Buharkent'te yaşayan 35 yaşındaki Ferdi Demir, doğuştan bedensel engelli olarak yaşamını sürdürüyor. Engelinden dolayı karşılaştığı zorluklara rağmen hayata tutunuşunu "Engelliler, engel tanımaz" sözüyle anlattı.

 (FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Ferdi Demir, kalsiyum eksikliğinden kaynaklı bacağında yer yer oluşan kırıklar yüzünden yıllardır yürüme problemi yaşıyor. Doktorların kemik gelişiminin zayıf olduğunu ve 20 yaşına gelene kadar en ufak darbeyle kemiklerinin kırılma ihtimali olduğunu bildirdiğini söyleyen Ferdi Demir, ilkokul yıllarının sürekli hastanelerde geçtiğini ve okulu geç bitirdiğini paylaştı. "Engelliler, engel tanımaz" diyerek 35 yaşına değin hangi aşamalardan geçerek yaşama bağlandığını anlattı.

ARAÇLARLA ULAŞIMINI KOLAYLAŞTIRDI

Demir, 20 yaşına gelene kadar ayaküstü kalamazken, 15 yıldır tedavi görmeksizin kendi çabalarıyla yürümeyi başardığını ve hayata tutunduğunu şu sözleriyle ifade etti: "Önce çok yorucu olmayan egzersizlerle yürümeye çabaladım. Yaklaşık iki yıl boyunca eşyalara tutunarak yürüdüm. 1998'de, abimin dokuma tezgahından bulduğum rulmanlarla kendime tahtadan kaykaya benzer bir araç yaptım. Bu araçla gezerken beni yolda fark eden bir hayırsever, bana tekerlekli sandalye hediye etti. Onun da lastiği patlayınca yenisini bulamadığım için yamalarla bir süre idare ettim. Bir gün televizyon izlerken engelli bir sporcu kardeşimin kullandığı üç tekerlekli sandalyeyi görünce, aklıma benim aracı da aynı şekle döndürmek geldi. Ön tarafına direksiyon koydurarak benzerini yaptırdım. Bu aracı kullanarak beş sene içinde hem ayak hem kol kaslarımı geliştirdim. Dört duvar arasında, televizyon başında geçen hayatım, bu araçtan sonra birdenbire değişti. İlk önce, yarım kalan eğitimimi tamamlamak için açıktan ortaokula kaydımı yaptırdım. Birgün kahvehanede arkadaşlarla otururken, Buharkent'in o zamanki Halk Eğitim Müdürü Aşkın Güneş, yanıma gelerek engellilere yönelik İŞKUR destekli takı tasarım kursu açılacağını söyleyerek kursa katılmamı önerdi. Ben de boş geçen zamanımı değerlendirmek ve az da olsa işe yaradığımı göstermek için kursa katıldım. Tekerleğini ellerimle döndürdüğüm aracımla, beş ay boyunca Meryemoğlu Mahallesi'nden merkezdeki kurs yerine gidip geldim. Yolculuğum esnasında beni gören bir abi, bana üç tekerlekli şarjlı bisiklet hediye etti. Ulaşımımın kolaylaşmasıyla birlikte Halk Eğitim Merkezi'nin verdiği el sanatları kursuna yedi yıldır devam ediyorum."

SAHİP OLDUKLARININ KIYMETİNİ BİLİYOR

Engellilerin yaşadığı sorunların en büyüğünün işsizlik olduğunu söyleyen Demir, doktordan onaylı 'Çalışamaz' raporu yüzünden özel sektörde hiçbir işe kabul edilmediğini dile getirdi. Kamuda ise şansını, engelli personel seçme kurasıyla denediğini ama yıllardır şansın yüzüne gülmediğini ifade etti. Üç yıldır Buharkent Pazaryeri'nde yevmiye karşılığı simit satan Demir, bir yandan da çiftçilikle uğraştığını paylaştı.

Demir, her sağlam insan kadar bir engellinin de aşık olup yuva kurmayı ve çocuk sahibi olmayı hak ettiğini savundu. "Kimisi der ki, davul bile dengi dengine; ama herkesin düşüncesi kendinedir. Hayatın her kesiminde başarılı bir engelli insan vardır ve var olacaktır. İnsanları değerlendirirken dış görünüşüne bakılmamalı; yapabildiği işlere, karakterine ve zekasına bakılmalıdır. İnsan, aklıyla her işin üstesinden gelir. Yeter ki fırsat verilsin. Böylece kişi yeteneklerini ortaya koysun" diyerek engellilerin de her sağlam insan gibi aynı standartlarda yaşaması gerektiğini vurguladı.

Yaşama sevincini hiç kaybetmeyen Demir, kendisiyle aynı kaderi paylaşan insanlara bir mesaj verdi. "Çoğu engelli kişi, zaman zaman halinden dert yanar ama ne olursa olsun bizi bu şekilde yaratan Allah'ımıza asla isyan etmemeliyiz. Her varlık, bu fani dünyaya bir amaç için gönderilmiştir. Biz de eksikliklerimize rağmen ayakta kalıp şükretmekle imtihanımızı vermeliyiz. Çünkü hayat bize verilen en güzel hediyedir, kıymetini bilelim ve hayattan tat almaya bakalım." (EBRU GÜLSOY)

BÖLGENİN EN BÜYÜK REZİDANS PROJESİ: GOLD TOWERS...