Aydın Mimarlar Odası Başkanı Cemre Şahin Kazıcı, ”Ben Aydın’ı kentleşme anlamında çok başarılı bulamıyorum. Potansiyellerini çok yüksek buluyorum. Aydın gerçekten potansiyelleri çok yüksek bir kent. Yani ikliminden tutun o kent özelliklerine kadar, coğrafi yapısına kadar gerçekten çok verimli bir kent. Burada uygulama sıkıntılarından dolayı şuan sağlıksız bir kent haline gelmiş durumda” ifadelerini kullandı.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Aydın Mimarlar Odası Başkanı Cemre Şahin Kazıcı, tvDEN ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan Gazeteci Emin Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Emin Aydın’la Baş Başa’nın konuğu oldu. Kazıcı, belediyelerin sağlıklı kentleşme noktasında iş birliğine açık olması gerektiğini vurguladı.

“EN BÜYÜK SIKINTIYI BİRİNCİ SINIFLARDA YAŞIYORUZ”

Pandemiyle birlikte eğitime verilen arada sıkıntılı bir sürecin yaşandığını dile getiren Başkan Kazıcı, “Pandemi sürecinde özellikle uzaktan eğitimde çok sıkıntılı bir dönem oldu. Son sınıf öğrencileri içinde öyle. Biz Mimarlık bölümünde özellikle son sınıfta bitirme projeleri yaparız. Eğitim sürecinde bu adeta bizim ustalık eserimiz olur. Bu teorik eğitimden ziyade pratik bir eğitimdir. Yani bir stüdyoda bir proje konusu verilir, biz en küçük karalama ve çizimlerle başlarız. Hocalarımızın bize verdiği kritiklerle ilerletiriz. Şimdi uzaktan eğitimde o çizim ve hocaların müdahale kısmı maalesef yaşanamadı. Tabi dijital sorunlar ve internet sorunları var. O ikili ilişkinin daha çok yapılması gereken noktada biz onda eksik kalıyoruz. Daha büyük sıkıntıyı son sınıflardan ziyade birinci sınıflarda yaşıyoruz. Mimarlık sayısal alandan tercih dilen bir bölüm. Matematik, Fizik, Kimya görüp birden birinci sınıfta guaj boyalar, renk, tasarım ve soyutlama gibi öğrencinin daha önceki eğitim hayatında karşılaşmadığı bir takım kavramlarla karşılaştığı bir dönem. Dolayısıyla o şaşırma sürecini uzaktan yürütmeleri çok zor. Mimarlık pratiğinin o ilk sanat ve tasarım kısımlarına alışmaları o kadar keskin sayısal eğitimden sonra çok zor. Ben onlar için daha çok üzülüyorum. Mimarlıktaki geçiş yumuşak olsaydı daha iyi olurdu” dedi.

“KAMUDA İSTİHDAM ÇOK DÜŞÜK”

Son yıllarda mimarlık bölümünden önceki yıllara göre çok fazla mezun olduğunu belirten Kazıcı, istihdam noktasında sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Kazıcı, “Çok fazla mezun olmaya başladı artık. Bizim zamanımızda 4 bin mezun verirdik, o zaman odalarımız ya da meslek büyüklerimiz çok fazla mezun var, istihdam alanı da bunun için yetersiz derdi. Şimdi yılda 8 bin 500 mimar mezun oluyor. Odalarımızda da çok fazla kayıt var. Bu yıl 30 mimar kaydımız oldu, Aydın için büyük bir sayı bu, geçtiğimiz yıllara nazaran. Hep tanışıp karşılaşıyoruz, genç meslektaşlarımıza rozetlerini takdim ederiz mesleğimizin nişanı olarak. Konuştuğumuzda bu sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Çoğunda istihdam sorunu yaşıyoruz. Kamuda istihdam çok düşük. Geçtiğimiz yıl sadece 9 mimar atandı. 15 bin mimarda KPSS’ye girdi. 9 mimar gerçekten çok düşük bir sayı. 90 üzeri KPSS puanlarıyla kamuda hizmet etmek isteyen meslektaşlarımız yüksek puanlar almalarına rağmen dâhil olamıyorlar. Zaten merkezi atamalar dışındaki atamalarda hem yerel yönetimlerde hem de merkezi yönetimde bir liyakatsizlik olduğuna dair donelerimiz oluşuyor. Mezun olduktan sonra bunlarla karşılaşmaları ya da özel şirketlerde çalışırken çok yoğun ‘esnek saatler’ adı altında çok uzun süre çalıştırmaları. Çok düşük ücretlere bunu yapmaları ve kimi zaman maaşlarını alamamaları gibi çok kritik bir yaşamsal mücadele veren yeni mezun üye gruplarımız var. Sadece mimarlık için değil, bu her meslekte böyle. Sıkıntı ise şu, mezun sayısının çok olması üniversitelerde mimarlık bölümleri açıldı, kontenjanlar arttırıldı. Bu durum tabi ekonomiyle de ilişkili. İnşaat sektörü üzerinden temellenen bir ekonomi olduğu için mimar artık beyaz yakalı işçi. Dolayısıyla çok fazla mimar olma ihtiyacı doğdu. Tabi yine dekanların mimar olmadığı mimarlık bölümleri de var” diye konuştu.

“ŞANTİYE ŞEFLİĞİ MİMARLARIN ÖNEMLİ GÖREVLERİNDEN BİRİ”

Kazıcı, “Şantiye şefliği mimarların önemli görevlerinden biri. Bugün sadece mimarların ve inşaat mühendislerinin üstlendiği bir görev ve her inşaatın yapım sürecinde bir İnşaat şefinin bulunması gerekiyor. Bu çok önemli özellikle depremlerde, İzmir depreminden sonra tutuklananlar oldu, şantiye şefleri de sorumluluklar aldı. Maalesef bu şimdi imza prosedürüne dönmüş durumda, çünkü denetim mekanizmaları çok eksik durumda. Yetersiz istihdam sorunu da bazen bunu tetikleyebiliyor, onunla ilgili düzenlemeler yapıyoruz. Özellikle şantiye teknik gezileri yapıyoruz yeni mezun arkadaşlarımızla. Yeni mezun olan arkadaşlarımız o şantiyeyi teknik anlamda öğrenebilsin, gerçek inşaat süreçleri nasıl, konut projelerinde süreç nasıl ilerliyor ya da yasal yönetmelikte olan nasıl ama bu realite de bu nasıl işliyor, onları görebilmek için genç meslektaşlarımızı gezilere götürüyoruz” diye konuştu.

“BELEDİYELERİN SAĞLIKLIK KENTLEŞME İÇİN İŞ BİRLİĞİNE AÇIK OLMASI LAZIM”

Başkan Kazıcı, “Söyleşilerimiz ve sunumlarımız oluyor, üyelerimizle bir araya gelmeye çalışıyoruz. Bir yandan şantiye şefliği yönetmelikleriyle ilgili genel merkezimizle çalışıyoruz. TMOB ile yaptığımız, belediyelerle yaptığımız görüşmeler var. Aydın Büyükşehir Belediyesini ziyaret ettik sunduk, Didim Belediyesini ziyaret ettik sunduk. Diğer ilçe belediyelerini de ziyaret ediyor olacağız. Sağlıklı kentleşme ve nitelikli yapılaşma için bir protokol çalışmamız var. Karşılıklı teknik bir iş birliğini önemsiyoruz, bu da gerekiyor gerçekten. Özellikle bu alanda sadece mimarın ve mühendisin teknik bilgisi yeterli değil. Teknik bilgi sadece havada kalırsa yeterli değil. Bunu gerçekten sokağa dökebilecek kente yansıtabilecek karar verici bir mekanizmayla iş birliği gerekiyor. Bu bir gerçeğe dönmedikçe yaşadığımız kente hiçbir faydası yok, bizimde bulunduğumuz konumların bir anlamı yok. Biz söylüyoruz belediyelerin bu iş birliğine yaklaşıyor olması lazım” dedi.

“AYDIN KENTLEŞME OLARAK GERİ KALMIŞ DURUMDA”

Aydın’ın kentleşme olarak geri kaldığını ifade eden Kazıcı, “Hep büyüklerimiz söyler, zamanında Denizli bizi kıskanırmış gibi bir muhabbet var. Maalesef Aydın çok ama çok gerisinde kalmış durumda. Ben Aydın’ı bu anlamda çok başarılı bulamıyorum. Potansiyellerini çok yüksek buluyorum. Aydın’ın gerçekten potansiyelleri çok yüksek. Yani ikliminden tutun o kent özelliklerine kadar, coğrafi yapısına kadar gerçekten çok verimli bir kent. Burada uygulama sıkıntılarından dolayı şuan sağlıksız bir kent haline gelmiş durumda. Öncelikle ortak bir akılı oturtmak lazım. Aydın’da bu ortak akıl eksik” ifadelerini kullandı. (AYHAN BOĞATARAN)