Takip Et

SON DAKİKA

''Aydın'da kısır döngü var''

23 Temmuz 2021, Cuma 15:28

     


Gazeteci Atilla Dağıstanlı, tvDEN'de Gazeteci Emin Aydın'ın hazırlayıp sunduğu ''Emin Aydın'la Baş Başa'' programının konuğu oldu. Dağıstanlı, Memleket Partisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Dağıstanlı, ''3-5 gün önce Barkan Kalınomuz'un bir açıklaması olmuştu, adaylıktan çekiliyorum diye. Bu önemli bir çıkıştı, mesaj niteliğindeydi. Barkan, anladığım kadarıyla bir takım yerlere mesaj veriyordu. Bu mesaj verdiği yerlerde Muharrem İnce'ye de mesaj veriyor gibi geldi bana. Memleket Partisi daha hayata geçmeden Barkan soyundu bu işe, baya da çalıştı hatta sanırım büyük bir olasılıkla da bu yüzden de Cumhuriyet Halk Partisi'nden ihraç edildi. Ben eyleme başladıktan sonra Memleket Partisi'ne çalışmaya başladıktan sonra ihraç edildi diye biliyorum. Son açıklaması gerçekten bir mesaj niteliğindeydi. Büyük bir resmin içinde küçük bir noktayı çekip alıyoruz. Onu aldığımız zaman da o büyük resim o küçük noktasın içinde yine beliriyor yani şunu diyorum ben, Türkiye'de siyaset bir gelenek halinde ezbere yapılıyor. Ben Manşet'te köşemdeki yazılarımda da belirtmiştim, bu örgütlenme yöntemi uygun değil diye. Memleket Partisi'ni oluşturacak kişiler, o sorumluluğu alacak kişiler Cumhuriyet Partisi'nden ya istifa ederek ayrılmışlar ya ihraç edilerek ayrılmışlar. Cumhuriyet Halk Partisi'nden beklentilerini karşılayamadıkları için ayrılanlar, küsenlerle bir yere gidemez. Önce insanların kendilerinin düşüncelerinin arındırılmaları gerekir. Barkan bu işe soyundu ama Muharrem İnce pek fazla ilgilenmedi gibi geliyor bana. Sanki Muharrem İnce Aydın'la pek ilgilenmiyor gibi geliyor bana. Bunu da neye dayanarak söylüyorum, duygusallıkla değil yaşananlardan yola çıkarak söylüyorum'' dedi.

''KISIR DÖNGÜ VAR''

Dağıstanlı, ''Memleket Partisi Aydın'da oy toplayabilir diye düşünüyorum çünkü Muharrem İnce'nin gelişlerinde gidişlerinde Barkan'ın İl Başkanlığı'na adaylığını koyduğunda Muharrem İnce'nin gelip desteklemesinde onlardan bahsediyorum ben, dünkü verilerle konuşmuyorum. 10-15 sene önceki verilerle konuşuyorum. Bir de Muharrem İnce'nin Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde yaptığı radikal çıkışları değerlendiriyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nde kimler yaptı onun yaptığını? Kimseler yapamadı. Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koydu, Genel Başkanlığa adaylığını koydu. Medeni cesaretiyle partiliyim dedi çıktı. Bunu takdir etmeyecek misin? Bunu ben gazeteci olarak takdir ederim. Aydın'da harekete bakıyorum, bir kısır döngü var. Muharrem İnce bana kalırsa Aydın kendi içindekileri temizlesin, kendisi bir sistem kursun ya da kendisi bir şey yapsın diyor. O gün gelişinde bekledik ne söyleyecek diye, pamuk sulamasından bahsetti. Herkes onu bekledi, her yerden gelen insanlar vardı, kalktı onu söyledi. Bence Muharrem İnce Aydın'da Kurultay'da Genel Başkanlığa adaylığını koyduğunda desteklenmişti. O da bu desteklenmeyi biliyordu. Aytekin Kaya'ya 180 derece şans yardım etti, İncirliova Belediye Başkanı oldu. Bizim partinin, CHP'nin Efeler ilçesinin verdiği yemekte Belediye Başkanımız diye Aytekin Kaya'yı da davet etti. Aytekin Kaya'yı 5 ay önce aforoz etmediniz mi? Burada Memleket Hareketi'nin lokomotifi çok önemli. Bildiği klasik yöntemi uyguladı, onu herkes uyguluyor'' dedi.

''YDK'YA BAŞVURMA HAKKIM VAR''

Gazeteci Emin Aydın'ın "Partiden ihraç sürecin nasıl gidiyor?" sorusuna Dağıstanlı, ''Ben partiye dilekçemi verdim. Pazartesi sizin için de uygunsa bana bildirin dedim verdim. Şimdi pazartesi günü ben Disiplin Kurulu'ndan ya Pazartesi gününü ya da onların uygun göreceği bir günü bekliyorum. Benim savunmam hazır. Beni ihraç etseler de benim YDK'ya başvurma hakkım var. Sadece benim değil üye arkadaşların hepimizin hakkı var. Ben yazmışım oraya adam babasının çiftliği gibi Ayasofya'dan Atatürk'e küfretti, CHP, MHP, İYİ Parti, Sivil Toplum Örgütleri, Atatürkçü Düşünce Derneği sustu diyorum, bunu bana suç unsuru olarak gönderiyor İl Başkanı Ali Çankır. Bunun neresi suç? Göndersin, o onun bileceği iş. O bana 1 tane gönderir, ben onlara 5 tane göstereceğim'' ifadesini kullandı.

''DELEGASYON EGEMEN OLDUĞU SÜRECE ÜYE HİÇBİR ŞEY YAPAMAZ''

Dağıstanlı, ''Partilerde genel başkanların kayıtsız şartsız egemenliği sürdüğü sürece, delegasyon egemen olduğu sürece, üye hiçbir şey yapamaz. Üye nasıl dışlanıyor? Taban, hep altta kalıyor. Tabanı getirip tepene koyabilir misin? Koyamazsın. Nasıl olacak bu iş? Delege sistemini getirerek durdurmuşsun. Biz buradaki Danışma Kurulu toplantılarında bağırdık Cumhurbaşkanlığa adaylığını yüzde ondan yüzde beşe insin diye, yüzde beşe indi. CHP'nin tüzüğünde var bu. Hani nerede özgürlük? Üye dediğin asıl nefer, asıl partili, taban olarak en aşağıya hapsediliyor. Şöyle bir şey hayal edin. Disiplin Kurulu'na verilen herkes savunmasını keşke partilerin de mahkeme düzeni olsa. Ben bunu çok isterim. Beni partiden ihraç etmek isteyenler iddia makamı olarak şöyle durmalılar, ben onlara göre sanık durumundayım burada, diğer tarafta da partili üyeler olmalı. Beni de dinlemeliler, onları da dinlemeliler. Onların gösterdiği belgeleri de görmeliler, benim gösterdiklerimi de görmeliler. Sen ağzınla kuş tut, talimat geldiyse ihraç edilmene karşı yapacaklar onu. Bizim Ayhan'la yaptığımız araştırmada aldığımız sonuç, Özlem Hanım atın bunları demiş. Bunu Süha Bayırlı'dan duydum'' dedi.

''CHP TARİHİNDE İLK KEZ BÖYLE BİR ŞEY OLACAK''

Dağıstanlı, ''Benim Disiplin Kurulu'nda yapacağım konuşma belki de Cumhuriyet Halk Partisi'nin tarihinde ilk kez böyle bir şey olacak. Kim kimi yargılayacak onu bilmiyoruz. Çok hazırlıklıyım, her şeyi göze aldım. Memleket Partisi Aydın'da gerçekten umut olmak istiyorsa sen beni bıraksın, GAP'ı kaptırmayayım diye kale duvarlar örmesin, herkese davetiye çıkarsın. Ben bunu bir gazeteci olarak söylüyorum. Mevlana'yı oynasın, nasıl oynandığını bilmiyorsa Konya'ya gitsin. Farklı bir şey yapmadığı sürece, hiçbir şey olmaz. Ben bu farklı şeylerin ne olduğunu biliyorum. Senin merak ettiğin kadar Cavit Yenipazarlı arkadaşım da merak etsin ama ben bugün Remzi'nin yüzüne karşı söyledim. Ben sana bunları anlatırken Muharrem İnce'nin gelişi, gidişi, Aydın'da karşılanışı, gördüğü ilgi sinema şeridi gibi gözümün önünden geçiyor benim. De ki Muharrem İnce'nin yanında mısın? Hayır. Ben CHP'liyim, ben gazeteciyim önce bu ama yazdım ben bunu. Taraflı gazeteci, CHP'li gazeteci bitti. Peki ben CHP'li olmasaydım beni disipline verirler miydi? Ama CHP'liyim, seçimlerde CHP için çalışıyorum deseydim beni disipline verirler miydi? Neyimi disipline verecekler benim? En fazla kişisel hakaret ki bunu yapmam, öyle bir hataya düşersem gider mahkemeye verirler, dava açarlardı. Ben neden CHP'li gazeteciyim imajını üstüne basa basa söyledim'' ifadesini kullandı. (ELİF DUMANOĞLU)







 
Son Eklenen Haberler