Takip Et

SON DAKİKA

“Talepler girişimci ruhumu ateşledi”

24 Şubat 2021, Çarşamba 11:34

     


Aydınlı Kadın Girişimci Emine Tireli Yayla, 7 yıldır üreticilik yaptığını belirterek, “İşin üretim ve ürünleri satma kısmı da pandemi sürecinde başladı. Yakın çevremdeki insanların benden olan talepleri yoğurt, süt, tereyağı, köy yumurtası gibi talepleri beni bu işe teşvik etti. Yani insanların bu talebi, beni üretime ve ticarete teşvik etti, girişimci ruhumu ateşledi desem yerinde olur” dedi.

(FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

tvDEN ekranlarında yayınlanan Gazeteci Mehmet Aydın’ın hazırlayıp sunduğu Z Raporu’nun konuğu, Aydınlı Kadın Girişimci Emine Tireli Yayla oldu. Kadınların üretimde aktif olması gerektiğini belirten Yayla, hayat şartlarının çok ağır olduğunu ve kadınlarında bir şeyler üretmesi gerektiğini vurguladı.

“EMİNE TİRELİ YAYLA KİMDİR?”

Yayla, “1987 yılında Umurlu doğumluyum. Lise mezunuyum ve evliyim. Efelere bağlı Musluca mahallesinde büyükbaş hayvancılıkla uğraşıyorum. Yani 7 yıldır üreticilik yapıyorum. İşin üretim ve ürünleri satma kısmı da pandemi sürecinde başladı. Yakın çevremdeki insanların benden olan talepleri yoğurt, süt, tereyağı, köy yumurtası gibi talepleri beni bu işe teşvik etti. Özellikle internet ortamında, instagram da ‘Emine’nin Çiftliği’ diye bir sayfam var. Yani insanların bu şekilde teşvik etmesi beni üretime ve ticarete teşvik etti, girişimci ruhumu ateşledi desem yerinde olur. Şimdi kendi ürünlerimi yapıyorum, yani kendi ineklerimden aldığım sütlerle tereyağı, yoğurt ve köy yumurtası yapıyorum. Çok büyük bir kümesim yok ama kendi imkânlarımla doğal bir şekilde yapmaya çalışıyorum. Bu ürettiklerimi artık satıyorum eşe, dosta, alıcılara çokta talep görüyor. Özellikle bu pandemi sürecinde yaptığım ürünler doğallığıyla, lezzetiyle gayet çok talep görüyor. Hayvancılık zaten benim çok severek yaptığım bir iş, bunun yanında üretim olunca işimi daha çok severek yapmaya başladım” dedi.

“PANDEMİ SÜRECİNDE KENDİ ÜRÜNLERİMİ DEĞERLENDİRMEK İSTEDİM”

Girişimciliğe nasıl başladığını anlatan Yayla, “Süt fiyatlarının yerinde sayması, çok fazla kazanç olmaması, yem fiyatlarının yükselmesi gibi konular bizi işin içinden çıkamaz hale getirdi. Ben de bunların hepsinin hesabını yapıyordum, böyle iki liradan süt satacağımıza kendi sütümüzü kendi imkânlarımızla değerlendirsek bize daha fazla kazanç getirir diye düşündüm. Bu işin bize emeği ve eziyeti var ama kazancıda iyi şu anda. Bu ürünleri satarken kendinizi daha bir güvende hissediyorsunuz, yaptığınız ürünün arkasında durabiliyorsunuz. Temini kolay ve her şey elinizin altında oluyor. Pandemi sürecinde de ben böyle bir işe kalkıştım. İnşallah bundan sonrası da hayırlı olur diyorum. Benim yüksek tonaja sahip bir incirim yok, zeytinimi, yoğurdumu, sütümü alan müşteriler ‘inciriniz de yok mu?’ diyor, ben de olmayan bir şeyden yani köylümde sebepleniyorum. Köyden güvendiğim insanlardan ben İnciri alıyorum ve böylece onlara da bir kazanç sağlamış oluyorum” diye konuştu.

“İNSANLAR DOĞAL ÜRÜNLER YESİN İSTİYORUM”

Taleplerdeki yoğunluk ile birlikte işini büyütmek istediğini belirten Yayla, “Tek başıma olduğum için ve taleplerde çok fazla olunca sınırlı sayıda ulaşabiliyorum. Önümüzdeki günlerde bu işi biraz daha bilinçli bir şekilde geliştirerek daha da büyütmek için uğraşıyorum. İnşallah o günleri de görürüz. Şu anda Türkiye’nin her bölgesinden Giresun’dan, Trabzon’dan yani tereyağının en çok olduğu Trabzon’dan bile bizim tereyağımıza bir talep var şu anda. İşin parasal kısmında da çok fazla değilim, insanlar doğal ürünler yesin. Ürünlerimin tadını beğenen müşterilerim fiyatına bakmadan yine istiyor, yani bugün ikiyse yarın üç oluyor. Yani o komşusuna söylüyor, diğeri arkadaşına söylüyor. O yüzden şu anda gayet iyi talepler görüyorum” dedi.

“BİZİM ÜRETTİĞİMİZ ÜRÜNLER TAMAMEN İNSAN SAĞLIĞINA HİTAP EDİYOR”

Hiçbir yerden destek almadığını ve kendi emeğiyle bu işe girdiğini söyleyen Yayla, “Ben sadece kendi çabamla başladım. Bundan 7 yıl önce küçük bir parayla, kendi birikimimle üç beş tane buzağı alıp onları yetiştirdim. Şimdi onlar inek oldu, sonra sürü haline gelip çoğaldılar. Eşimde 22 yıldır hayvancılık ve çiftçilikle uğraşıyor. Şu anda en büyük destekçim eşim. Ben ineği kendim sağıyorum, sütünü yoğurt yapıyorum, yoğurttan tereyağı yapıyorum. Kendi yaptığım ürüne güvenince de götürüp rahatlıkla satabiliyorum. Üretimi kendim yapmadan önce dışarıdan süt ürünlerini almıyordum. Bunlar çok fazla insan sağlığına hitap eden şeyler özellikle süt ürünleri, o yüzden bunları temiz ve hijyenik olarak yapmak çok önemli. Bizim ürettiğimiz ürünler tamamen insanların sağlığına hitap ediyor. O yüzden bunları güzel ve özenli yapmak çok daha mantıklı diye düşünüyorum” dedi.

“KADINLARIN MUTLAKA BİR ŞEYLER YAPMASI LAZIM”

Kadınların üretimde aktif olması gerektiğinin altını çizen Yayla, “Ben traktör kullanmayı, hayvan yemlemeyi, araba kullanmayı bunların hepsini rahatlıkla yapabiliyorum. Kesinlikle bir kadının bir şeyler yapması lazım. Özellikle bu zamanda hayat şartları çok ağır. Bir şeyler yapabilmek, bir şeyler üretebilmek gerekiyor. Kesinlikle bir üretici olmak lazım. İnsanın hayatında bir düzen olmalı, düzen olduğu zaman her şey yerinde oluyor. Sabah erken kalkıyorum ve benim bir sorumluluğum var, insanlarda bu sorumluluk duygusu olmalı diyorum. Bunlar insanın aklında olunca insan boş şeylerle uğraşmıyor artık” açıklamasında bulundu. (AYHAN BOĞATARAN)


HABER VİDEOLARI






 
Son Eklenen Haberler