Emekli sosyal bilgiler, tarih ve coğrafya öğretmeni Mehmet Ali Erbay, Çayyüzü Şehitliği’nin tarihine ve milli mücadelenin önemine dikkat çekti. Erbay, Aydın’ın milli mücadeledeki kritik rolü ve Çayyüzü Şehitliği’nin anlamı hakkında bilgiler verdi.
İzmir'in işgalinden 12 gün sonra, 27 Mayıs 1919'da Aydın ve Nazilli'nin işgal edildiğini belirten Erbay, milli kuvvetlerin bu süreçte sivil ve asker güçleriyle mücadeleye başladığını ifade etti.
Erbay, “Mücadelenin başlangıcında ilk eylem Sultanhisar’ın çıkışındaki Malgaç Köprüsü baskınıdır. 15 Haziran'ı 16 Haziran'a bağlayan gece bu baskın başarıyla sonuçlandı ve Yunan kuvvetleri bertaraf edildi,” dedi. Yunanlıların ikmal alanı olarak kullandıkları demir yolu, köprüleri ve istasyonların hedef alındığını vurgulayan Erbay, Milli Aydın Alayı’nın kurulmasıyla birlikte mücadelenin resmen başladığını söyledi.
Karargah olarak Çayyüzü köyünün seçilmesiyle birlikte, burada güvenlik önlemleri alındığını anlatan Erbay, Gediktepe’de nöbet tutan 10 gönüllünün şehit düştüğünü ifade etti. Şehit cenazelerinin buraya defnedildiğini aktaran Erbay, “Cenaze namazını, Cumhuriyet döneminin ilk Aydın milletvekili olan Esat Hoca kıldırmıştır,” dedi.
Savaş devam ederken, Teymen Zekai Bey’in şehitlerin hatırasını yaşatmak amacıyla bir anıt yaptırdığını belirten Erbay, anıtta neler yazdığını şu ifadelerle dile getirdi: "Vatan için ölenler burada yatıyor." Aşağıda da "Milli Aydın Alayı, Mart 1336" yazıyor. 1336 Martı’na 584 eklerseniz, bu 1920 yılına tekabül etmektedir. Ayrıca, burada daha sonraki çatışmalarda şehit düşen 51 askerimiz yatmaktadır. İlk defnedilen 7 askerden sonra, 44 asker daha ya da gönüllü defnedilmiştir. Böylece burası bir şehitlik halini almıştır" Anıtın, milli mücadelenin ilk şehitlik ve anıtı olduğunu vurguladı.
Erbay, "Kabristanın genelinde şehit kabirleri bulunduğu için hangi kabir kime ait bilinmediğinden, bugün sembolik olarak mezar taşları dikilmiş ve hepsine "Mehmetçik" denilmiştir. Ancak, gördüğünüz sivri taşlar, o günden kalma şahide taşlardır; burada şehit yatan kişinin varlığını belirtir. Buna "şahid" denir. Bunlardan sadece bir tanesinin, şu zeytin ağacının altında yatanın, Mestan adında 16 yaşındaki bir çocuğa ait olduğu tespit edilmiştir. Mestan, annesine ve kız kardeşine Yunanlıların tasallut bulunduğu için, yani tecavüz girişiminde bulunduğu için gönüllü olarak Milli Aydın Alayı’na katılmıştır"
Erbay, Aydın’ın milli tarihi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu, ancak bu tarihi mirasın tanıtımında yetersizlikler olduğunu kaydetti: "Çayyüzü Şehitliği en az Çanakkale kadar önemli hatıralar bırakan bir milli mücadele söz konusudur. Fakat ne yazık ki, siyasiler, sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleri, bunu tanıtma konusunda hala yetersizdir. Aydın, milli tarihi açısından bir hazine sandığının üzerinde oturan bir fakir gibidir" diyerek bu durumu eleştirdi. (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.