Aydın’da yaşayan Uğur Turhan, dede mesleği olan tüfek ve tabanca kundağı ustalığını 23 yıldır sürdürüyor. Bitlis’ten gelen ceviz ağaçlarına hayat vererek kundak üreten Turhan, yurdun çeşitli yerlerinden gelen siparişlere yanıt veriyor.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Kundak ustası Uğur Turhan, dede ve baba mesleği olan kundak imalatçılığını 23 yıldır devam ettirdiğini söyledi.

Ayakkabıcılar Çarşısı’nda bulunan atölyesinde çalışmalarını sürdüren Turhan, “Öncelikle kundak yaptırmak isteyen kişiden silahın ruhsatını istiyoruz. Ruhsatlı silahlara kundak yapıyoruz. Bunun yanı sıra av tüfeklerinin ve tabancaların onarımını gerçekleştiriyoruz. Silahının kundağı kırılan, tüfeğine ve tabancasına yeni kundak yaptırmak isteyen müşterilerimize hizmet veriyoruz” dedi.

Silahın kundağının hedefi vurmada önemli olduğunu anlatan Turhan, kundak imalatında Bitlis yöresinden gelen ceviz ağaçlarını kullandığını dile getirdi. Müşterilerinin desenli ağaç talep ettiğini de ifade eden Turhan, “İki çeşit ağaç alıyoruz. Birisi, hazır kesilmiş halde oluyor. Doğu Anadolu’dan gelenler kesilmiş halde geliyor. Bir de tomruk halinde alıyoruz. Tomruk halinde aldığımız zaman 6 santimetre şeklinde dildiriyoruz. İki sene kurumaya bırakıyoruz. Kuruduktan sonra üzerinde işlem yapılıyor. Yaşken kundak imal etmek mümkün değil” diye konuştu.

YAPIMI BİR HAFTA SÜRÜYOR

Kundak üretiminin zor bir zanaat olduğunu vurgulayan Turhan, imalatta ilk önce, kundağın şablonunun çizildiğini söyledi.

Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüfeğin oturuş şekline göre işlem yaparız. Sonra yontma işlemini gerçekleştiririz. Her tüfeğin kundak ölçüsü kişiye göre değişiyor. Uzun boylu ya da kısa boylu kişiye göre farklılık gösteriyor. Kundağın üzerine çeşitli işlemeler yapılıyor. En son cilalanıyor. İşlemeli kundaklara eskisi kadar rağbet yok. Bir kundağın yapımı ortalama bir hafta sürüyor.”

Kundak ustalığının tamamen el işçiliği gerektirdiğinin altını çizen Turhan, “Fabrikasyon işi yok bizde. Sabah 8’den akşam 8’e kadar zamanım bu atölyede geçiyor. Sabırlı olmak lazım. Bazen sıkıyor insanı yalnız. Sıkıldığın zaman biraz ara vereceksin" dedi.

“SANATIN SINIRI OLMAZ”

Dede mesleği olan kundakçılığa 1994 yılında henüz 14 yaşındayken başladığını aktaran Turhan, her geçen gün yeni bir şeyler öğrendiğini kaydetti.

Uğur Turhan, “Bu işte ‘öğrendim’ diye bir şey yok. Zaman geçtikçe daha çok öğreniyorsun. Mesela, 10 sene önce yaptığınla şimdi yaptığın kundak arasında kat kat fark oluyor. Çünkü 10 yıl önce daha acemiydik, şimdi daha ustayız. Bir 10 yıl sonra şimdiki yaptığını kendin beğenmezsin. Sanatın sınırı olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin çeşitli illerinden müşterisinin olduğunu dile getiren Turhan, zanaatını gelecek kuşaklara taşımak için uğraş verdiğine dikkati çekti. Meslekte çırak yetişmemesinden yakınan Soydan, “Pek çok zanaat dalında çırak yetişmiyor. Bu bizim zanaatımız için de geçerli. Çırak gelmiyor artık. Çünkü herkes ilk önce ‘kaç para vereceksin?’ diye soruyor. Sanatı öğreneyim diye merak eden yok” dedi.

OĞLUNA YOL GÖSTERİYOR

Uğur Turhan’ın babası Cevdet Turhan ise, bilgi ve tecrübesiyle oğluna yardımcı olduğunu söyledi. 50 yıldır kundak işinin içinde olduğu bilgisini veren Soydan, “Ankara’da okurken ortaokulda bütünleme sınavlarına kaldım. Sınava da giremedim, babamın yanında çalışmaya başladım. Babam da eski ismi Tophane olan, şimdiki Makine Kimya Endüstrisi’nin Kundak Şubesi Ustabaşısı idi. Oradan ayrıldıktan sonra dükkan açtı. 1956-57’de yanlarına girdim. O zamandan beri devam ediyorum” ifadelerini kullandı.

Emekli olmasına karşın meslekten kopamadığını ifade eden Turhan, “Oğlumun dükkanına gelerek vaktimin çoğunu burada geçiriyorum. 50 yıl önceki kundaklar daha başkaydı. Zamanla her şey daha modernleşiyor. Ama sanatın sınırı yok. Her sene, kendini yenilersin. Ben bile 50-60 senelik usta olduğum halde, daha önceden yaptığım işler elime geliyor da hataları şimdi görebiliyorum” ifadelerini kullandı.

Zevkli bir sanatla uğraştıklarını dile getiren Turhan, müşteri kitlelerinin çoğunlukla av merakı olanlardan oluştuğunu sözlerine ekledi. (KIVANÇ UĞUR)

HABER VİDEOSU

BÖLGENİN EN BÜYÜK REZİDANS PROJESİ: GOLD TOWERS...