çalışmayla geliyor. Çalışmak kadar güzel bir şey yok. Bugünün işini yarına bırakmadım. Gece de olsa bitirdim. İşim neredeyse ben oradayım. Sağlığım da el verdiği müddetçe çalışacağım. Felsefem dürüst çalışmak" dedi.

"KURUMSALLAŞACAĞIZ"

Yavuz, "Yavuzlar olarak kurumsallaşma adımlarımızı attık. Adım adım gidiyoruz. Profesyonelleşeceğiz. Kurumsallaşmak gerekiyor. Buna inanıyoruz. Bugün sağlığım yerinde yarın olmayabilir. Kurumsallaşmış bir firma bırakmak istiyorum" dedi. (ARİF YILMAZOĞLU)