Takip Et

SON DAKİKA

Kozdibi'nden Avrupa Parlamentosu'na

15 Ekim 2016, Cumartesi 09:00

     


Aydın Ticaret Odası Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Ülken, Aydın'da örnek gösterilecek bir başarı öyküsüne imza atıyor.

 (FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN)

Türkiye’nin en genç ticaret odası başkanı unvanına sahip olan Hakan Ülken, hayat hikayesinde unutamadığı, "Dayak zoruyla kitap okuma''nın ardından başarı merdivenlerini birer birer geçerek başkanlık kariyerinde zirveye tırmandı.

Son olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki heyetle birlikte Brüksel’de EURCHAMBRES tarafından düzenlenen Avrupa Parlamentosu Şirketler Meclisi toplantısına katılan Ülken, hem Aydın Ticaret Odası hem de TOBB'u temsil etmenin gururunu yaşadı.

KOZDİBİNDEN AVRUPA PARLAMENTOSU'NA

“Ticaret”, “Tek Pazar”, Sürdürülebilirlik” ve “Beceriler” ana başlıkları çerçevesinde gerçekleşen Avrupa Parlamentosu Şirketler Meclisi etkinliğinin açılışında, Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Antonio Tajani, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Jirki Katainen yaklaşık 800 şirket yöneticisi içinde yar alan Ülken, oturumlar esnasında söz alarak Avrupa Tek Pazarı'nın işleyişi ve mesleki eğitim konusunda, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu temsilcilerine sorular yöneltti.

Ülken, yaşadığı bu tecrübe ve haklı gururunu sosyal paylaşımından, "Dünyanın en güzel diyarı Aydın'ımızın Cumhuriyet Mahallesi'nde Kozdibi'nden çıkıp Avrupa Parlamentosu'nda oturduğun koltuğun önünde Turkey yazması. Yani güzel ülkeni temsil etmek, müthiş bir duygu. Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Şirketler Meclis'inde TOBB Başkanımız Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun liderliğinde Türk delegasyonu olarak görevimize devam ediyoruz" şeklinde ifade etti.

DENGE GAZETESİNE KONUŞMUŞTU

Daha önce Denge Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Emin Aydın'a özel açıklamalar yapan Ülken, her şeyden önce aileye önem veren birisi olduğunu, aile deyince de Aydın aklına geldiğini belirterek, "Benim anam, babam, atam, köküm, Aydınlı.

Kendimi şanslı hissediyorum, çünkü dünyanın en iyi coğrafyasında, en iyi topraklarında hayata gelmişim. Hem insanların entellektüel hem ismiyle hem de iklimiyle, coğrafyadaki insanların hayata bakış açılarına kadar kendimi çok şanslı hissettiğim bir ilde doğmuşum. Buna hep şükrederim. Çocukluğumdan beri Aydın temelde oturmuş durumda. Daha ilkokulda tek kanallı dönemde ana haber bülteninde Aydın, hava durumunda çıktığında kalbim küt küt atan bir çocuktum. Onun bu zamanki tezahürü gibi düşünmek lazım. Çünkü o dönemlerde sadece tek kanallı dönem var, Ege’den 5 tane ilin hava durumu anca verilir, Aydın da genelde verilmez. Ama arada bir de Aydın’ın hava durumu verildiğinde mutlu olan, ondan heyecanlanan bir bireyim" şeklinde duygularını ifade etmişti.

SATIRBAŞI SÖZLERİ

Açıklamalarında hayatının hiçbir yerinde torpil olmadığın dikkat çeken Ülken'in satırbaşı sözlerinden bazıları şunlar:

* Kaybedebilirsin. Kaybetmeyi göze alabilmektir. Dünyada en son sen söylüyorsan bile doğruyu, ama inandığın doğruysa, onun doğru olduğuna yüzde yüz eminsen, hiç sorun değil. Bütün dünya hayır desin önemli değil. Bireysel olarak bakıyorum da Allaha inancım var benim. Öbür taraf var, orada hesaplaşırız. Bu dünyada ben kaybedebilirim ama öbür taraf var. Mutlak kazanç, mutlak kayıp diye bir şey yok. Kaybettiğinizi sandığınız ama kazandığınız durumlar da olabiliyor.

* Kader yoksa iman da yok Ölüm tarihini zaten kimsenin bilme ihtimali yok. Doğum, anne babanızı seçme şansınız yok, eşinizi seçme şansınız olduğunu düşünmüyorum. Eşiniz, sizin önünüze getiriliyor. Herkes hak ettiği ile evleniyor. Kimse şikayet etmesin. Herkes hak ettiği ile evleniyor. Sonra birbirini hak etmediği bir duruma geldiğinde ayrılıyorlar zaten. Bir ortamda eşinizle hiç konuşmadan ne düşündüğünü anlayabiliyorsanız, dünyada bundan güzel başka hiçbir şey yok. Tek şey var çocuk.

* Ticarette itibar önemli. Neticede il milletvekilinin güvenilirlik katsayısı yüksektir. Siyasi gücünün mutlaka etkisi olmuştur ama devletle iş yapmadık biz. İşimiz hep özel sektör ile oldu.

* Benim bir yere kaçmaya fırsatım olmuyor. Hayatım oda oldu. Ailemle bile yeterince vakit geçiremiyorum. Bu durumda en büyük eksiklik çocuklarıma zaman ayıramamak. Çok kaçabileceğim bir alan olmadı. Dostlarım var, dostluğa çok önem veriyorum. Ara ara onlarla oturup konuşmam lazım, açılmam lazım yoksa doluyorum. İster istemez birikiyor.

* Hayatımda en önemli şey kitap. Babamın eğitimci olarak bana verdiği çok şey var ama en büyük kazanımlarımdan biri kitap. Dayak zoruyla kitaba başladım. Babam benim elime verdi kitabı, 'Bu kitabı okuyacaksın, bir hafta sonra bundan sana sorular soracağım' dedi. Haylazlık yaptım okumadım, dayağı da yedim. İyi ki o dayağı yemişim

* Üniversitede en az 300 tane kitabım gitti. Alıp da getirmeyen arkadaşlarım oldu. Bulabildiğim kitaplar önemli değil, gidip tekrar alıyorum. Benim sahaflardan bulduğum kitaplar var. O gitti mi tamam.

* Randevularda ilk on beş dakika çay içerken bitiyor zaten, yarım saat randevu veriyorum biraz uzadığında program değişiyor.

* Takıntılarım var. Aydın ve Fenerbahçe bir takıntı benim için. Maç izlerken totemlerim var. Atak yaparken elimin cebimde olup olmaması gibi garip takıntılarım var.

* Pişmanlığım yok demek hayatta her şeyin iyi gittiği anlamına gelmez. Bir karar alırsınız, aldığınız karar sonucunda zarara uğrarsınız. 'Keşke o kararı almasaydım' demek, pişmanlık değildir. Pişmanlık adamı yer. Kolay bir iş değil. Pişmanlık vicdani muhasebedir aslında. Yaptığınız işten vicdanen rahat değilseniz pişman olursunuz. 'Keşke' demek, pişman olmak anlamına gelmez. 'Pişman değilim' deyince hayatta her şeyi doğru yaptığım ve hepsinden de mutlu olduğum anlamına gelmesin. Keşkelerim var ama her keşke pişmanlık anlamına gelmez. O keşkeler olmasa da insanoğlu gelişmez." (SUAT DENİZ)

BİR RÜYAYI YAŞAMAK İÇİN İZLEYİN







 
Son Eklenen Haberler