Ankara Aydınlılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Halil Apaydın, Dünya Çevre Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Apaydın, İsveç Stockholm'de 1972'de toplanan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda alınan kararla 5 Haziran tarihinin “Dünya Çevre Günü” olarak kabul edildiğini ve bugün 100'ün üzerinde ülkede kutlandığını anımsattı.

Bu ülkelerde “Dünya Çevre Günü” çevre temizliği, yaban hayatı suçlarıyla mücadele, biyoçeşitliliğin ve doğal kaynakların korunması, ormanların yeniden ağaçlandırılması gibi farklı alanlardaki etkinlikler düzenlendiğini belirten Apaydın, şunları kaydetti: "Doğanın hediyelerine ve sağladığı hizmetlere para ile değer biçmek genellikle zordur. Dolayısıyla da doğa insanlığın ortak malı, doğanın ve doğal kaynakların korunmasının da tüm insanlığın ortak görevidir. Yöremizin insanı ekseriyetle her iş gününü doğaya bağlı olarak geçirmekte, doğrudan veya dolaylı olarak bu bereketli topraklar üzerinden geçimini sağlamaktadır. Bize miras kalan ve bizim de gelecek nesillere koruyarak miras bırakmamız gereken doğayı sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uygun olarak korumamız bu topraklara borcumuz, atalarımıza vefamız, gelecek nesillere karşı da sorumluluğumuzdur.

2017 yılının 'Çevre Günü'ne ulaştığımızda, maalesef 'üretim reformu paketi' başlığı altında TBMM'ye sunulan bir yasa önergesi ile zeytinlik sahalarının sanayi yatırımlarına dönüşebilmesine imkan tanınması öngörülmektedir. Geçtiğimiz yıllarda Meclis'e altı kez taşınan ve oybirliği ile geri çevrilen 'Zeytinliklerin imara açılması' konusu yedinci kez TBMM gündemine gelmiş bulunmaktadır. Geçen hafta Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'ndan geçen yasa tasarısının önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesi beklenmektedir. Tasarının özü itibariyle tarımı da temelden ilgilendirmesi hasebiyle, bizler de 'Dağlarından yağ, ovalarından bal akan' Aydın ilimizin Ankara’da yaşayan temsilcileri olarak bu konuya dikkati çekmek istiyoruz. Bu tasarıyla zeytin alanlarının imara açılarak özellikle madenciliğin kullanımına sunulması planlanmaktadır. Bu durum, çevreye telafisi mümkün olmayan zararlar açabileceği gibi geçimini tarımdan sağlayan kesimin yaşamında da olumsuz değişikliklere neden olabilecektir. Şüphesiz ki madenciliğin gelişiminin ülkemizin ekonomik büyüme ve kalkınmasına sağlayacağı girdi büyüktür. Ancak, ülkemizin sürdürülebilir geleceği için çevre-ekonomi dengesini gözeten sürdürülebilir madencilik anlayışının tesis edilmesi elzemdir. Bu noktada, kısa ve orta vadede dönüş sağlayacak, verimliliği oldukça yüksek olmayan madenler uğruna binlerce yıldır verim veren zeytin ağaçlarından vazgeçmeye değer mi? Karar vermeden önce kapsamlı değerlendirme yapmak gerekmektedir. Bu kararı bürokratlardan oluşan bir kurula bırakmak yerine bilimsel fizibilite çalışmaları doğrultusunda vermek daha doğru bir yaklaşım olacaktır."

KAMUOYUNUN GÖRÜŞLERİ ALINMALI

Söz konusu tasarıyla ilgili olarak yörede zeytincilik sektörünün temsilcileri, ilgili paydaşlar ve kamuoyunun görüşlerinin alınmasının katılımcı demokrasinin gereği olduğunu bildiren Apaydın, " Bu konuda TBMM'nin de halkın doğrudan ya da dolaylı zarar görebileceği bu düzenleme hususunda gerekli hassasiyeti göstereceğine olan inancımızı muhafaza ediyoruz.

Türkiye, dünyadaki zeytin üretiminin yüzde 10'unu; zeytinyağı üretiminin ise yüzde 6'sını karşılamaktadır. Ekonomi Bakanlığının 2017 zeytinyağı sektörü raporuna göre, ülkemizde yaklaşık 170 milyon adet ağaç bulunmakta ve Aydın da ağaç sayısı bakımından birinci sıradadır. Aynı rapora göre ülkemizde 2015/2016 döneminde 143 bin ton civarında zeytinyağı üretimi gerçekleşmiş, 2016 yılı zeytinyağı ihracatımız ise 19.148 ton, üretim değeri yaklaşık 73 milyon ABD dolarıdır. Aydın ilimiz, ülkemizde en fazla zeytin ağacına sahip olan il olarak 238 bin ton civarındaki zeytin üretimiyle Manisa'dan sonra ikinci sırada yer alırken 37 bin tonu aşkın zeytinyağı üretimiyle birinci sırada yer alarak ülkemizin zeytinyağı üretiminin yüzde 21'ini karşılamaktadır. Bu veriler göz önüne alındığında zeytin ve zeytinyağı üretimi, işlenmesi, pazarlanması Aydın ilimiz için önemli olduğu kadar bölgemiz ve Türkiye’miz için de önemli bir geçim kaynağıdır.

Bununla birlikte ülke olarak 2023 yılında yaklaşık 700 bin ton zeytinyağı üretimi ve 3 milyar dolar ihracat hedeflenmiş iken bu değerlere zeytinliklerin daha fazla korunması ve verimlilik artışının sağlanması ile ulaşılabileceği de aşikardır" dedi.

ZEYTİNYAĞI ÜRETİM ALANLARI KORUNMALI

Apaydın, zeytin, zeytinyağı üretiminin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlıklı beslenmede, istihdam sağlanmasında ve diğer sanayi kollarına girdi sağlamada, yüksek katma değeriyle doğrudan ve dolaylı yoldan milletimizin geçimini sağlamada, tarımsal ve sosyo-ekonomik yönden ciddi bir önem taşıdığına dikkat çekerek, şöyle devam etti:

"Anadolu'da altı bin yıldır insanoğlunun hizmetinde olan zeytin ağaçları, dünya var oldukça da insanlığa ve çevreye hizmete devam edecektir. Zeytinimizin üretim alanlarının korunmasının hepimizin sorumluluğunda olduğu bilincine sahip olmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede bir ülkenin en büyük değerinin onun doğası olduğunu yeniden hatırlayacağımıza olan inancımızla Dünya Çevre Gününü, Aydın'ımızı ve bölgemizi de doğrudan ilgilendiren bu konuya dikkati çekerek kutlamak istiyoruz"  (SUAT DENİZ)

BÖLGENİN EN BÜYÜK REZİDANS PROJESİ: GOLD TOWERS...