Aydın CHP Eski İl Başkan Yardımcısı ve Gazeteci Serhan Seyhan, tvDEN ekranlarında hafta içi her akşam izleyiciyle buluşan Gazeteci Emin Aydın'ın hazırlayıp sunduğu 'Emin Aydın'la Baş Başa' programının konuğu oldu.Seyhan, Aydın'da yağış sonrası oluşan sel ve taşkın durumlarıyla ilgili genel bir değerlendirmede bulundu.

Gazeteci Emin Aydın'ın, Aydın'da oluşan sel ve taşkın durumuna karşı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının durumunu nasıl değerlendiriyorsun sorusuna Seyhan, ''Aydın'da en önemli konu su ve toprak. Tarım şehri olmamız dolayısıyla sanayimiz bile tarımsal sanayiye daha yatkın pozisyonda. Bu sebepten dolayı Aydın 2014 yılına kadar İl Özel İdaresi tarafından eski köy statüsündeki yerlerde su ve toprakla ilgili konularda İl Özel İdaresi sorumludur. 31 Mart 2014 seçimleri itibariyle ise 6360 sayılı yasa gereği Büyükşehir Belediyesi sorumluluğuna geçti. Burada en büyük sorun, 7 yılda Büyükşehir Belediyesi'nin ortaya koyduğu çava gayret olmalıydı. Her seferinde ASKİ'nin işte şu kadar su kuyusu açtığını, tarımsal sulama için destek olduğunu bahseden paylaşımların sosyal medyada haberlerini görüyoruz. Siz de şahit oluyorsunuz bir çok kez. Ama benim için asıl konunun başladığı nokta şurası. Şimdi su yönetimiyle ilgili biliyorsunuz CHP'li belediyeler çok yakın tarihte bir su yönetimi konusunda toplantı yapıp hep birlikte bir açıklama yapıp, afişler düzenlemişti ve bu afişler üzerinden bir algı oluşturulmaya çalışılmıştı. Ben 7 yıldır Aydın Büyükşehir Belediyesi'nin su yönetimiyle ilgili ne yaptığı, ne faydası olduğu konusunda açık bir şey söyleyeyim, su kuyusu açmak normal sıradan işte tarım arazisi olan ya da bahçesi olan herkesin yaptığı bir şey. Yani yaklaşık 50-100 bin lira civarında bir bütçeyle herkes tarlasına bahçesine sondaj çaktırıp oradan su çıkarıyor. Ki bu çıkan sudan da saat bağlayarak atık su parasını Büyükşehir Belediyesi zaten alıyor fakat bakın su yönetimi ve suyla ilgili yapılacak projeler eğer kuyu açmaktan ibaretse kusura bakmasınlar bu ancak Afrika'daki kabile devletlerinde uygulanabilecek bir su yönetimi olabilir. Bunun dışında bir projelerini varsa bunu hep beraber halkla paylaşmak zorundalar. Aydın'da yapılan barajların tamamı Devlet Su İşleri tarafından yapıldı ve bunun içinde Büyükşehir Belediyesi'ne devredilenler var, 30 yılda parası alınmak gibi, faizsiz 30 yıl boyunca. Şunu düşünün, ben size bir televizyon binası yapıyorum, bütün donanımlarını yerleştiriyorum, çalışır hale getiriyorum size veriyorum ve diyorum ki 30 yıl boyunca taksit taksit ödeyin bana diyorum. Yanlış hatırlamıyorsam 2010 yılında teslim edilmişti baraj, yıl 2021 oldu daha yüzde otuzunu ödemediler. Onun da taksitini geriden ödüyorlar ama sorarsan halka barajı Büyükşehir Belediyesi yaptı zannediyor. Neden? Çünkü baraj yapımı kadar baraj yaptık diye hava atılmasının parası harcanıyor bu şekilde'' diye cevap verdi.

''BU BAŞARISIZLIĞI ORTAYA KOYAMAYAN BİR MUHALEFET VAR''

Seyhan, ''Değişik partilerin Büyükşehir Belediye Başkanları'nın çok kısa sürede yaptığı icraatlara baktığımız zaman tabi ki değerlendirme halkın değerlendirmesi de bu yönde haklı bir pozisyonda ama asıl konuyu teknik olarak da algı olarak da insanlara doğru anlatabilmek. Şehrimizdeki diğer siyasi parti temsilcileri de bu konuda çok halkı yapılanı anlatacak pozisyonda mı derseniz bence öyle de değil. Bu başarısızlık ne kadar Özlem Çerçioğlu'nun olsa da karşısında da bu başarısızlığı ortaya koyamayan bir muhalefeti var, Özlem Çerçioğlu'na muhalif olanlar'' dedi.

''BU SİYASETİ NEREDEN NEREYE GETİRDİNİZ BU ŞEHİRDE?''

Gazeteci Emin Aydın'ın, Serhan Seyhan'ın diploması sahte diye bir şey duyuluyor sorusuna Seyhan, ''Ben bu şehirde sarı otobüse saldırdım diye ki ortada bir kavga var, saldırma konusunda da iddiaları çürütülmüş, mahkemeden beraat etmişim ama bütün sol manşetlere, sözcüsünden aydınlık gazetesine kadar manşet yapıldım. Ben şunu anlatamıyorum, şimdi mesela örnek veriyorum ben mesela CHP içerisinde yaklaşık 15 sene bulunmuşum. Dün bir fotoğraf yayınladım şimdi o fotoğrafı gördüğüm zaman hatta eşim görmüş bana gönderdi. O fotoğrafı görünce eskiler geldi aklıma ve o fotoğrafta şu anda CHP içinde üye kalan iki kişi var. Birisi Bülent Tezcan birisi Özlem Çerçioğlu. Diğerlerinin tamamı yok, CHP'nden diskalifiye olmuşlar. Söylemeye çalıştığım şey şu. Bu siyaseti nereden nereye getirdiniz bu şehirde? '' şeklinde yanıt verdi.

''AYNI SUÇ DUYURUSU AYDIN'DA DA YAPILDI''

Seyhan, ''Bozdoğan Belediye Şirketinin Pınar A.Ş'ye verdiği suyla ilgili Bozdoğan'ı yargılmaya başladı. Bozdoğan ve encümen üyelerinin yaptığı yargılama başladı. Şu anda da yargılamanın beşinci ya da altıncı duruşması ve iddianameyi yazan savcının söylediğini söyleyeyim mi size? ASKİ Genel Müdürlüğü zarar uğratılmıştır diyor. Aynı suç duyurusu Aydın'da da yapıldı. Aydın'daki dosya takipsizlikle sonuçlandı.Zarara uğratılan kurumla ilgili takipsizlik kararı veren Aydın Adliyesi, Bozdoğan Adliyesi ise konuyla ilgili Bozdoğan Belediye Şirketini ve encümen üyelerini, Belediye Başkanı'yla beraber yargılamaya başladı. Bu şehirde Büyükşehir Belediye Başkanı bu konuda takipsizlik aldı'' dedi.

''ÖRGÜTLÜ SUÇLAR VE ORGANİZE SUÇLARDAN ALINAN CEZALAR, FETÖ'DEN ALINAN CEZALARDAN DAHA YÜKSEKTİR''

Seyhan, ''Şu anda çöp süpürme olayında bahsettiğimiz, 10 milyonluk çöp kamyonlarını 90 milyona kiraladığınız dediğimiz konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı, Bakan yetkisinde soruşturma izni verdi. Şu an itibariyle danıştayın itiraz yetkileri var, itiraz da edeceklerdir yüksek ihtimalle. Danıştayın itirazından sonra itiraz reddedilirse yargılanmak üzere konu yine Aydın Adliyesi'ne gönderilecek. Şimdi şöyle bir durum söz konusu. Sampaş'ta da aynı şekilde, yazılım ihalesi ile ilgili durum Bakanlık tarafından izne tabi tutuldu. Bunla ilgili de aynı süreç devam ediyor. Bunun yanı sıra, asfalt dosyası ve Litera gibi konular var. Bakın Litera konusunda gizli karar getirdiler dosyaya. Zannediyorum Emniyet raporlarıyla ilgili ya da emniyetin bir teknik takibi varsa ya da herhangi bir şekilde Kamuoyunun bilgisi dahilinde olması engellenecek şekilde evraklar varsa böyle bir karar verebilirler ama önemli olan işin Örgütlü Suçlar Savcılığı'nda olmuş olması. Bizim yıllardır çok net olarak söylediğimiz bir şey var. Bakın, aynı işi birden çok kişiyle birden çok kez aynı kişilerce yapılmış olması memur suçları sıfatından çıkarır işi. Örgütlü ve Organize şekilde işlenmiş suç vasfı taşır ve biliyor musunuz ülkemizde Örgütlü suçlar ve Organize suçlardan alınan cezalar, FETÖ'den alınan cezalardan daha yüksektir. Bu konular Kolluk ve Adliye tarafından bir Organize suç vasfı taşıyıp taşımadığıyla ilgili sorgulanmalı. Yoksa memur suçları kapsamında değerlendirilen suçlar, memur suçları kapsamında değerlendirilirse eğer, Büyükşehir Belediye Başkanı da görevinden dolayı bir suç işlediği kabul edilirse o zaman 4483'e tabi olduğu gerekçesiyle her seferinden Bakanlıktan soruşturma izni istenilir, soruşturma izninden sonra Danıştaya itiraz hakkı doğar sonra Savcılığa soruşturma yetkisi verilir ve Savcılık soruşturmayı tamamlayana kadar 8 yıldır tamamlanamayan dosyalar pozisyonuna gelir'' ifadesini kullandı. (SELİME AYDEMİR)