Takip Et

SON DAKİKA

ÇED olumlu raporu, jeotermal tartışmasını alevlendirdi

24 Mayıs 2016, Salı 14:50

     


Aydın’da bir türlü bitmeyen jeotermal kuyuları ve santralleri ile ilgili tartışmalar Efeler'in Yılmazköy ve Ilıcabaşı mahallelerinde yeniden alevlendi. Bölgelerinde açılacak kuyular ve jeotermal santral için hukuk mücadelesi sürdüren mahalle sakinleri, çevrecilerin ve avukatların jeotermal santrallere karşı açtıkları davada Danıştay’ın verdiği 'yürütmeyi durdurma' kararına rağmen yerel mahkemenin bu santrallere izin vermesine, ayrıca Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) gereklidir, davasını kazanmalarına rağmen Aydın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün ÇED olumlu raporu vermesine tepki gösterdiler.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Mahalle sakinlerinin ÇED olumlu raporunun iptali için açtığı dava kapsamında kuyu açılan bölgeye gelen mahkeme heyeti, bilirkişi ile birlikte santralin kurulacağı alanda incelemelerde bulundu. Dava açan vatandaşlar ve çevreciler adına konuşan avukat Hüseyin Yıldız, jeotermal konusunda Anayasa, hukuk ve uluslararası hukukun yok sayıldığını ileri sürdü. Mahkeme Başkanı ve Ege Üniversitesi, Dokuzeylül Üniversitesi’nden gelen 3 kişilik bilirkişi heyeti, firma yetkilileri ve mahalle sakinlerinin de hazır bulunduğu santral yapılacak alanda görüşmeler yapıldı.

“BU RESMEN HUKUKSUZLUKTUR”

Görüşmeler sırasında konuşan avukat Hüseyin Yıldız, “Bakanlar Kurulu’nun acil kamulaştırma kararının yürütmesi durduruldu. Ancak Aydın’daki yerel mahkeme, Danıştay’ın bu kararına rağmen acele kamulaştırma kararı veriyor. Bu resmen hukuksuzluktur. Hukuku tanımamaktır. Bu Anayasa'ya aykırıdır. Aydın’daki 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği karar hukuka, Anayasa'ya, uluslararası normlara aykırıdır. 'ÇED gerekli değildir' raporu için Aydın İdare Mahkemesi’ne dava açtık. Davayı kazandık. Aydın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, mahkeme kararı sonrası ÇED raporunu olumlu vermiş. 'Burada santral yapabilirsiniz, vasıfsız bir arazidir' demiştir. Buralar hep zeytinlik. Zeytinleri hep kestiler. Biz de Aydın idare Mahkemesi’ne Aydın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün verdiği ÇED olumlu raporunun iptali için yeniden dava açtık. Mahkeme hâkimi ve bilirkişi keşif yapacak. Bilirkişi raporuna göre mahkeme kararını verecek. Biz mahalle sakinleri olarak 500 imza topladık, ÇED sürecine müdahil olmak için Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduk. Burada jeotermal santral ve tesis istemememize rağmen bu bölgede yaşayanlara sorulması gerekirken sorulmuş gibi gösterilerek olumlu rapor verilmiş. Bu ÇED raporu yönetmeliği aykırıdır. Mahkeme kararları hiçe sayılmaktadır. Biz buralarda yaşayanlar olarak insanca ve sağlıklı yaşam istiyoruz. Bu bölgede yaşayanlar jeotermal istemiyor. Çevre, sağlık ve yaşam haklarının ellerinden alınmasına karşılar. Hukuk mücadelemiz sonuna kadar devam edecek” dedi.

“KOKUDAN DURAMIYORUZ”

Kokudan evinin penceresini açamadığını, zehirli havayı solumaktan korktuğunu belirten Ilıcabaşı Mahalle sakini Mehmet Ali Sak, “Şirket bize bir şey sormuyor. Çevre ve bizim sağlığımızı hiçe sayıyor. Zeytinliklerimiz zarar gördü kurudu, santral ve kuyu açacakları alanlardaki zeytinleri de yok ettiler. Biz buralarda kokudan duramıyoruz. Aydın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün burası için verdiği ÇED olumlu raporu, insan sağlığı, çevre ve doğa için ölüm demektir. Biz insanca yaşamak istiyoruz. Yetkililer sesimizi duysun” diye konuştu.

“İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ”

Jeotermal kuyularının yönetmeliklere göre değil, şirketin keyfiliğine göre çalıştırıldığını belirten Yılmazköy Mahallesi sakinlerinden Veli Maraş (73), insanlar geldiğinde kuyuların kapatıldığını, kimse olmayınca geceleri açıldığını iddia etti. Kokudan yaşayamaz hale geldiklerini ifade eden Maraş, “Hep yapılanlar göstermelik. Kimseyi takmıyorlar. Kuyuyu bugün insanlar gelecek diye kapatmışlar. Başka zaman fokur fokur kaynıyor. Biz insanca yaşamak istiyoruz. Kokudan duramıyoruz tuvalet kokusundan daha kötü kokuyor” dedi. Ayşe Çetin, “Biz geleceğiz diye kuyuyu kapatıyorlar. Çolumuz çocuğumuz hasta. Kokudan pencereleri açamıyoruz ama koku bacamızdan evimiz giriyor. Biz burada yaşamak istiyoruz. Bu ağaçları yediğimiz zeytin çekirdeklerinden yetiştirdik. Şimdi hepsi gidiyor. Çoluğumuza çocuğumuza bir şey kalmayacak. Kokudan duramıyoruz. Bizi buralardan sürmek istiyorlar. Bizi buralardan göndersinler, kendileri gelsinler bakalım, yaşayabiliyorlar mı? diyerek tepki gösterdi. (HAKAN AKIN)







 
Son Eklenen Haberler