Takip Et

SON DAKİKA

İyi esnaf iyi komşu

13 Haziran 2019, Perşembe 07:30

     


Efeler 2. Sanayi Sitesinde işine, eşine, mesleğine ve müşterisine saygısıyla bilinen Berber Yaşar'a göre hayat temiz olunca güzel. 38 yıldır iki adımlık dükkanında binlerce insanın hayatına dokunan, örnek kişiliğiyle yetiştirdiği çıraklara hala babalık yapan Berber Yaşar’la hayat mücadelesini konuştuk. Esnaflıkta komşuluğun ne kadar önemli olduğunu anlattı, günümüz esnafların geleneklerden uzaklaştığına dikkat çekti. Komşu esnaflarla hala gün yaptıklarını, amaçlarının da sıkıntısı olan esnafa “can suyu” olmak olduğunu söyledi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Osmanlı’dan günümüze gelen ahilik geleneğini yaşatmak ve sürdürmek isteyen berber esnafı Yaşar Yıldıran'la yaptığımız sohbetin satır başları şöyle;

YAŞAR YILDIRAN KİMDİR?

1959 Aydın İncirliova Gerenkova doğumluyum. İlkokulu burada okudum, sonrasında ailem bir sanat seçmemi istedi, ben de 1970 yılında berber çırağı oldum. 1980 darbesinde askerdim, 1984'de evlendim. Yasemin ve Sevilay adında iki kızım oldu. Askerlik hariç mesleğime hiç ara vermedim, 38 yıldır berberlik yapıyorum.

KİMSENİN YÜZÜNE BAKMADIĞI MESLEKTİ

Önceleri berberlik ve terzilik meslekten sayılmazmış, siz neden tercih ettiniz?

Bizim insanımızın en büyük sıkıntısı; sanatkar yetiştirilmesine ön ayak olunmamasıdır. Dediğiniz gibi önceleri berber veya terzi çırağı olmak basitti. Kimse bu mesleklerin yüzüne bakmaz, değer vermezdi. O zamanlar yokluk var, zorunluluklar çoktu. 14 yaşındayken abim askerdi babam da ameliyat olacaktı, ben de ekonomik zorluklardan dolayı 200 nüfuslu köyüme berber dükkanı açtım, çalışmaya başladım. Ben de hem atalarımızın Gerenkovalı olması hem de köyümde hiç berberin olmamasından dükkan açtım. 1976'da Gerenkova'da sonrasındaki iki yılda Kızılcaköy’de berberlik yaptım. 1981'de da Aydın 2. Sanayi Sitesine berber dükkanı açtım. 38 yıldır aynı dükkanımı işletiyor ve hizmet veriyorum. O günden bu yana berberliğe sadık bir şekilde devam ediyorum.

SOSYAL OLMALI

Esnaf dediğimizde aklımıza ne gelmeli?

Esnaf insanı sosyal olmalı. Temiz, oturması kalkması ve konuşması örnek omalı. Eğitimi, sanatı sporu sevmeli. Biz sadece esnaflık yapmıyoruz, hayat dersi de veriyoruz. Bu zamana kadar 30 çırağım olmuştur, 10'u da dükkan amıştır. Onlara ilk tembihim, 'size gelen davetleri geri çevirmeyin gidin' olmuştur. Cenaze, sünnet ve düğün gibi cemiyet işleri ötelenmemeli, iyi kötü her zaman komşu esnafın yanında olmalısınız. Bir de esnaf, girişken olmalıdır. müşterisine, işine saygılı olmalıdır. Saygıda kusur etmemelidir. Ben 40 yaşına kadar halı sahalarda top oynadım. Esnafımızı gençliğimizi sporla buluşturup sorunlardan ve huzursuzluklardan uzaklaştırdım. Toplumla iç içe olmayı çok benimsiyorum.

HESABINI BİLMELİ

Esnaf tutumlu mu?

Benim sanayide geldiğimde 12 yaşındaki bir çırak şu anda 50 yaşında. Dükkanımı açtığımda 400 dükkan vardı şu anda en az bin dükkan var. Eskiden insanlar birbirine daha çok güvenirdi, şimdi öyle değil. Türkiye standartlarında geleceğini satın almazsan hiçbir şey yapamazsın. Küçük esnafların çalışmasıyla bir gelecek kurmak zor. Biz bugüne kadar kredilerle ayakta kaldık.

Yaşam standartları yükseldikçe gelir aynı olursa zaman insanlar farklı yollara itiyor. İhtiyaç olmayanları zorunlu ihtiyaç haline getirmemeliyiz. 5 yaşındaki çocuğumuzun eline 3 bin liralık telefon olmamalı. Önceden daha tutumlu ve paramızın hesabını kuruş kuruş yapardık, şimdi hoyratız. Esnaf çok para kazanan bir kesim değil, hesabını bilmeli, geçim derdine başka dertler eklenmemesi için iyi düşünmeli.

ÜTÜSÜZ KIYAFETLE DÜKKANIMA GİRMEDİM

Geçmişten günümüze komşuluk ilişkileri nasıl?

Esnaflıkta komşuluk çok önemli. Ben şimdi dışarı çıksam en az dört esnaftan borç para bulabilir ve ihtiyacımı karşılayabilirim. Bu da güvenle, itibarla olur. Mesela biz 12 komşu esnaf 200’er lira verip gün yapıyoruz. Bir kişiye ayda 4 bin 800 lira para veriyoruz. Hastalıkta sağlıkta evimizden eşimizden fazla esnafları görüyoruz. Maddi manevi koruma kollama anlamında saygılı oluyorsunuz. Biz de sanayinin abisi durumundayız. Biz esnaflar çok iyi iş yapamayabiliriz. Örneğin bir tıraşta hatalar ve eksikler olabilir ama kişilik ve davranış bu hatayı görünmez kılıyor. Ama bir diğer yandan çok güzel tıraş yapıyorsunuz ama insanlığınız örnek değil, mesleki ahlakınız yok. Ben komşuma, işime ve müşterime saygımdan sakallı ve ütüsüz bir kıyafetle dükkanımı hiç açmadım.

KÜÇÜMSEDİKLERİ MESLEKLE GÜZELLEŞİYORLAR

Çırak sıkıntınız var mı?

Meslek seçiminde aileler çok etkili. İşsizliğin en büyük sıkıntısı gençlerimizin sanatkar olmamasıdır. Sanatkar yetişmediği için sıkıntılar yaşanıyor. Bizim mesleğimiz çocukluğumuzdan beridir küçümsendi, meslekten sayılmadı. Küçümsenen meslek insanları güzelleştiriyor farkında değiller.

GÜNÜMÜZ GENÇLİĞİ SAYGIDA KUSURLU

Siz nasıl bir esnaf olduğunuzu düşünüyorsunuz?

Ben saygılı, hoşgörülü ve örnek bir esnaf olduğumu düşünüyorum. Derdim sadece para kazanmak olmadı, faydalı gençler yetiştirmek istedim. Ben 38 yıldır olabildiğince yemeğimi sefer tasıyla evden getirdim. Neden; tutumlu olmak, örnek olmak önemli. Ama şu an esnafların çoğu evinden yemek getirmiyor. Mesela ben hiç sigara içmezdim, içen çırağıma da kızardım, uyarırdım. Sonra bana ‘Bu çocuklara ne karışıyorsun, sana ne’ eleştirileri geldi. Ama biz çıraklara sadece sanat öğretmiyoruz ki; kişilik, insanlık ve terbiye de öğretiyoruz. Ama günümüz gençliği hayatına, işine ve büyüğüne saygıda kusurlu.

USTA ÇIRAK İLİŞKİSİ

Örnek esnaf olmaktan ne anlamalıyız?

Düşünün bir usta balığa gidiyorsa çırak balık hastası olur. Usta dükkanında içki içiyorsa çocuklar içki içer. Usta halı sahada top oynarsa yaşına bakmadan; çırak da top oynar. Biz sadece usta değil idol oluyoruz. Çocuklar sizi örnek alıyor, “Ustam da öyle yapıyor” demeye başlıyor.

GÜVENLİK YOK, TRAFİK FELÇ

Yerel yönetimlerden beklentileriniz neler?

Mesleki olarak yerel yönetimlerle sıkıntımız yok. İsteklerimize yanıt veriyorlar, bizi geri çevirmiyorlar ama eksikliklerimiz var. Sanayinin güvenliği yok. Trafik sıkıntısı yaşanıyor. Burası Zeybek Mahallesinin tek girişi ve bazen felç oluyor.

YE KÜRKÜM YE

Unutamadığınız bir anınızı paylaşır mısınız?

Bir gün valiliğe çıktık. Vali bey de ‘herkes kendisini tanıtsın’ dedi. Birisi doktor, avukat derken ben de ‘esnafım efendim, 2. Sanayi sitesinde 30 yıldır esnaflık yapıyorum’ dedim. Vali bey de ‘ siyaset en çok berberlerde konuşulur. Önemli bir işiniz var’ dedi. Esnaflığa önem verince hoşuma gitmişti. Maalesef toplum mesleğimize pek değer vermiyor. Herkes bilir; Nasrettin hoca düğüne gidiyor, kimse yüzüne bakmıyor. Çıkıyor eve gidiyor kürkünü giyip düğüne geri geliyor. Hocayı gören güzel karşılıyor “o hocam hoş geldiniz, buyrun” diyor . Hocaya sofra kuruluyor, etrafında pervane oluyorlar. Hoca’da kürküne “ye kürküm ye bu itibar bana değil sana” diyor. İnsanların dış görünüşü bakışı değiştiriyor.

EĞİTİM ŞART

Hayatta sizi ne mutlu eder?

Hayatta beni en mutlu eden şey; insanların mutlu olması. Mesela ben çok çalıştım çabaladım, kızlarımı okuttum sınıf öğretmeni oldular. Bir hayatları oldu, mutlular. Onları öyle görünce mutluyum. Eğitime önem veririm, okuyanı görünce de hoşuma gidiyor değer veriyorum. Ama eğitimde eksikliklerimiz var. Bu da aileden başlıyor, esnafa büyüğe saygı şart. Çok okuyan çok eğitimli bilgili olmuyor maalesef. Esnafların yaşaması için selamı eksik etmemeliyiz, alışverişimizi hizmetimizi esnaftan almalıyız, el ele vermek lazım. Bazı değerleri yaşatmak önemli, keşke sanayimizde bir terzimiz olsaydı da selam verseydik, ihtiyaçlarımızı giderseydi. Aynı şekilde bir eczanemiz olsaydı iyi olurdu.

SADIK BİR ESNAF

Ben mesleğimi hiç terk etmedim. Zaman zaman ikinci bir iş yaptım. Mesela spor toto bayiliği aldım ama yine dükkanımda yaptım. Mesleğimi her zaman sevdim, saygı duydum. Bugüne kadar karnımı hep esnaflıktan kazandığım para ile doyurdum. (AYŞE YILMAZ)







 
Son Eklenen Haberler